Buscar
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

   Inicia sesión para empezar

DündarBeren's English Page


🇹🇷  »  🇬🇧
Learn Inglés From Turco
Creado:
DündarBeren's English Page


Public


0 / 5  (0 calificaciones)



» To start learning, click login

1 / 25

🇹🇷


Okula gittim.
🇬🇧


I went to school.

Practique preguntas conocidas

Manténgase al día con sus preguntas pendientes

Completa 5 preguntas para habilitar la práctica

Exámenes

Examen: pon a prueba tus habilidades

Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen

Aprenda nuevas preguntas

Popular en este curso

elección múltipleModo de elección múltiple

Modos dinámicos

InteligenteMezcla inteligente de todos los modos

Modo manual [beta]

El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
Otros modos disponibles

Aprende con fichas

DündarBeren's English Page - Detalles

Niveles:

Preguntas:

1015 preguntas
🇹🇷🇬🇧
Okula gittim.
I went to school.
Hayvanları severim.
I like animals.
Koşmayı severim.
I love running.
Devam edelim.
Let's move on.
Babama yardım etmedim.
I didn't help my father.
Masayı ben kurmadım.
I didn't set the table.
Dersimden sonra
After my lesson
Öğleden sonra bir kitap okuyacağım.
I am going to read a book in the afternoon.
Dersin ardından dışarı çıkacağım.
I am going to go out after the lesson.
Kardeşim dersden sonra bilgisayar oyunları oynayacak.
My brother is going to play computer games after the lesson.
Ayşe yarın yeni bir elbise alacak.
Ayşe is going to buy a new dress tomorrow.
Gelecek yıl Almanya'ya gideceğiz.
We are going to go to Germany next year.
Anneme yardım edeceğim.
I am going to help my mum.
Gelecek yıl bir devlet okuluna gideceğim.
I am going to go to a public school next year.
Başka bir okula gideceğim.
I am going to go to another school.
Bilgisayarımda Roblox oynayacağım.
I am going to play Roblox on my computer.
Melek ve ben aynı okula gideceğiz.
Melek and I are going to go to the same school.
Ders çalışmak istemem.
I don't want to study.
Annem yemek yapmak istemez.
My mum doesn't want to cook.
İngilizce çalışmayı severiz.
We like studying English.
Okulda çalışmaya başladım.
At school, I started to study.
İngilizce öğrenmeye başladım.
I started to learn English.
Kahvaltı yapmayı severim.
I like having breakfast.
İkiz kardeşi
Her twin brother
İspanya'da gemi kazasına uğradık
We were shipwrecked in Spain.
Bir düşman ülkesinde
In an enemy country
Bir işe ihtiyacı var.
She needs a job.
Kıyafetlerini giyiyor.
She puts on her clothes.
Viola saraya varır.
Viola arrives at the palace.
Bir iş istedi.
He asked for a job.
Mesajcı (elçi) oldu.
She became a messenger.
Ona aşık.
He is in love with her.
Babam beni sinemaya götürdü.
My dad took me to the cinema.
O (kız) mutluydu.
She was happy.
O (kız) endişeli.
She is worried.
Kılık değiştirmem yüzünden
Because of my disguise
Gerçeği söyleyemem.
I can't tell the truth.
Mücevheri sever.
She likes jewels.
Ondan geri dönmesini istedi!
He asked her to go back!
Cesario olduğunu düşünüyor.
She thinks that he is Cesario.
Hadi yapalım!
Let's do it!
Hadi bakalım.
Let's have look it!
Şaşırmıştım.
I was surprised.
Şaşkınım.
I am surprised.
O (erkek) onun kocası.
He is her husband.
O (kız) onun karısı.
She is his wife.
Ali Azra'ya aşık olur.
Ali falls in love with Azra.
Çifte düğün partisi
Double wedding party
(o erkeğin) Doğum gününü kutladık.
We celebrated his birthday.
Bu gömleği almaya karar verdim.
I decided to buy this shirt.
Herkese gerçeği söyledi.
He told everyone the truth.
Okula gittiğimde.
When I go to the school,.
Arkadaşlarımı gördüğümde
When I see my friends,
Ayşe sabah kalktığında,
When Ayşe gets up in the morning,
Mutlu olduğumda
When I am happy,
Ben çoçukken,
When I was a child,
Kalktığında
When she got up,
Eve geldiğimde
When I came home
Dün gece müziği dinlediklerinde,
When they listened to music last night,
İstanbul'a gittiğimizde
When we travelled to İstanbul,
Dün haberi izlediğimde
When I watched the news yesterday,
Boş zamanım olduğunda oyun oynarım.
When I have free time, I play games.
Yemek pişirdiğinizde harika kokuyor ..
When you cook meal, it smells wonderful..
Kız arkadaşıyla buluştuğunda heyecanlı hissediyor.
When he meets with his girlfriend, he feels excited.
Arkadaşlarımı gördüğümde mutlu hissediyorum.
When I see my friends, I feel happy.
Boş zamanım olduğunda, yürüyüşe çıkmayı seviyorum.
When I have free time, I like going for a walk.
Sabah kalktığında dişlerini fırçalar.
When she get up in the morning, she brushes her teeth.
Ben çocukken yaramaz bir çocuktum.
When I was a child, I was a naughty boy.
Eve geldiğimde akşam yemeği hazırdı.
When I came home, the dinner was ready.
Ali İstanbul'a gittiğinde büyükanne ve büyükbabasını ziyaret etti.
When Ali went to İstanbul, he visited his grandparents.
Müziği duyduklarında dans etmeye başladılar.
When they heard the music, they started to dance.
Telefon çaldığında mutfaktaydım.
When the phone rang, I was in the kitchen.
Veli TV izlediğinde ders çalıştım.
When Veli watched TV, I studied.
Yağmur yağdığında evde kalırım.
When it rains, I stay at home.
Çok eğleniyoruz.
We have so much fun.
Plaja gitmeyi seviyorum.
I like to go to beach.
Okyanusta yüzüyorum.
I swim in the ocean.
Dalgalarda sıçramayı seviyorum.
I like splashing in the waves.
Kumda oynadık.
We played on the sand.
Su çok soğuksa
If the water is too cold,
Kumda büyük delikler kazdım.
I digged big holes in the sand.
Deniz kabuğu aradım.
I looked for shells.
Bir bardak su getirdim.
I brought a glass of water.
Her bahar gidiyoruz.
We go every spring.
Gölde kürek çekmedim.
I didn't row on the lake.
Su yeterince sıcaksa,
If the water is warm enough,
Bir balık yakalarsam
If I catch a fish,
Sırayla atladık
We took turns jumping off
Gemi rıhtımdaydı.
The ship was in dock.
Denizde yakalamaca oynadık.
We played catch in the sea.
Bazı küçük kayalar aradım.
I looked for some small rocks.
Parlak kayalar buldum.
I found shiny rocks.
Aslan gibi davrandım.
I pretended to be a lion.