Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

level: Combined verbs

Questions and Answers List

level questions: Combined verbs

Question	Answer
to pass away	can vermek
to give advice	akıl vermek
to devote oneself	kendini vermek
to prescribe a medicine	ilaç vermek
to compromise	ödün vermek
to bear fruit	meyve vermek
to set on fire	ateşe vermek
to inform	bilgi vermek
to take a break (to give time out)	mola vermek
to decide	karar vermek
to take the decision	karar almak
to tolerate	tahammül etmek
to cancel	iptal etmek
to determine	tespit etmek
To reach the decision	karara varmak
to set off	yola çıkmak
to leave a tip	bahşiş bırakmak
to exchange money	para bozdurmak
to activate	aktive etmek
to text	mesaj atmak
coordination	eş güdüm
to adapt	uyum sağlamak
Illegal	yasa dışı
to describe	tarif etmek
to take a tour	tur atmak
Valentine's Day	Sevgililer günü
to hurry up	Acele etmek
To hurry up	Çabuk olmak
To violate the law	Yasa çiğnemek
to obey	itaat etmek
to report	ifade vermek
to follow	takip etmek
To move	hareket etmek
to move	hareket etmek
to register	kaydı yaptırmak
to offer	teklif etmek
to recommend	tavsiye etmek
to offend	rencide etmek
to pray	dua etmek
to be grateful	şükretmek
to consume	tüketmek
to present	sunmak
to involve	içermek
to repair	onarmak
to invent	icat etmek
to coincide	denk gelmek
to prove	kanıtlamak
to ignore	görmezlikten gelmek
to shrug	omuz silkmek
receiving delivery	teslim almak
to cross	karşıya geçmek
a lie	yalan
to ask for help	yardım istemek
to make up the bed	yatak toplamak
to be destroyed (to be annihilated, to be wiped off)	yok edilmek
to destroy (to annihilate, wipe off [Lit.] to make non-existent)	yok etmek
to mourn	yas tutmak
to cause	yol açmak
to show respect	saygı göstermek
to smoke cigarettes (to smoke a cigarette)	sigara içmek
to lay down arms	silah bırakmak
to pass an exam	sınav geçmek
to fail an exam	sınavdan kalmak
to sabotage	sabote etmek
to justify	sebep göstermek
to go on a trip	seyahate çıkmak
to play chess	satranç oynamak
to own (to have)	sahip olmak
to bother	zahmet etmek
to marinate	marine etmek
to point out	işaret etmek
to knock the door	Kapıyı çalmak
to chat	sohbet etmek
to break a heart	kalp kırmak
global warming	global ısınma
greenhouse effect	sera etkisi
climate change	iklim değişikliği
to accept (to admit)	kabul etmek
to have breakfast	kahvaltı yapmak
to decide	karar vermek
to rhyme	kafiyeli olmak
fasting (to fast)	oruç tutmak
To examine (doctor)	muayene etmek
to enrol to the language course	dil kursuna yazılmak
to pay with the credit card	karttan çektirmek
to look for sth with a candle	mumla aramak
to end relationship	ilişkiyi bitirmek
to stop a taxi	taksi durdurmak
to demand (to request)	talep etmek
to repair	tamir etmek
to be discharged	taburcu olmak
to be closed for holiday	tatil olmak
to congratulate	tebrik etmek
to treat (to cure, to medicate)	tedavi etmek
to represent	temsil etmek
to prefer	tercih etmek
to deliver (to surrender (something); to hand over)	teslim etmek
to appreciate	takdir etmek
to keep upside down	ters tutmak
to cook	yemek yapmak
to help (to aid)	yardım etmek
to suffer (to be in pain)	acı çekmek
to practice	alıştırma yapmak
to shop	alışveriş yapmak
to go shopping	alışverişe çıkmak
to drive a car	araba kullanmak
to drive	araba sürmek
to fall in love	aşık olmak
to discriminate	ayrım yapmak
to make fun of	alay etmek
to pay separately	ayrı ayrı ödemek
to set a table	sofra kurmak
to cause (to give reason to)	sebep olmak
to travel	seyahat etmek
to take part (to contribute, to have a rol)	rol almak
to interview	röportaj yapmak
to paint pictures	resim yapmak
to bargain	pazarlık yapmak
to earn money (to make money, [Lit.] to win money)	para kazanmak
to withdraw cash	para çekmek
to win the lottery	piyangoyu kazanmak
to be voted	oy verilmek
to vote	oy vermek
to apologize	özür dilemek
to return sth	iade etmek
to let	icar etmek
to enforce	icbar etmek
to go bankrupt	iflâs etmek
to make noise	gürültü etmek
to type	klavyede yazmak
To reach the decision	karara varmak
to sniff out	koku almak
to predict (to guess)	tahmin etmek
to be promoted	terfi almak
to shoot	ateş etmek
to look forward	iple çekmek
to underline	altını çizmek
to exercise	egzersiz yapmak
to rent (out)	kira vermek
to land	yere inmek
to enjoy	tadını çıkartmak
to block	bloke etmek
to shave	tıraş etmek
to borrow	borç almak
to lend	borç vermek
to express	ifade etmek
to make ovation (to cheer)	tezahürat yapmak
to reject all	tümünü redetmek
to lose control	zıvanadan çıkmak
to poop	kaka yapmak
to lead	Öncülük etmek
to become irritated (Become peeved)	gıcık olmak
to peeve	gıcık etmek
to dust off	tozunu almak
to deserve	hak etmek
to serve (catering)	ikram etmek
to emulate (to imitate, to pretend )	taklit etmek
to compare (to find relation/ proportion)	nispet yapmak
to wave hand	el sallamak
to have a word	laf etmek
to place (to accommodate)	yer vermek
to intend to	niyet etmek
to castrate	hadım etmek
to emasculate	iğdiş etmek
to take place (to take part, to get involved)	yer almak
to discharge (demobilize)	terhis etmek
to become	hal almak
to cite (to refer to)	atıf yapmak
to gain (attain, enjoy)	nail olmak
to be exposed to	maruz kalmak
surfing the internet	internette sörf yapmak
to take notes	not almak
to recall (to recollect)	yad etmek
to hang	asılı durmak
to kick the ball	topa vurmak
to sign	imza atmak
to accompany	eşlik etmek