Ms.Çeker's English
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn Inglés From Turco
Learn Inglés From Turco
Practique preguntas conocidas
Manténgase al día con sus preguntas pendientes
Completa 5 preguntas para habilitar la práctica
Exámenes
Examen: pon a prueba tus habilidades
Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen
Aprenda nuevas preguntas
Modo manual [beta]
El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
Ms.Çeker's English - Marcador
También te puede interesar
También te puede interesar:
Ms.Çeker's English - Detalles
Niveles:
Preguntas:
167 preguntas
🇹🇷 | 🇬🇧 |
Ben bir öğrenciyim. | I am a student. |
Okula giderim. | I go to school. |
Bir kediye sahibim. | I have a cat. |
Bir arabaya sahip değili. | I don't have a cat. |
Almanya'da yaşarım. | I live in Germany. |
Her sabah erken uyanırım ve kahvaltımı hazırlarım. | I wake up early every morning and prepare my breakfast. |
Dün erken uyandım ve kahvaltı için krep yaptım. | I woke up early yesterday and made pancakes for breakfast. |
Bu sabah ailesiyle lezzetli bir kahvaltı yaptı. | She ate a delicious breakfast with her family this morning. |
Geçen pazar futbol oynadılar ve maçı kazandılar. | They played football last Sunday and won the game. |
O, her gece yatmadan önce bir kitap okur. | He reads a book every night before going to bed. |
Dün gece ilginç bir roman okudu ve gerçekten beğendi. | He read an interesting novel last night and really enjoyed it. |
Okula otobüsle gideriz çünkü hızlı ve rahattır. | We go to school by bus because it is fast and comfortable. |
Geçen cuma okul konserinde güzel bir şarkı söyledi. | She sang a beautiful song at the school concert last Friday. |
Erken uyanırım. | I wake up early. |
Okula gitmeden önce sağlıklı bir kahvaltı yapar. | She eats a healthy breakfast before going to school. |
Hafta sonları arkadaşlarıyla parkta futbol oynarlar. | They play football in the park with their friends on weekends. |
Dün okula bisikletle gittik çünkü hava güzeldi. | We went to school by bicycle yesterday because the weather was nice. |
Annem her akşam bizim için akşam yemeği yapar. | My mom cooks dinner for us every evening. |
Kedi yorulduğunda kanepede uyur. | The cat sleeps on the sofa when it feels tired. |
Televizyon izlemeden önce okuldan sonra ödevimi yaparım. | I do my homework after school before watching TV. |
Sabahları uyanmak için kahve içer. | He drinks coffee every morning to wake up. |
Dün toplantısından önce bir fincan kahve içti. | He drank a cup of coffee yesterday before his meeting. |
Dün gece heyecan verici bir film izlediler ve çok beğendiler. | They watched an exciting movie last night and loved it. |
Ayda bir kez büyüklerimizi ziyaret ederiz. | We visit our grandparents once a month. |
Geçen hafta sonu büyüklerimizi ziyaret ettik ve harika vakit geçirdik. | We visited our grandparents last weekend and had a great time. |
Mutlu hissettiğinde bir şarkı söyler. | She sings a song when she feels happy. |
Her ay yeni kitaplar alırım çünkü okumayı severim. | I buy new books every month because I love reading. |
Geçen hafta ilginç bir tarih kitabı aldım. | I bought an interesting history book last week. |
Dün beş kilometre koştu ve çok yoruldu. | He ran five kilometers yesterday and felt very tired. |
Erken uyandım. | I woke up early. |
Annem dün akşam için lezzetli bir yemek yaptı. | My mom cooked a delicious meal for dinner last night. |
Kedi dün gece benim yatağımda uyudu çünkü hava soğuktu. | The cat slept on my bed last night because it was cold. |
Dün tüm ödevlerimi yaptım ve sonra video oyunları oynadım. | I did all my homework yesterday and then played video games. |
Akşam yemeğinden sonra birlikte televizyon izlerler. | They watch TV together in the evening after dinner. |
Sabahları fit kalmak için parkta koşar. | He runs in the park every morning to stay fit. |
Yazın güneş parlak bir şekilde parlar ve günleri çok sıcak yapar. | The sun shines brightly in summer, making the days very hot. |
O kahvaltı yapar. | She eats breakfast. |
Dün güneş bütün gün parladı, bu yüzden sahile gittik. | The sun shone all day yesterday, so we went to the beach. |
O kahvaltı yaptı. | She ate breakfast. |
Onlar futbol oynar. | They play football. |
Onlar futbol oynadı. | They played football. |
O kitap okur. | He reads a book. |
O kitap okudu. | He read a book. |
Biz okula gideriz. | We go to school. |
Biz okula gittik. | We went to school. |
Annem akşam yemeği yapar. | My mom cooks dinner. |
Annem akşam yemeği yaptı. | My mom cooked dinner. |
Kedi kanepede uyur. | The cat sleeps on the sofa. |
Kedi kanepede uyudu. | The cat slept on the sofa. |
Ödevimi yaparım. | I do my homework. |
Ödevimi yaptım. | I did my homework. |
O kahve içer. | He drinks coffee. |
O kahve içti. | He drank coffee. |
Onlar televizyon izler. | They watch TV. |
Onlar televizyon izledi. | They watched TV. |
Biz büyüklerimizi ziyaret ederiz. | We visit our grandparents. |
Biz büyüklerimizi ziyaret ettik. | We visited our grandparents. |
O şarkı söyler. | She sings a song. |
O şarkı söyledi. | She sang a song. |
Yeni bir kitap alırım. | I buy a new book. |
Yeni bir kitap aldım. | I bought a new book. |
O hızlı koşar. | He runs fast. |
O hızlı koştu. | He ran fast. |
Güneş parlar. | The sun shines. |
Güneş parladı. | The sun shone. |
I can swim very fast. | Ben çok hızlı yüzebilirim. |
She can play the piano well. | O, piyanoyu iyi çalabilir. |
They can speak three languages. | Onlar üç dil konuşabilir. |
We can go to the park today. | Bugün parka gidebiliriz. |
He can run faster than me. | O, benden daha hızlı koşabilir. |
You can call me anytime. | Beni istediğin zaman arayabilirsin. |
Birds can fly high in the sky. | Kuşlar gökyüzünde yükseğe uçabilir. |
My mom can cook delicious meals. | Annem lezzetli yemekler yapabilir. |
She should eat more vegetables. | O, daha fazla sebze yemeli. |
You should listen to your parents. | Aileni dinlemelisin. |
They should be more careful. | Onlar daha dikkatli olmalı. |
We should help the elderly. | Yaşlılara yardım etmeliyiz. |
He should go to bed earlier. | O, daha erken yatmalı. |
Students should study for exams. | Öğrenciler sınavlara çalışmalı. |
You should drink more water. | Daha fazla su içmelisin. |
I can not lift this heavy box. | Bu ağır kutuyu kaldıramam. |
She can not see without her glasses. | O, gözlükleri olmadan göremez. |
They can not come to the party today. | Onlar bugün partiye gelemez. |
We can not play outside because it’s raining. | Dışarıda oynayamayız çünkü yağmur yağıyor. |
He can not drive a car. | O, araba süremez. |
You shouldn’t eat too much junk food. | Çok fazla abur cubur yememelisin. |
She shouldn’t stay up late. | O, geç saatlere kadar uyanık kalmamalı. |
They shouldn’t fight with each other. | Onlar birbirleriyle kavga etmemeli. |
We shouldn’t waste water. | Suyu boşa harcamamalıyız. |
He shouldn’t speak loudly in the library. | Kütüphanede yüksek sesle konuşmamalı. |
She has a beautiful cat. | Onun güzel bir kedisi var. |
He has a new bicycle. | Onun yeni bir bisikleti var. |
My friend has a big house. | Arkadaşımın büyük bir evi var. |
She doesn’t like coffee. | O, kahve sevmez. |
He doesn’t go to school on Sundays. | O, pazar günleri okula gitmez. |
Uyandığımda dişlerimi fırçalarım. | When I wake up, I brush my teeth. |
O ders çalışırken müzik dinler. | When she studies, she listens to music. |
Okula gittiklerinde otobüse binerler. | When they go to school, they take the bus. |
Güneş doğduğunda kuşlar şarkı söylemeye başlar. | When the sun rises, birds start singing. |
Çok hızlı yediğinde miden ağrır. | When you eat too fast, you get a stomachache. |