Buscar
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

   Inicia sesión para empezar

Esra's English Vocabulary


🇬🇧  »  🇹🇷
Learn Turco From Inglés
Creado:
Esra's English Vocabulary


Public


5 / 5  (1 calificaciones)



» To start learning, click login

1 / 25

🇬🇧


(to) have a lesson
🇹🇷


(bir) ders almak

Practique preguntas conocidas

Manténgase al día con sus preguntas pendientes

Completa 5 preguntas para habilitar la práctica

Exámenes

Examen: pon a prueba tus habilidades

Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen

Aprenda nuevas preguntas

Popular en este curso

Aprende con fichas

Modos dinámicos

InteligenteMezcla inteligente de todos los modos

Modo manual [beta]

El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
Otros modos disponibles

elección múltipleModo de elección múltiple

Esra's English Vocabulary - Marcador

1 usuario ha completado este curso

Ningún usuario ha jugado este curso todavía, sé el primero


Esra's English Vocabulary - Detalles

Niveles:

Preguntas:

1981 preguntas
🇬🇧🇹🇷
(to) have a lesson
(bir) ders almak
I like my son.
Oğlumu severim.
I like my daughter.
Kızımı severim.
I have a son.
Bir oğlum var.
I have a car.
Bir arabam var.
I like sleeping very much
Uyumayı çok seviyorum
I want to eat an orange
Bir portakal yemek istiyorum.
I don' t like travelling.
Seyahat etmeyi sevmiyorum.
I don' t like living in Gümüşhane.
Gümüşhane'de yaşamayı sevmiyorum.
I want to go to İstanbul
İstanbul'a gitmek istiyorum
I like going out
Dışarı çıkmayı severim.
I want to read a book
Bir kitap okumak istiyorum
I don't like ironing
Ütü yapmayı sevmiyorum
I like swimming.
Yüzmeyi seviyorum.
I like walking.
Yürümeyi seviyorum.
I like sport.
Sporu severim.
I like eating.
Yemek yemeyi severim.
I like cooking.
Yemek yapmayı severim.
I like reading book.
Kitap okumayı severim.
I like studying
Ders çalışmayı severim
I like my children
Çocuklarımı seviyorum.
I have a house.
Bir evim var.
I want a car.
Bir araba istiyorum.
Do you like your house?
Evini seviyor musun?
Do you want to go to abroad?
Yurtdışına gitmek ister misin?
Do you have a computer?
Bir bilgisayarın var mı?
Hello!
Merhaba!
Nice to meet you!
Tanıştığıma memnun oldum!
How are you?
Nasılsın?
I am fine, thanks!
İyiyim, teşekkürler!
Good morning!
Günaydın!
Good afternoon!
Tünaydın!
Good evening!
İyi akşamlar!
See you later
Sonra görüşürüz.
Good night!
Iyi geceler!
See you soon!
Görüşmek üzere!
Have nice day!
İyi günler!
Have a nice weekend!
İyi hafta sonları!
Excuse me!
Affedersiniz!
I am sorry.
Özür dilerim
Good Luck!
İyi şanslar!
Bless you!
Çok yaşa!
(to) cook pasta
Makarna pişirmek
(to) walk in the park
Parkta yürümek
(to) go shopping
Alışverişe gitmek
(to) sleep in bed
Yatakta uyumak
(to) clean the house
Evi temizlemek
(to) wash the dishes
Bulaşıkları yıkamak
(to) travel to Ankara
Ankara'ya seyahat etmek
(to) eat something
Bir şeyler yemek
To get up early
Erken kalkmak
(to) study every day
Her gün ders çalışmak
(to) do housework
Ev işi yapmak
(to) make a coffee
Kahve yapmak
(to) come my house
Evime gelmek
(to) watch TV
TV seyretmek
(to) take a photo
Fotoğraf çekmek
(to) ask
Sormak
(to) repeat
Tekrar etmek
(to) go
Gitmek
(to) come
Gelmek
(to) have
Sahip olmak
(to) do
Yapmak
(to) bring
Getirmek
(to) wash
Yıkamak
(to) talk
Konuşmak
(to) drive
Sürmek
(to) like
Beğenmek, sevmek
(to) eat
Yemek (fiil)
(to) read
Okumak
(to) sell
Satmak
(to) buy
Satın almak
About my house
Evim hakkında
In a house
Bir evde
From my work
Işimden
In my garden
Bahçemde
In a garden
Bir bahçede
A beautiful lady
Güzel bir bayan
At 7.30 o'clock
Saat 7.30'da
To a beautiful lady
Güzel bir bayana
About a beautiful lady
Güzel bir bayan hakkında
In the morning
Sabahleyin
In the afternoon
Öğleden sonra
In the evening
Akşamları
To prepare
Hazırlamak
Have breakfast
Kahvaltı etmek
Have lunch
Öğlen yemeği yemek
Have dinner
Akşam yemeği yemek
Lunch break
Öğle yemeği arası
(to) prepare
Hazırlamak