Atik Senay's Exam Studies
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn Inglés From Turco
Learn Inglés From Turco
Practique preguntas conocidas
Manténgase al día con sus preguntas pendientes
Completa 5 preguntas para habilitar la práctica
Exámenes
Examen: pon a prueba tus habilidades
Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen
Aprenda nuevas preguntas
Popular en este curso
Aprende con fichas
Modo manual [beta]
El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
Atik Senay's Exam Studies - Marcador
También te puede interesar
También te puede interesar:
Atik Senay's Exam Studies - Detalles
Niveles:
Preguntas:
2083 preguntas
🇹🇷 | 🇬🇧 |
Bir dükkan işletirim. | I run a store. |
Meslektaşlarımla | With my colleagues |
Sana yardım edebilirim. | I can help you. |
Lütfen bana yardım et. | Please help me. |
Başlayalım. | Let's start. |
Ders aldık | We had lectures |
Her gün kitap okurum. | I read books every day. |
Hamburger yerim. | I eat hamburger. |
Hamburger yemem. | I doN't eat hamburger. |
Bir mesaj yazarım. | I write a message. |
Ben İngilizce konuşurum. | I speak English. |
Elma satarım. | I sell apples. |
Elma satarız. | We sell apples. |
Ben muz satmam. | I don't sell bananas. |
Evler satarım. | I sell houses. |
Evimi satarım. | I sell my house. |
Yeni bir tablet satın alırım. | I buy a new tablet. |
Dondurma alırım. | I buy ice-cream. |
Çikolata alırım. | I buy chocolate. |
Her gün uyurum. | I sleep every day. |
Saat 9'da uyurum. | I sleep at 9 PM. |
Geç uyumam. | I don't sleep late. |
Sabah 8'de kalkarım. | I get up at 8 AM. |
Parkta koşarız. | We run in the park. |
Sokaklarda koşmayız. | We don't run in the streets. |
Her gün kız kardeşimle yürürüm. | I walk every day with my sister. |
Dişlerimi saat 9'da fırçalarım. | I brush my teeth at 9 AM. |
Kahvaltı yaparım. | I have breakfast. |
Öğle yemeğim var. | I have lunch. |
Saat 8'de akşam yemeği yerim. | I have dinner at 8 PM. |
Bilgisayar oyunları oynamayız. | We don't play computer games. |
Bilgisayar oyunları oynarız. | We play computer games. |
Her gün okula giderim. | I go to school every day. |
Her gün okuldan gelirim. | I come from school every day. |
Anneme yardım ederim. | I help my mother. |
Her gün yatağımı yaparım. | I make my bed every day. |
Salatayı yaparım. | I make the salad. |
Futbol oynuyorum. Futbol oynamıyorum. | I am playing football. I am not playing football. |
Futbol oynarım. Futbol oynamam. | I play football. I don't play football. |
Futbol oynamam. Futbol oynamadım. | I don't play football. I didn't play football. |
Ankara'ya gidiyorum. Ankara'ya gidiyordum. | I am going to Ankara. I was going to Ankara. |
Ben bir kitap okuyorum. Kitap okuyordum. | I am reading a book. I was reading a book. |
Çiçek alıyorum. Çiçek alıyordum. | I am buying flowers. I was buying flowers. |
Ben çiçek almıyorum. Çiçek almıyordum. | I am not buying flowers. I was not buying flowers. |
Çiçek almam. Çiçek almadım. | I don't buy flowers. I didn't buy flowers. |
Çiçek alırım. Çiçek aldım. | I buy flowers. I bought flowers. |
Ben tv izledim. | I watched TV. |
Bahçede yürüdüm. | I walked in the garden. |
Ali duvarı boyadı. | Ali painted the wall. |
Ali Veli ile oynadı. | Ali played with Veli. |
Veli Ali ile konuştu. | Veli talked to Ali. |
Kapıyı açtılar. | They opened the door. |
Kapıyı kapattık. | We closed the door. |
Anneme yardım ettim. | I helped my mother. |
Babam bugün çalıştı. | My father worked today. |
Çok çalıştım. | I studied a lot. |
İngilizce öğrendim. | I learned English. |
Ders çalışmak istemem. | I don't want to study. |
Annem yemek yapmak istemez. | My mum doesn't want to cook. |
Yemek yapmayı severim. | I like cooking. |
İngilizce çalışmayı severiz. | We like studying English. |
Okulda çalışmaya başladım. | At school, I started to study. |
İngilizce öğrenmeye başladım. | I started to learn English. |
Kahvaltı yapmayı severim. | I like having breakfast. |
Koşmakta iyiyiz. | We are good at running. |
İngilizce konuşma hakkında konuşalım. | Let's talk about speaking English. |
Bana yardım ettiğin için teşekkürler. | Thanks for helping me. |
İnsanlara yardım etmeye ilgiliyim. | I am interested in helping people. |
Havuzda yüzmeyi seviyor. | She enjoys swimming in the pool. |
Parkta futbol oynamayı severler. | They like playing soccer in the park. |
Ev işlerine yardım etmek benim için problem değil. | I don't mind helping with the chores. |
Şarkı söyleme konusunda iyidir. | He is good at singing songs. |
Partiye geldiğiniz için teşekkür ederiz. | We appreciate your coming to the party. |
Bu haftasonu müzeyi ziyaret etmek isterim. | I want to visit the museum this weekend. |
Gelecek yıl yurtdışında eğitim almayı planlıyorlar. | They plan to study abroad next year. |
Akşam yemeği için yiyecek alması gerekiyor. | She needs to buy some groceries for dinner. |
Akşam yürüyüşe çıkmaya karar verdik. | We decided to go for a walk in the evening. |
Yakında yeni bir iş bulmayı umuyor. | He hopes to find a new job soon. |
Sıradışı bir işi var. | He has an unusual job. |
Bir volkanik kaya tabakası | A layer of volcanic rock |
Keskin bir bıçak | A sharp knife |
Jo Smith son gelişmeleri rapor ediyor | Jo Smith reports on recent developments |
Nadir bir kuş türü | A rare species of bird |
Bir tur rehberi | A tour guide |
Bisikletinden düştü | She fell off her bike |
Ayşe bacağını kırdı. | Ayşe broke her leg. |
Londra'ya asla ulaşamayacağız. | We’ll never reach London. |
Diz Yaralanması | A knee injury |
Tropikal Bir Cennet | A tropical paradise |
Oldukça yorgunum | I'm quite tired |
Çocuklar çok sessiz. | The children are very quiet. |
Bahçe kapısı | Garden gate |
Çantalarımı taşıyordu. | He was carrying my bags. |
Kıskanç değilim | I am not jealous |
Kasabanın diğer tarafı | Other side of the town |
Kadın gibi giyinmişti. | He was dressed as a woman. |
Heyecanlıyım. | I am excited. |
Film heyecanlı. | The movie is exciting. |
Onunla birlikte durdum. | I stood with him. |
Gerginim. | I am nervous. |