Buscar
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

   Inicia sesión para empezar

İsa's Vocabulary


🇹🇷  »  🇬🇧
Learn Inglés From Turco
Creado:
İsa's Vocabulary


Public


0 / 5  (0 calificaciones)



» To start learning, click login

1 / 25

🇹🇷


kelime tanımı
🇬🇧


word definition

Practique preguntas conocidas

Manténgase al día con sus preguntas pendientes

Completa 5 preguntas para habilitar la práctica

Exámenes

Examen: pon a prueba tus habilidades

Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen

Aprenda nuevas preguntas

Popular en este curso

elección múltipleModo de elección múltiple

Modos dinámicos

InteligenteMezcla inteligente de todos los modos

Modo manual [beta]

El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
Otros modos disponibles

Aprende con fichas

İsa's Vocabulary - Marcador

los usuarios han completado este curso

Ningún usuario ha jugado este curso todavía, sé el primero


İsa's Vocabulary - Detalles

Niveles:

Preguntas:

657 preguntas
🇹🇷🇬🇧
Kelime tanımı
Word definition
Bir hastanede cerrah
Surgeon in a hospital
Bir gün izin almak
To take one day off
Meslektaşım, iş arkadaşı
Colleague, co-worker
Bu harika bir şey!
That's awesome!
Senin neyin var?
What's wrong with you?
Birini tanıtmak
To introduce somebody
Dün
Yesterday
Yarın
Tomorrow
Sağlık ocağı
Health centre
Revir
Infirmary
Sevdiğim araba
The car I like
Aşı
Vaccination
Aşı olmak
To get vaccinated
Aşı olmak istiyorum
I want to get vaccinated
Zemin kat
Ground floor
Iki katlı bina
Two-storey building
Çok uzun bir süre boyunca
For a very long time
Ortalama
On average
Haydi!
Come on!
Hastanede kalmak
To stay at a hospital
Allah tüm iyi hastalara yardım eylesin.
May God help all the good patients.
Boşlukları doldurmak
To fill in the gaps
Bir şeyi tanımlamak
To identify something
Anladın mı?
Did you get it?
Anladım.
I got it.
Her zaman
Always
Bir yemek odası olarak
As a dining room
Aynı zamanda.
, as well.
Raf - raflar
Shelf - shelves
Bir şeyi bir yerde tutmak
To keep something in somewhere
Bir söz tutmak
To keep a promise
Parlak bir ayna
A shiny mirror
Allah duanızdan razı olsun. - Allah kabul etsin.
May God be pleased with your prayer.
Afiyet olsun.
Enjoy your meal.
Işinde bol şans - kolay gelsin.
Good luck with your job
İngilizce programım
My English schedule
Katkıda bulunmak
To contribute
Fırsat
Opportunity
Burs
Scholarship
Izin verme
Don't let hem
Zor video
Difficult video
Gözlük düzeltmek
To fix glasses
Kirli burun
Dirty nose
Olmak
To BE
Yapmak
To DO
Zayıf bağlantı
Weak connection
Şimdilik
For the time being
Yedi yıl önce
Seven years ago
Bir şey hakkında konuşmak
To talk about something
Bir pasta yemek
To eat a cake
Biraz makarna yemek
To eat some pasta
Başı dertte
In trouble
Hala evde
Still at home
Mangal yapmak
To have a barbecue
Et ızgara yapmak
To grill meat
Tavuk eti kaynatmak
To boil chicken meat
Basit bir kaza
A simple accident
Ciddi bir kaza
A serious accident
Gizli buz
Secret ice
Yolun kenarı
The edge of the road
Işe gidip gelmek
To commute work
Bir saat
An hour
Bir dersi gözden geçirmek
To review a lesson
Anladığın kadarıyla
As much as you understand
Bir şirkette yönetici, müdür
Aw manager at a company
Müşterilere hizmet etmek
To serve customers
Kızıl saç
Ginger hair
Düz saç
Straight hair
Rüzgarlı hava
Windy weather
Hava bulutlu.
It is cloudy.
Yüksek ateş
High fever
Ağrı
Ache
Bir şeyden sorumlu olmak
To be responsible from something
Pandemi yüzünden
Due to the Pandemic
Çok da umurumda değil.
I don't care too much.
Birine ait olmak
To belong to somebody
Trafik kurallarına uymak
To obey traffic rules
Klimayı açmak
To turn on air conditioner
Isıtıcıyı kapatmak
To turn off the heater