Buscar
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

   Inicia sesión para empezar

Melis's Vocabulary


🇬🇧  »  🇹🇷
Learn Turco From Inglés
Creado:
Melis's Vocabulary


Public


0 / 5  (0 calificaciones)



» To start learning, click login

1 / 25

🇬🇧


My surname is Öztürk.
🇹🇷


Soyadım Öztürk.

Practique preguntas conocidas

Manténgase al día con sus preguntas pendientes

Completa 5 preguntas para habilitar la práctica

Exámenes

Examen: pon a prueba tus habilidades

Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen

Aprenda nuevas preguntas

Modos dinámicos

InteligenteMezcla inteligente de todos los modos

Modo manual [beta]

El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
Modos específicos

Aprende con fichas
elección múltipleModo de elección múltiple

Melis's Vocabulary - Marcador

0 usuarios han completado este curso. ¡sé el primero!

Ningún usuario ha jugado este curso todavía, sé el primero


Melis's Vocabulary - Detalles

Niveles:

Preguntas:

405 preguntas
🇬🇧🇹🇷
My surname is Öztürk.
Soyadım Öztürk.
Butterfly is red.
Kelebek kırmızıdır.
I am a student.
Ben bir öğrenciyim.
There is a hippo.
Bir su aygırı var.
Flamingos are pink.
Flamingolar pembedir.
This is a bird.
Bu bir kuş.
This is a goat.
Bu bir keçi.
This is a library.
Burası bir kütüphane.
This is a teacher.
Bu bir öğretmen.
It is snowy.
Hava karlı.
This is not a whiteboard.
Bu bir beyaz tahta değil.
This is a blackboard.
Bu bir kara tahta.
My computer is new.
Bilgisayarım yeni.
Which color?
Hangi renk?
This is a tree.
Bu bir ağaç.
Hazel eyes
Ela gözler
I had photo shoots.
Fotoğraf çekimlerim vardı.
Defne's middle name is Zeynep
Defne'nin ikinci adı Zeynep
Don't ask me.
Bana sorma.
With me
Benimle
Without Ali
Ali olmadan
He's going to see the Mayor.
Belediye başkanını görmeye gidiyor.
What is wrong with me?
Benim sorunum ne?
I watched TV.
Televizyon izledim.
I walked in the garden.
Bahçede yürüdüm.
Ali painted the wall.
Ali duvarı boyadı.
Ali played with Veli.
Ali Veli ile oynadı.
Veli talked to Ali.
Veli, Ali'yle konuştu.
They opened the door.
Kapıyı açtılar.
We closed the door.
Kapıyı kapattık.
I helped my mother.
Anneme yardım ettim.
My father worked today.
Babam bugün çalıştı.
I studied a lot.
Çok çalıştım.
I learned English.
İngilizce öğrendim.
Policewoman is cool.
Polis kadın havalı.
The weather is sunny.
Hava güneşli.
I like sunny weather.
Güneşli havları severim.
Are you ready?
Hazır mısın?
Yes, I am ready.
Evet, hazırım.
My sister is Deniz.
Kız kardeşim Deniz.
My apples
Elmalarım
Who are your friends?
Arkadaşların kimler?
There is a spider.
Bir örümcek var.
There is a mirror.
Bir ayna var.
This is a cup.
Bu bir fincan.
This is a dog.
Bu bir köpek.
I don't know
Bilmiyorum
Tiger is scary
Kaplan korkutucu
Squirrel is cute
Sincap sevimli
My favorite animal is cat
En sevdiğim hayvan kedi
I eat breakfast.
Ben kahvaltı yerim.
I eat lunch.
Öğle yemeği yerim.
I eat dinner.
Akşam yemeği yerim.
I read books.
Kitap okurum.
I speak English.
İngilizce konuşurum.
I help my mother.
Anneme yardım ederim.
I clean my room.
Odamı temizlerim.
I make my bed.
Yatağımı yaparım
I get up early.
Erken kalkarım.
I have many friends.
Birçok arkadaşım var.
I like my friends.
Arkadaşlarımı severim.
I don't want a bird.
Kuş istemiyorum.
I like my house.
Evimi seviyorum.
I don't need a car.
Arabaya ihtiyacım yok.
I want two tablets.
İki tablet istiyorum.
I am good.
İyiyim.
The weather is sunny.
Hava güneşli.
My computer is new.
Bilgisayarım yeni.
I like my father.
Babamı seviyorum.
I like my mother.
Annemi seviyorum.
I am a student
Ben bir öğrenciyim
I am not a boy.
Ben erkek değilim.
I am not a girl.
Ben kız değilim.
I am a boy.
Ben bir çocukum.
I am a girl.
Ben bir kızım.
There is a mouse. It is white.
Bir fare var. Bu beyaz.
There is a door. It is brown.
Bir kapı var. Bu kahverengi.
There is a man. He is old.
Burada bir adam var. O yaşlı.
There is a boy. He is young.
Bir çocuk var. O genç.
There is a policewoman. She is cool.
Bir polis var. O havalı.
There is a computer. It is black.
Burada bir bilgisayar var. Bu siyah.
There is a woman. She is a doctor.
Bir kadın var. O bir doktor.
Grandma is not young.
Büyükanne genç değil.
Ball is not yellow. It is green.
Top sarı değil. Yeşil.
I am not happy. I am sad.
Mutlu değilim. İmutsuzum.
Who is your grandpa?
Büyükbabanız kim?
We are ready.
Hazırız.
I have a computer.
Bir bilgisayarım var.
My tablet is pink.
Tabletim pembe.
I want a computer.
Bilgisayar istiyorum.
Do you have a bike?
Bisikletin var mı?
I want a new computer.
Yeni bir bilgisayar istiyorum.
I have a bike.
Bir bisikletim var.
I don’t want an old computer.
Eski bir bilgisayar istemiyorum.
I don't like my bike.
Bisikletimi sevmiyorum.
I don’t want a new computer.
Yeni bir bilgisayar istemiyorum.
This is a tiger.
Bu bir kaplan.