It is Saturday afternoon. | Cumartesi öğleden sonra. |
Martin and his sister Pam are in Cambridge for the day. | Martin ve kız kardeşi Pam gün boyunca Cambridge'de. |
They are looking at the old beautiful buildings of this University City. | Bu üniversite şehrinin eski güzel binalarına bakıyorlar. |
Pam has a camera with her. | Pam'in yanında bir kamerası var. |
She likes taking photos | Fotoğraf çekmeyi seviyor |
Sometimes the photos are good | Bazen fotoğraflar iyi |
But sometimes they are not very good. | Ama bazen çok iyi değiller. |
Martin laughs at them. | Martin onlara güler. |
It is five o’clock. | Saat beş. |
Pam and Martin are going home now. | Pam ve Martin şimdi eve gidiyorlar. |
They are tired after their long day. | Uzun günlerinden sonra yorgunlar. |
They are in the garden near the bus station. | Otobüs istasyonun yakınındaki bahçedeler. |
“Let’s have a last photo of you. “ says Pam. | "Haydi son bir fotoğrafını çekelim" diyor Pam |
“Oh no, not again” says Martin. | “Ah hayır, bir daha değil” diyor Martin. |
“Come on” | "Hadi" |
It’s the last one. | Bu sonuncusu. |
I want to finish the film in my camera. | Kameramdaki filmi bitirmek istiyorum. |
“All right,” | "Tamam," |
He stands in front of the flowers. | O çiçeklerin önünde duruyor. |
“Look at me,” | "Bana bak," |
She takes a photo. | Bir fotoğraf çekiyor. |
A man with a big rucksack on his back walks between Pam and Martin. | Sırtında büyük bir sırt çantası olan adam, Pam ile Martin'in arasında yürüyor. |
I have a picture of that man, not of you” | O adamın resmini çektim, seninkini değil! |
I don't want to disturb you. | Seni rahatsız etmek istemiyorum. |
the Solar System | Güneş Sistemi |
sixty seven | altmış yedi |
I saw something. | Bir şey gördüm. |
I saw somebody. | Birini gördüm. |
nowadays | şu günlerde, bugünlerde |
My husband works also on Sunday. | Kocam da Pazar günü çalışıyor. |
We are going to go to the stationery. | Kırtasiyeye gideceğiz. |
I am going to buy eraser. | Silgi alacağım. |
My kids watch cartoons on TV. | Çocuklarım televizyonda çizgi film izler. |
I watch something about meal recipes. | Yemek tarifleri hakkında bir şeyler izlerim. |