Total Turkish by Mona
🇬🇧 » 🇹🇷
Learn Turco From Inglés
Learn Turco From Inglés
Practique preguntas conocidas
Manténgase al día con sus preguntas pendientes
Completa 5 preguntas para habilitar la práctica
Exámenes
Examen: pon a prueba tus habilidades
Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen
Aprenda nuevas preguntas
Popular en este curso
Aprende con fichas
elección múltipleModo de elección múltiple
Escuchar y deletrearOrtografía: escribe lo que escuchas
Modos dinámicos
InteligenteMezcla inteligente de todos los modos
PersonalizadoUtilice la configuración para ponderar los modos dinámicos
Modo manual [beta]
El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
Otros modos disponibles
Expresión oralPractica tu habilidad de expresión oral
Expresión oral y comprensión auditivaPractica la pronunciación
EscrituraModo de solo escritura
Total Turkish by Mona - Marcador
También te puede interesar
Total Turkish by Mona - Detalles
Niveles:
Preguntas:
5455 preguntas
🇬🇧 | 🇹🇷 |
At the same time | Aynı zamanda9 |
At the same time | Aynı zamanda9 |
Not so much | Çok da değil |
Don't you want tea? | Çay istemez misin? |
Luckily | Allahtan |
Acaba | I wonder |
Would you like anything more to drink? no, i don't want anything else | Bir şey daha içmek ister misiniz? Hayır, başka hiç bir şey istemiyorum. |
Ie., namely | Yani |
Can we order please? | Sipariş verebilir miyiz lütfen? |
Yani | Ie., namely |
Red-haired | Kızıl saçlı |
Suicide (etmek) | Intihar |
Painkiller | Ağrı kesici |
Intihar | Suicide (etmek) |
International management | Uluslararası yönetim |
Either apple or strawberry flavoured | Ya elmalı ya çilekli. |
Ne demek istiyorsun yani? | What do you mean? |
He is best at ironing | Ütü yapmakta birinci. |
You can stay at my place tonight if you want | İstersen bu gece bende kalabilirsin. |
Belâ | Trouble, nuisance, calamity |
May your feast be blessed | Bayramınız mübarek olsun |
I was worried about you | Seni merak ettim |
Kazasız belâsız | Safe and sound |
Sounds good. what about dessert? | Kulağa güzel geliyor. Peki ya tatlı? |
Hurry | Acele |
I want a salad in the middle | Ortaya salata istiyorum |
Not so much | Çok da değil |
Acele | Hurry |
I don't eat much | Pek yemem |
How many months does a course take | Bir kurs kaç ay sürer |
Acele etmek | To hurry up |
It shouldn't take this long to register | Kayıt yapmak bu kadar uzun sürmemeli |
My brother loves meat dishes | Abim etli yemeklere bayılır |
Çabuk olmak | To hurry up |
What do you suggest? | Ne önerirsiniz? |
Sack (worek) | Çuval |
Can you pass me the soup? | Çorbayı uzatır mısın? |
Çuval | Sack (worek) |
Let's do our best | Elimizden geleni yapalım |
Avalanche | Çığ |
If you press the button to your right | Sağınızdaki tuşa basarsanız |
Çığ | Avalanche |
My cousin's going to pay for the shoe in cash | Ayakkabının parasını kuzenim nakit verecek. |
Raw | Çiğ |
Secondhand | Ikinci el |
Çiğ | Raw |
Can we get the separate bills? | Hesabı ayrı alabilir miyiz? |
Liver | Ciğer |
Ramadan drummer | Ramazan davulcu |
Ciğer | Liver |
Ramadan's morning and evening meals | Sahur ve iftar |
How often? | Ne sıklıkla? |
Dolgu | Filling (eg. in cake) |
Fine arts | Güzel sanatlar |
To deliver | Dağıtmak |
If you don't go to this class, you're burned | Bu derse gitmezsen yandın. |
Dağıtmak | To deliver |
Natural | Doğal |
I cannot accept this favor | Bu iyiliğinizi kabul edemem. |
Doğal | Natural |
I swear I have no idea what Ali's department is | Ali'nin bölümü ne, vallahi bilmiyorum. |
Multiple choice test | Çoktan seçmeli test |
To pour | Dökmek |
Introduction to sociology | Sosyolojiye giriş |
Dökmek | To pour |
Due to a technical malfunction, ma'am | Teknik bir arıza sebebiyle hanımefendi |
Different | Değişik |
Tk151 numbered | Te ka yüz elli bir sayılı |
Değişik | Different |
Watch out! | Dikkat önüne bak! |
Society | Toplum |
He came in tears | Gözü yaşlı olarak geldi |
Çeşitli | Various |
Two point seven | Iki nokta yedi |
Evident | Belirgin |
Would you please write here? | Lütfen buraya yazar mısınız? |
Belirgin | Evident |
He can't find a job even though he graduated from the university. | O, universite bitirdiğini halde iş bulamıyor. |
Makeup | Makyaj |
Toplum | Society |
He finished the university. In spite of that he cannot find a job. | O universite bittirdi. Buna rağmen iş bulamiyor. |
Razor | Jilet |
I'm so jealous | Çok kıskandım |
Makyaj | Makeup |
Mountain top | Dağ tepesi |
Lipstick | Ruj |
The island is surrounded by water. | Ada sularla çevrelenmiş. |
Jilet | Razor |
Titanic crashed into an iceberg and sank. | Titanic bir buzdağına çarptı ve battı. |
Tzatziki | Cacık |
I cannot describe it with words .. | Kelimelerle tarif edemem.. |
Ruj | Lipstick |
Take the tram to gletkau | Gletkau'na giden tramvaya binin |
You will see it right on your left | Hemen solunuzda göreceksiniz |
Fog | Sis |
Cacık | Tzatziki |
Horses walk as soon as they're born. | Atlar doğar doğmaz yürür. |
I wonder | Acaba |