Mehmet Akif's English Vocabulary
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn Inglés From Turco
Learn Inglés From Turco
Practique preguntas conocidas
Manténgase al día con sus preguntas pendientes
Completa 5 preguntas para habilitar la práctica
Exámenes
Examen: pon a prueba tus habilidades
Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen
Aprenda nuevas preguntas
Popular en este curso
Aprende con fichas
Modo manual [beta]
El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
Mehmet Akif's English Vocabulary - Marcador
También te puede interesar
También te puede interesar:
Mehmet Akif's English Vocabulary - Detalles
Niveles:
Preguntas:
65 preguntas
🇹🇷 | 🇬🇧 |
Bana yardım edebilir misin? | Can you help me? |
Arabada bir köpek var. | There is a dog in the car. |
Her gün kahvaltı yaparım | I have breakfast every day |
Akrabalarımla | With my relatives |
Onlar mutlu değiller | They are not happy |
Piyano çalar mısın? | Do you play the piano? |
Hangi kitabı istersin? | Which book do you want? |
Hangi telefona ihtiyacın var? | Which phone do you need? |
Ne zaman kitap okursun? | When do you read a book? |
Nevşehir'de hava nasıl? | How is the weather in Nevşehir? |
Piyano çalabilir misin? | Can you play the piano? |
O( Ayşe) bir araba sürebilir mi? | Can she drive a car? |
Onlar İngilizce konuşabilir. | They can speak English. |
Bizim evimiz büyüktür. | Our house is big. |
Onların arabası kırmızıdır. | Their car is red. |
Babamın arabası güzeldir. | My father's car is beautiful. |
Onun (Ayşe'nin) saçı uzundur. | Her (Ayşe's) hair is long. |
Onun (Ahmet'in) bilgisayarı yenidir. | His (Ahmet's) computer is new. |
Süt içmeliyim. | I should drink milk. |
Kız kardeşim araba sürebilir. | My sister can drive a car. |
Yarın okula gideceğim. | I will go to school tomorrow. |
İyi bir dinleyici olacağım. | I will be a good listener. |
İnsanları motive edeceğim. | I will motivate people. |
Koşacağız. | We will run. |
Onlar gelmeyecekler. | They won't come. |
Biz yüzemeyiz. | We can't swim. |
Biz okula gitmedik. | We didn't go to school. |
Dün bahçede top oynamadılar. | They didn't play ball in the garden yesterday. |
O (Ayşe) İngilizce konuşmaz. | She (Ayşe) doesn't speak English. |
Biz İngilizce konuşamayız. | We can't speak English. |
Ahmet süt içer. | Ahmet drinks milk. |
O(Ayşe) her gün bahçede gitar çalar. | She (Ayşe) plays guitar in the garden every day |
O(Mehmet Akif) bilgisayar programlar. | He (Mehmet Akif) programs computers. |
Mehmet Akif her gün bahçede tenis oynar. | Mehmet Akif plays tennis in the garden every day. |
Onlar her gün okula otobüsle gider. | They go to school by bus every day. |
Su 100 santigrat derecede kaynar. | Water boils at 100 degrees Celsius. |
Biz cuma akşamları film izleriz. | We watch movies on Friday evenings. |
O (Ayşe ) hafta sonları gitar çalmaz. | She doesn't play guitar on weekends. |
O (Ahmet) okulda İngilizce konuşmaz. | He (Ahmet) does not speak English at school. |
Ayşe erken uyumaz. | Ayşe doesn't sleep early. |
Furkan erken uyanmaz. | Furkan doesn't wake up early. |
Gittin mi? | Did you go? |
Dün okula gittiniz mi? | Did you go to school yesterday? |
Onlar dün kitap okudular mı? | Did they read a book yesterday? |
Siz dün bahçede kahve içtiniz mi? | Did you drink coffee in the garden yesterday? |
Onlar dün koştular mı? | Did they run yesterday? |
Dün okula gitmedik. | We didn't go to school yesterday. |
O (Fatma ) dün kitap okumadı. | She (Fatma ) didn't read a book yesterday. |
Biz dün müzik dinlemedik. | We didn't listen to music yesterday. |
Onlar bahçede çay içmediler. | They didn't drink tea in the garden. |
Ahmet'in bir kedisi var. | Ahmet has a cat. |
Yarın bahçede koşacağız. | Tomorrow we will run in the garden. |
Onlar Almanca konuşabilirler. | They can speak German. |
Biz Arapça konuşamayız. | We can't speak Arabic. |
Keman çalabilir misin? | Can you play the violin? |
O (Ayşe) hızlı koşabilir mi? | Can she (Ayşe) run fast? |
Yarın İstanbul'a gidecek misiniz? | Will you go to İstanbul tomorrow? |
Ben mutlu değilim. | I'm not happy. |
Biz zengin miyiz? | Are we rich? |
Mutfakta beş çiçek var. | There are five flowers in the kitchen. |
Masada dört çiçek yok. | There are not four flowers on the table. |
Bugün ders çalışmalıyım | I should study lesson. |
Köpeğim sabahları erken havlamaz | My dog does not bark early in the morning |
Onların köpeği süt içmez. | Their dog doesn't drink milk. |
Bizim kediniz her gün bahçede süt içer. | Our cat drinks milk in the garden every day. |