İngilizce Bağlaçlar
İngilizce Bağlaçlar / Linking Words and Conjunctions in English
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn Inglés From Turco
Learn Inglés From Turco
Practique preguntas conocidas
Manténgase al día con sus preguntas pendientes
Completa 5 preguntas para habilitar la práctica
Exámenes
Examen: pon a prueba tus habilidades
Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen
Aprenda nuevas preguntas
Modos dinámicos
InteligenteMezcla inteligente de todos los modos
PersonalizadoUtilice la configuración para ponderar los modos dinámicos
Modo manual [beta]
El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
Otros modos disponibles
El propietario del curso no ha habilitado ningún otro modo.
İngilizce Bağlaçlar - Marcador
También te puede interesar
También te puede interesar:
İngilizce Bağlaçlar - Detalles
Niveles:
Preguntas:
116 preguntas
🇹🇷 | 🇬🇧 |
(bunun sonrasında) | After that |
(eğer -se, sürece) | As long as |
(önce, -den önce) | Before |
(-e kadar, -dığı zaman) | By the time |
(bundan böyle, bundan sonra) | Henceforth |
(hemen) | İmmediately |
(bu arada, aynı anda) | Meanwhile |
(-mesi ile -mesi bir oldu) | No sooner.. then |
(şimdi) | Now |
(olur olmaz) | Once |
(-den beri) | Since |
(-e kadar) | Till |
(anında) | The moment |
(sonra) | Then |
(-dığında, -dığı zaman) | Whenever |
(sonuç olarak) — SONRA SADECE İSİM | As a result of |
(çünkü, dolayı, yüzünden) | Because |
(nedeni ile) — SONRA SADECE İSİM | Because of |
(bu nedenle, sonuç olarak) | Consequently |
(dolayı, yüzünden) | Due to the fact that |
(neticede, nihayet, sonunda) | Eventually |
(o yüzden) | For that reason |
(öyleyse, o hâlde) | In that case |
(sonuçta) | In the event |
(-dığından, madem) | Now that |
(uğruna, yüzünden) — SONRA SADECE İSİM | On account of |
(sayesinde, dolayı, nedeniyle) | Owing to |
(madem ki) | Seeing that |
(bu nedenle, bu yüzden) | That’s why |
(onun için, bu nedenle, bu yüzden) | Therefore |
(sanki, imiş gibi) | As if |
(müddetçe) | As long as |
(kadar) | As much as |
(sanki, imiş gibi) | As though |
(-se bile) | Even if |
(keşke) | If only |
(-se diye) | In case |
(gerçekte, aslında, doğrusu, hatta) | In fact that |
(olması hâlinde, durumunda) — SONRA SADECE İSİM | In the case of |
(olursa, -diği takdirde) — SONRA SADECE İSİM | In the event of |
(tam -dığında, tam -iken) | Just as |
(-e hâlinde) | Just in case |
(şartıyla) | On condition that |
Ancak .. olması şartıyla | Only if |
(koşuluyla, şartıyla) | Providing |
(-dansa, -mektense) | Rather than |
(-mek üzere) | So as to |
(müddetçe, eğer) | So long as |
(varsayalım ki) | Suppose (that) |
(varsayıldığında) | Supposing that |
(olmazsa, olmadıkça) | Unless |
(olabildiğince uzağa) | As far as |
(-dığı yerde) | Where |
(nerede olursa, her -dığı yerde) | Wherever |
(buna rağmen, -e karşın) | Although |
(tersine, aksine) | Conversely |
(olsa bile) | Even so |
(olsa bile) | Even though |
(-in aksine) — SONRA SADECE İSİM | In contrast to |
(rağmen) — SONRA SADECE İSİM | In spite of |
(bununla beraber, yinede, buna rağmen) | Nevertheless |
(herşeye rağmen) | Nonetheless |
Nasıl olursa olsun | No matter how |
(yoksa, aksi hâlde) | Otherwise |
(-duğu hâlde) | Though |
(olmadıkça) | Unless |
(aksine, farklı olarak) | Unlike |
(olup olmadığını) | Whether or not |
(bundan başka, ayrıca) | Additionally |
(süresince, boyunca) | Along |
(ayrıca) | Also |