İrem Dursun's Vocabulary Set
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn Inglés From Turco
Learn Inglés From Turco
Practique preguntas conocidas
Manténgase al día con sus preguntas pendientes
Completa 5 preguntas para habilitar la práctica
Exámenes
Examen: pon a prueba tus habilidades
Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen
Aprenda nuevas preguntas
Modo manual [beta]
El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
İrem Dursun's Vocabulary Set - Marcador
İrem Dursun's Vocabulary Set - Detalles
Niveles:
Preguntas:
322 preguntas
🇹🇷 | 🇬🇧 |
Bankada çalışırım. | I work at the bank. |
Mutlu hissederim. | I feel happy. |
Sonra görüşürüz | See you later. |
Konuşmak isterim. | I want to speak. |
Hırslarım var. | I have ambitions. |
Orda bir adam var. | There is a man |
Orada bir çiçek var. | There is a flower. |
Orada bir ev var. | There is a house. |
Orada bir kız var. | There is a girl |
Orada bir oğlan çocuk var | There is a boy |
Orada bir oda var | There is a room |
Odanın içinde bir yatak var. | There is a bed in the room. |
Mutfakta bir masa var. | There is a table in the kitchen. |
Oturma odasında bir TV var. | There is a TV in the living room. |
Ofiste yeni bir bilgisayar var | There is a new computer in the office |
Orada iki pencere var. | There are two windows. |
Orada üç masa var. | There are three tables |
Orada Bir mutfak var. | There is a kitchen |
Orada bir kedi var. | There is a cat. |
Orada dört kedi var. | There are four cats |
Orada iki araba var. | There are two cars. |
Orada üç ev var. | There are three houses. |
Orada bir ev var. | There is a house. |
Orada evin içinde bir mutfak var. | There is a kitchen in the house. |
Orada bir kalem var kutunun içinde. | There is a pencil in the box. |
Orada buzdolabının içinde iki muz var. | There are two bananas in the fridge. |
Evin içinde üç oda var. | There are three rooms in the house. |
Tanıştığımıza memnun oldun | Nice to meet you. |
Geçmiş olsun! | Get well soon! |
Ben hastayım. | I am sick. |
Ben bir öğrenciyim | I am a student. |
Ben bir öğretmen değilim. | I am not a teacher. |
Ben yakışıklıyım. | I am handsome. |
Ben zekiyim. | I am clever. |
Ben çok zekiyim. | I am very clever. |
Ben zeki bir kızım. | I am a clever girl. |
Ben uzunum. | I am tall. |
Ben zayıfım. | I am thin. |
Ben gencim. | I am young. |
Ben genç bir öğrenciyim. | I am a young student. |
Ben 20 yaşındayım. | I am 20 years old. |
Ben Konyalıyım. | I am from Konya. |
Ben Konya'dayım | I am in Konya |
Ben bir müşteri temsilcisiyim. | I am a customer representative. |
Ben İzmirde değilim. | I am not in İzmir. |
Ben kısa değilim. | I am not short. |
Ben şişman değilim. | I am not fat |
Ben yaşlı değilim. | I am not old. |
Ahmet bir müşterisir.. | Ahmet is a customer. |
Ali İstanbulda. | Ali is in İstanbul. |
Ali İzmirde değil. | Ali is not İzmir. |
Ayşe güzeldir. | Ayşe is beautiful. |
Merve güzel değil. | Merve is not beautiful. |
Merve zeki değildir. | Merve is not clever. |
Merve zeki bir kız değildir. | Merve is not a clever girl. |
Elif kısadır. | Elif is short. |
Masa büyüktür. | Table is big. |
Ev küçük. | House is small. |
Görüşürüz! | See you! |
Tanıştığımıza memnun oldum! | Nice to meet you! |
Kendine iyi bak! | Take care! |
Bilim kurgu filmlerini severim | I like scifiction movies |
Korku filmlerini sevmiyorum. -Ben dei | I don't like horror movies. -me neither |
Hepsi bu kadar | That's all |
İkisini de seviyorum | I like both of them |
Haftada 3 kez spor yapıyorum | I do sport 3 times a week |
Onu kullanmalısın | You should use it |
Ben İremim! | I am İrem. |
Ben güzelim. | I am beautiful. |
SEn bir öğretmensin. | You are a teacher. |
Sen bir bankacısın. | You are a banker. |
Sen uzun değilsin. | You are not tall. |
O çirkin. (kızlar için) | She is ugly. |
O çirkin bir kız. (kızlar için) | She is an ugly girl |
O şişman değil. (kızlar için) | She is not fat. |
O yakışıklı değil. (erkekler için) | He is not handsome. |
O hızlı. (erkekler için) | He is fast. |
O Alidir. | He is Ali. |
O bir köpektir. | It is a dog. |
Ağaç uzundur. | Tree is tall. |
O yeşildir. | It is green. |
O büyük değildir. | It is not big. |
O büyük bir ağaç değil. | It is not a big tree. |
Meyve severim. | I like fruit. |
Kitabı severim | I like book |
Elbiseleri severim. | I like dresses. |
Müziği severim | I like music |
Çikolatayı severim. | I like chocolate. |
Sebzeleri Severim. | I like vegetables. |
Konya'yı severim | I like Konya. |
Kediyi severim. | I like cat. |
İki kırmızı topa sahibim. | I have two red balls. |
Bir cep cep telefonuna sahibim. | I have a mobile phone. |
Bi işe sahibim. | I have a job. |
Bir kitaba sahibim. | I have book. |
Kitaplara sahibim. | I have books. |
Bir bisiklete sahibim. | I have a bicycle. |
Turuncu bir bisilete sahibim. | I have an orange bicycle. |
Elbiselerim var | I have dresses |
Bir elma isterim. | I want an apple |