İbrahim Eymen's English - Detalles

Niveles:

Preguntas:

438 preguntas

🇹🇷		🇬🇧

Ben bir öğrenciyim.

I am a student.

Okula giderim.

I go to school.

Bir kediye sahibim.

I have a cat.

Bir arabaya sahip değilim.

I don't have a car.

Almanya'da yaşarım.

I live in Germany.

There is a rabbit.

Orada bir tavşan var.

Orada bir kedi var.

Orada bir fare var.

Tavşan beyaz.

Ağaç yeşil.

The mouse is grey and small.

Fare gri ve küçük.

Orada evler var.

Orada kapılar var.

Orada arabalar var.

Arabalar yeni.

The flowers are beautiful.

Çiçekler güzel.

The cats are fast.

Kediler hızlı.

My father is a teacher.

Babam öğretmen.

My mom is a teacher.

Annem öğretmen.

The houses are big.

Evler büyük.

The tree is short.

Ağaç kısa.

The car is expensive.

Araba pahalı.

There is a black car.

Orada siyah bir araba var.

I am from Konya.

Ben Konyalıyım.

There is a book on the table.

Masanın üstünde bir kitap var.

There are three apples in the basket.

Sepette üç elma var.

There is a cat in the garden.

Bahçede bir kedi var.

There are many students in the classroom.

Sınıfta birçok öğrenci var.

There is a big tree in the park.

Parkta büyük bir ağaç var.

There are many students in the classroom.

Sınıfta birçok öğrenci var.

There is a big tree in the park.

Parkta büyük bir ağaç var.

There are some toys in the box.

Kutuda birkaç oyuncak var.

There is a pen on the desk.

Masanın üstünde bir kalem var.

There are two cars in the garage.

Garajda iki araba var.

There is a picture on the wall.

Duvarda bir resim var.

There are four chairs around the table.

Masanın etrafında dört sandalye var.

There is a lamp next to the bed.

Yatağın yanında bir lamba var.

There are a few books on the shelf.

Rafın üstünde birkaç kitap var.

There is a dog in the yard.

Bahçede bir köpek var.

There are several birds in the tree.

Ağaçta birkaç kuş var.

| There is a window in the room.

Odada bir pencere var.

There are some flowers in the vase.

Vazoda birkaç çiçek var.

There is a key on the counter.

Tezgahın üstünde bir anahtar var.

There are many houses in the neighborhood.

Mahallede birçok ev var.

Ben bir öğrenciyim.

O bir öğretmen.

O bir doktor.

Onlar arkadaşlar.

Biz mutluyuz.

The book is on the table.

Kitap masanın üstünde.

It is raining.

Yağmur yağıyor.

You are my best friend.

Sen benim en iyi arkadaşımsın.

The dogs are in the garden.

Köpekler bahçede.

O yorgun.

O burada değil.

Ev büyük.

Biz evdeyiz.

Araba kırmızı.

Ben açım.

Sen geç kaldın.

The food is delicious.

Yemek lezzetli.

He is my brother.

O benim kardeşim.

They are in the park.

Onlar parkta.

The sky is blue.

Gökyüzü mavi.

Ev siyah değil.

The house is not black.

Bahçe büyük değil.

The garden is not big.

Ben bir öğrenci değilim.

I am not a student.

Onlar arkadaş değiller.

They are not friends.

Biz evde değiliz.

We are not in the house.

Yüzerim.

I swim.

Havuzda yüzerim.

I swim in the pool.

Havuzda ve denizde yüzerim.

I swim in the pool and sea.

Bir kediye sahibim.

I have a cat.

Gri bir kediye sahibim.

I have a grey cat.

Küçük ve gri bir kediye sahibim.

I have a small, grey cat.

Bir arkadaşa sahibim.

I have a friend.

Zeki bir arkadaşa sahibim.

I have a smart friend.

Hayvanları severim.

I like animals.

Kuşları ve kedileri severim.

I like birds and cats.

Akşamleyin uyurum.

I sleep in the evening.

Sabahleyin uyanırım.

I wake up in the morning.

Sabahleyin okula giderim.

I go to School in the morning.

Mantar yemem.

I don't eat mushrooms.

Kedimi severim.

I like my cat.

Ödevimi yaparım.

I do my homework.

Her gün ödevimi yaparım.

I do my homework everyday.

Öğleden sonra parka giderim.

I go to the park in the afternoon.

Bazen bilgisayar oyunları oynarım

Sometimes, I play computer games.

Bilgisayar oyunları oynamam.

I don't play computer games.

Sabahleyin kalkarım.

I get up in the morning.

Bir kedi isterim.

I want a cat.

Yeni bir bilgisayara ihtiyacım var.

I need a new computer.

Abur cubur satın alırım.

I buy junk food.

I write a letter.

I don't read poems.

I draw pictures.

I want a drone.

I don't want toys.

The ball is round.

Büyük bir futbol sahası var.

There is a big football field.

İbrahim Eymen's English

Practique preguntas conocidas

Exámenes

Aprenda nuevas preguntas

İbrahim Eymen's English - Marcador

También te puede interesar