Buscar
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

   Inicia sesión para empezar

Salman Volkan's English - New Set


🇹🇷  »  🇬🇧
Learn Inglés From Turco
Creado:


Public


0 / 5  (0 calificaciones)



» To start learning, click login

1 / 25

🇹🇷


Çocuklar birbirleriyle tartıştılar.
🇬🇧


Children argued with each other.

Practique preguntas conocidas

Manténgase al día con sus preguntas pendientes

Completa 5 preguntas para habilitar la práctica

Exámenes

Examen: pon a prueba tus habilidades

Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen

Aprenda nuevas preguntas

Modos dinámicos

InteligenteMezcla inteligente de todos los modos

Modo manual [beta]

El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
Modos específicos

Aprende con fichas
elección múltipleModo de elección múltiple

Salman Volkan's English - New Set - Marcador

0 usuarios han completado este curso. ¡sé el primero!

Ningún usuario ha jugado este curso todavía, sé el primero


Salman Volkan's English - New Set - Detalles

Niveles:

Preguntas:

1460 preguntas
🇹🇷🇬🇧
Çocuklar birbirleriyle tartıştılar.
Children argued with each other.
Ödevim var.
I have homework.
Babam bir dükkan işletir.
My dad runs a store.
Yarın onu ziyaret edeceğim.
I' ll call on him tomorrow.
Hayattayım.
I am alive.
O sır tutmaz.
He doesn't keep secret.
Ayşe bir kediye sahip.
Ayşe has a cat.
Sırrımı tuttu.
She kept my secret.
Ben bir ergenim.
I am a teenager.
İlgimi kaybettim.
I lost my interest.
Müzikle ilgileniyorum.
I am interested in music.
Ne kadar harcadın?
How much did you spend?
Ailemle vakit geçiririm
I spend time with my family
Çok para harcadılar.
They spent a lot of money.
Tatilimi Kocaeli'de geçirdim.
I spent my holiday in Kocaeli.
Polis memuru çok sakin.
Police officer is very calm.
Lütfen sakin ol.
Please keep calm.
Bazı arkadaşlar akşam yemeğine uğradılar.
Some friends came over for dinner.
Ondan özür dilemeliyim
I must apologize to her
İyi hissediyorum.
I feel good.
Hasta hissetti.
He felt ill.
Komedi filmlerini sevmiyorum.
I don't like comedy movies.
Hiç kovboy filmi izlemedim.
I never watch a western movie.
Aksiyon filmlerini seviyor.
She loves action films.
Mazeretlerimi söyledim ve ayrıldım.
I made my excuses and left.
Mazeretimi açıkladım.
I explained my excuse.
Ben dürüstüm.
I am honest.
Her zaman yalan söyler.
She always tells lies.
Gerçeği söyledim.
I told the truth.
Pencereyi açmamın sakıncası var mı?
Do you mind if I open the window?
Dikkatini çekmeye çalıştım
I tried to attract her attention
Tokum.
I am full.
Parayla doldurulmuş bir zarftır.
It is an envelope stuffed with money.
Bana adresini mesaj atabilir misin?
Could you text me her address?
Bir davetiye gönderdim
I sent an invitation
"Buz Devri" bir animasyondur.
"Ice Age" is an animation.
"Star Wars" bir bilim kurgu filmi
"Star Wars" is a science-fiction movie
Aşk romanları yazıyor.
She writes romances.
Affedersin!
Excuse me!
Fakat,
However,
Çok havalı.
She is very cool.
Dramayı sevmiyorum.
I don't like drama.
Kötü bir olay meydana geldi.
A bad event occured.
Kitap fuarına gittim.
I went to book fair.
Geçen hafta sonu bir konser vardı.
There was a concert at last weekend.
Tiyatroda bir oyun izledim
I watched a play at theatre
Bir davet kartı aldım.
I took an invitation card.
Gruba katıldı.
He joined the group.
Çok yiyecek getireceğim.
I' ll bring a lot of food.
Bir bardak su getirdi.
She brought a glass of water.
Bir çift eldiveni var.
She has a pair of gloves.
Önümüzdeki ay İstanbul'da olmayı umuyorum.
I hope to be in İstanbul next month.
Umarım!
I hope so!
Mektubu gönderen
Sender of letter
E-postanın alıcısı
Receiver of the e-mail
E-postadaki tarihi gördüm.
I saw the date on the e-mail.
Bu kafe güzel bir yer.
This cafe is a nice place.
Şerefe!
Cheers!
Memleketim Trabzon!
My hometown is Trabzon!
Derse katıldı.
She attended the class.
Bir istekte bulundum.
I made a request.
Fiyat her şeyi içerir.
The price includes everything.
Ailemi çok özledim.
I missed my family very much.
Bana bir şans ver.
Give me a chance.
Bir sanat sergisi var.
There is an art exhibition.
Maç hakkında sohbet ettiler.
They chatted about match.
O şık bir kız.
She is a fashionable girl.
Çok çekici.
She is very attractive.
Düşman savaşı kaybetti.
The enemy lost the battle.
Gizli bir kapı.
It is a hidden door.
Tarih hakkında iyi bir bilgiye sahiptir.
He has a good knowledge of history.
Konuları tartıştılar.
They discussed the topics.
Öğretmeninin cesaretlendirmesi
His teacher's encouragement
Askerler cesaretle savaştı.
The soldiers fought with courage.
Resmi bir sohbetti.
It was a formal conversation.
Bu gayri resmi bir konuşma değil.
It is not an informal conversation.
Günlük konuları tartıştılar.
They discussed daily matters.
Onun tarzını sevmiyorum.
I don't like her manner.
Cevabım açıktı.
My response was clear.
Geçen Pazar barbekü yaptık.
We had a barbecue last Sunday.
Ailem beni cesaretlendirdi.
My parents encouraged me.
Sorularıma cevap vermedi.
He didn't respond my questions.
Bu şaka beni güldürdü.
This joke made me laugh.
Sözü beni gülümsetti.
His word made me smile.
Orada yaşar.
He lives there.
Oraya gitme!
Don't go there!
Uzun süre orada yaşayacağım.
I will live there for a long while.
Bir bastonla yürüyebilir.
He can walk with a cane.
Başım Belada.
I am in trouble.
Büyük bir sorundu.
It was a big trouble.
Bebeği mutluluk getirdi.
Her baby brought happiness.
Sen önderlik et, biz de seni takip edelim.
You lead and we'll follow you.
Yanına oturdum.
I sat beside her.
Shakespeare'den bir alıntı
A quotation from Shakespeare