Bahar's Vocabulary
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn Inglés From Turco
Learn Inglés From Turco
Practique preguntas conocidas
Manténgase al día con sus preguntas pendientes
Completa 5 preguntas para habilitar la práctica
Exámenes
Examen: pon a prueba tus habilidades
Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen
Aprenda nuevas preguntas
Modo manual [beta]
El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
Bahar's Vocabulary - Marcador
También te puede interesar
Bahar's Vocabulary - Detalles
Niveles:
Preguntas:
817 preguntas
🇹🇷 | 🇬🇧 |
Babam bir işletme işletir. | My father runs a business. |
Sabah koşarım. | I run in the morning. |
Spor salonuna giderim. | I go to the gym. |
Bugün hava nasıl? | How is the weather today? |
Sonra görüşürüz | See you later. |
Meslektaşım | My colleague |
Ev arkadaşım | My housemate |
Ben öğrenciydim. | I was a student. |
Ben bir çocuktum. | I was a child. |
Zengindiler. | They were rich. |
Onlar bizim arkadaşlarımızdı. | They were our friends. |
Meşguldüm. | I was busy. |
Uykuluydum. | I was sleepy. |
İstanbul'daydık. | We were in İstanbul. |
Biz meşguldük. | We were busy. |
Ben doktor olacağım. | I will be a doctor. |
Mutlu olacaklar. | They will be happy. |
Mutlu değildi. | She wasn't happy. |
Ali çok uzundu. | Ali was very tall. |
Ayşe çok uzun değildi. | Ayşe wasn't very tall. |
Bizimle birlikteydiler. | They were with us. |
Ali ve Veli arkadaştı. | Ali and Veli were friends. |
Ali ve Veli arkadaş değildi. | Ali and Veli weren't friends. |
Annem evdeydi. | My mom was at home. |
Babam Londra'da değildi. | My dad wasn't in London. |
Evim Kayışdağı ormanının yakınında. | My house is near the Kayışdağı forest. |
Haftada bir kez ormanda yürürüm. | I walk in the forest once a week. |
Ev arkadaşımın izin günleri benimkiyle aynı. | My housemate's day offs are the same with mine. |
Ben öyle düşünüyorum. | I think so. |
Bugün çilekli soda içtim. | Today I drunk soda with strawberry. |
Tüm ödemeleri bitirmeliyiz. | We must finish all the payments. |
Ödemeler için birçok banka ile çalışırız. | We work with a lot of banks for payments. |
Bugün yüksek topuklu ayakkabılar giydim. | Today I weared high heel shoes. |
Saat 7'ye kadar otobüsümü bekledim. | I waited my bus untill 7 oclock. |
Bugünlerde hava değişken. | The weather is changable nowadays. |
Her yerde ve her zaman müzik dinlerim. | I listen to music everywhere and everytime. |
Müzik dinlemek psikolojimize iyi gelir. | Listen to music is good ofr our psychology |
Birçok arkadaşım var. | I have many friends. |
Arkadaşlarımı severim. | I like my friends. |
Kuş istemem. | I don't want a bird. |
Evimi severim. | I like my house. |
Arabaya ihtiyacım yok. | I don't need a car. |
İki tablet isterim. | I want two tablets. |
İyiyim. | I am good. |
Hava güneşli. | The weather is sunny. |
Hava sıcak. | The weather is hot. |
Bilgisayarım yeni. | My computer is new. |
Babamı severim. | I like my father. |
Annemi severim. | I like my mother. |
Ben bir öğrenciyim | I am a student |
Ben erkek değilim. | I am not a boy. |
Ben kız değilim. | I am not a girl. |
Ben bir çocukum. | I am a boy. |
Ben bir kızım. | I am a girl. |
Bir fare var. Bu beyaz. | There is a mouse. It is white. |
Bir kapı var. Bu kahverengi. | There is a door. It is brown. |
Burada bir adam var. O yaşlı. | There is a man. He is old. |
Bir çocuk var. O genç. | There is a boy. He is young. |
Bir polis var. O havalı. | There is a policewoman. She is cool. |
Burada bir bilgisayar var. Bu siyah. | There is a computer. It is black. |
Bir kadın var. O bir doktor. | There is a woman. She is a doctor. |
Büyükanne genç değil. | Grandma is not young. |
Top sarı değil. Yeşil. | Ball is not yellow. It is green. |
Mutlu değilim. İmutsuzum. | I am not happy. I am sad. |
Büyükbabanız kim? | Who is your grandpa? |
Hazırız. | We are ready. |
Bir bilgisayarım var. | I have a computer. |
Tabletim pembe. | My tablet is pink. |
Bir Bilgisayar isterim. | I want a computer. |
Bisikletin var mı? | Do you have a bike? |
Yeni bir bilgisayar isterim. | I want a new computer. |
Bir bisikletim var. | I have a bike. |
Eski bir bilgisayar istemem. | I don’t want an old computer. |
Bisikletimi severim. | I like my bike. |
Yeni bir bilgisayar istemem. | I don’t want a new computer. |
Bu bir kaplan. | This is a tiger. |
Mavi bir bilgisayar isterim. | I want a blue computer. |
Pembe bir bilgisayar isterim. | I want a pink computer. |
İzgi eski bir bilgisayar ister. | İzgi wants an old computer. |
Bilgisayarımı severim. | I like my computer. |
Her gün kitap okurum. | I read books every day. |
Hamburger yerim. | I eat hamburger. |
Hamburger yemem. | I doN't eat hamburger. |
Bir mesaj yazarım. | I write a message. |
Ben İngilizce konuşurum. | I speak English. |
Elma satarım. | I sell apples. |
Elma satarız. | We sell apples. |
Ben muz satmam. | I don't sell bananas. |
Evler satarım. | I sell houses. |
Evimi satarım. | I sell my house. |
Yeni bir tablet satın alırım. | I buy a new tablet. |
Dondurma alırım. | I buy ice-cream. |
Çikolata alırım. | I buy chocolate. |
Her gün uyurum. | I sleep every day. |
Saat 9'da uyurum. | I sleep at 9 PM. |
Geç uyumam. | I don't sleep late. |
Sabah 8'de kalkarım. | I get up at 8 AM. |
Parkta koşarız. | We run in the park. |
Sokaklarda koşmayız. | We don't run in the streets. |
Her gün kız kardeşimle yürürüm. | I walk every day with my sister. |