Yusuf Burak Orhan
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn Inglés From Turco
Learn Inglés From Turco
Practique preguntas conocidas
Manténgase al día con sus preguntas pendientes
Completa 5 preguntas para habilitar la práctica
Exámenes
Examen: pon a prueba tus habilidades
Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen
Aprenda nuevas preguntas
Modo manual [beta]
El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
Yusuf Burak Orhan - Marcador
También te puede interesar
También te puede interesar:
Yusuf Burak Orhan - Detalles
Niveles:
Preguntas:
734 preguntas
🇹🇷 | 🇬🇧 |
Hava nasıl? | How is the weather? |
Kız kardeşim anaokulunda. | My sister is in kindergarten. |
Kardeşim bisiklete binmeyi sever. | My brother likes cycling. |
Bütün arkadaşlarım | All my friends |
Yakın arkadaşlarım var | I have close friends. |
Evim okuluma yakın. | My house is close to my school. |
En sevdiğim ders İngilizcedir. | My favourite subject is English. |
Gol inanılmazdı. | The goal was amazing. |
Manchester City bir gol attı. | Manchester City scored one goal. |
Geçmişte | In the past |
Arabada bir kedi var. | There is a cat in the car. |
Evde bir kedi var. | There is a cat in the house. |
Masada bir tava var. | There is a pan on the table. |
Mutfakta insanlar var. | There are people in the kitchen. |
Okulda öğrenciler var. | There are students at school. |
Masada bir kuş var. | There is a bird on the table. |
Bahçede kediler var | There are cats in the garden |
Odamda oyuncaklar var. | There are toys in my room. |
Odamda kitaplarım var. | I have books in my room. |
Okulda öğretmenler var. | There are teachers in the school. |
Bahçede bir havuz var. | There is a pool in the garden. |
Bahçede iki kedi var. | There are two cats in the garden. |
Antalya'ya gitmeyi planladım. | I planned to go to Antalya. |
Bir otel odası ayırttım. | I booked a hotel room. |
Babam işten eve gidiyordu. | My dad was driving home from work. |
Hastanede kalmak zorunda kaldı. | She had to stay in hospital. |
Berbattı. | It was terrible. |
Harika zaman geçiriyordum. | I was having a great time. |
Yalan söylüyorlardı. | They were lying. |
Ben okurken | While I was studying, |
Birlikte zaman geçirdik. | We spent time together. |
İstanbul'daki hayattan keyif aldım. | I enjoyed the life in Istanbul. |
Ben Ankara'dayken | While I was in Ankara, |
Herkes sevdiğni (istediğini) yaptı. | Everyone did what they liked. |
Çocukken yelken açmayı öğrendim. | I learned to sailed when I was a child. |
Safranboli sessiz bir kasaba. | Safranbolı is a quiet town. |
Babam balık tutmaya gidiyor. | My dad goes fishing. |
Annem bana biraz su getirdi. | My mom brought me some water. |
Çok tartıştılar. | They argued a lot. |
Yemek o kadar iyi değildi. | The meal wasn't so good. |
Sınıftan ayrıldım. | I left the class. |
Beklerken bir kitap okudum. | I read a book while I was waiting. |
Araba kullanırken konuşamam. | I can't talk while I'm driving. |
Sen uzaktayken Ali ile kalacağım. | While you are away, I'll stay with Ali. |
Avrupa'dan Asya'ya | From Europe to Asia |
Pazartesiden Cuma'ya | From Monday to Friday |
Babasından bir mektup | A letter from her father |
Mahmutbey Caddesi'nden mi yürüdün? | Did you you walk from Mahmutbey street? |
O çok sessiz bir kız. | She is a very quiet girl. |
Beşiktaş'ı desteklerim. | I support Beşiktaş. |
Arkadaşlarımla | With my friends |
Kodlamayı bilmem. | I don't know coding. |
Ders çalışmak istemem. | I don't want to study. |
Annem yemek yapmak istemez. | My mum doesn't want to cook. |
Yemek yapmayı severim. | I like cooking. |
İngilizce çalışmayı severiz. | We like studying English. |
Okulda çalışmaya başladım. | At school, I started to study. |
İngilizce öğrenmeye başladım. | I started to learn English. |
Denize gider misin | Do you go to the sea |
Favori müzisyen | Favorite musician |
Videolar yapmak, çekmek | Making videos |
Mantı çok lezzetli | Mantı is very delicious |
Teknolojik cihaz | Technological device |
Kıyafet satın almayı sever misin? | Do you like to buy clothes |
Burada | Here |
Kız kardeşim ve erkek kardeşimle ilgilenirim | I take care of my sister and brother |
Et dürüm | Meat burrito |
Boy | Height |
Gözlük takıyorum | I wear glasses |
Pazar günü okula gitmedim. | I didn't go to school on Sunday. |
Dün uyumadım. | I didn't sleep yesterday. |
Dün dışarı çıkmadım. | I didn't go out yesterday. |
Dün Hamburger yemedim. | I didn't eat hamburger yesterday. |
Geçen hafta bir film izlemedim. | I didn't watch a movie last week. |
Dün futbol oynamadım. | I didn't play football yesterday. |
Geçen hafta parkta yürümedik. | We didn't walk in the park last week. |
Salı günü parka gitmedik. | We didn't go to park on Tuesday. |
Ali öğretmenle konuşmadı. | Ali didn't talk to teacher. |
Zeynep Cuma günü okula gelmedi. | Zeynep didn't come to school on Friday. |
Bir kitap okudun mu? | Did you read a book? |
Beni aradın mı? | Did you call me? |
Kahvaltı yaptın mı? | Did you have breakfast? |
Ne zaman kahvaltı yaptın? | When did you have breakfast? |
Ne zaman kalktın? | When did you get up? |
Okula ne zaman gittin? | When did you go to school? |
Eve ne zaman geldin? | When did you come to the house? |
Her gün kitap okurum. | I read books every day. |
Hamburger yerim. | I eat hamburger. |
Hamburger yemem. | I doN't eat hamburger. |
Bir mesaj yazarım. | I write a message. |
Ben İngilizce konuşurum. | I speak English. |
Elma satarım. | I sell apples. |
Elma satarız. | We sell apples. |
Ben muz satmam. | I don't sell bananas. |
Evler satarım. | I sell houses. |
Evimi satarım. | I sell my house. |
Yeni bir tablet satın alırım. | I buy a new tablet. |
Dondurma alırım. | I buy ice-cream. |
Çikolata alırım. | I buy chocolate. |
Her gün uyurum. | I sleep every day. |