Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

level: 32DF (3)

Questions and Answers List

level questions: 32DF (3)

Question	Answer
I’ve been in a meeting ……………… 11 AM. — Saat 11’den beri toplantıdayım.	since
I was in a meeting ………..…. noon. — Öğlene kadar toplantıdaydım.	until
No one knows …………… this job. — Bu işi kimse bilmiyor.	about
I work for an e-commerce ……………….. . — Bir e-ticaret ajansında çalışıyorum.	agency
The table ………….. a problem. — Masada bir sorun vardı.	had
Bioethanol is a kind of ……………. . — Biyoetanol bir yakıt türüdür.	fuel
Some of her furniture ……………….. fire and turned into ash! — Mobilyalarının bir kısmı yanarak küle döndü!	went on
Some of her furniture went on fire and …………………. ash! — Mobilyalarının bir kısmı yanarak küle döndü!	turned into
Istanbul is a very ……………….. city. — İstanbul çok kalabalık bir şehir.	crowded
It’s far ……………. our house. — Bizim eve çok uzak.	from
My husband’s job ……….. in Istanbul. — Eşimin işi İstanbul'da.	is
He couldn’t change …………. job. — İşini değiştiremedi.	his
I like to walk …………. the beach. — Sahilde yürümeyi severim.	on
They pour ………………. butter on top of this food. — Bu yemeğin üzerine eritilmiş tereyağı dökülür.	melted
Turkish people are known …………… being hospitable. — Türk insanı misafirperverliğiyle bilinir.	for
Turkish people are known for being ……………….. . — Türk insanı misafirperverliğiyle bilinir.	hospitable
It depends …………… the city they’re living in. — Yaşadıkları şehre göre değişiyor.	on
They’ll try to help you, ………………… they don’t know you. — Sizi tanımasalar bile size yardımcı olmaya çalışacaklardır.	even if
They wait ………….. their children. — Çocuklarını bekliyorlar.	for
They go to the …………………… . — Mezarlığa gidiyorlar.	cemetery
There are so many ……….……… traditions in Turkey. — Türkiye'de çok sayıda dini gelenek var.	religious
We live in a ………………. society. — Ataerkil bir toplumda yaşıyoruz.	patriarchal
I had a …………………. job when I was a student. — Öğrenciyken yarı zamanlı bir işte çalışıyordum.	part-time
I used to ………………. about my life after graduation. — Mezuniyetten sonraki hayatımı hayal ederdim.	fantasize
You don’t have so many ………………. . — Çok fazla sorumluluğunuz yok.	responsibilities
I'm …………….. enough to handle a life. — Ben hayatın üstesinden gelebilecek olgunluğa eriştim.	mature
They don’t have control …………………… . — Onların bizim üzerimizde bir kontrolü yok.	over us
Each part …………………. prepared for the next part. — Her bölüm sizi bir sonraki bölüme hazırlar.	makes you
You will always ………… scared of having a child. — Çocuk sahibi olmaktan her zaman korkacaksın.	be
You can’t ……………… this problem. — Bu sorunu çözemezsin.	solve
There’s no ……………….. for this issue. — Bu sorunun bir çözümü yok.	solution
You don’t ………………… depressed people. — Siz depresif insanlara benzemiyorsunuz.	seem like
You don’t seem like ……………….. people. — Siz depresif insanlara benzemiyorsunuz.	depressed
I …………………. even during the trip. — Seyahat sırasında bile çalışıyordum.	was working
It was the …………… time for me to travel abroad. — Benim için ilk defa yurtdışına çıkıyordum.	first
We stayed there …………. three days. — Orada üç gün kaldık.	for
My husband ………………. there. — Kocam orada değildi.	wasn’t
………… the first day we went to Mostar. — İlk gün Mostar'a gittik.	On
There is a bridge ………………….. Mostar bridge. — Mostar Köprüsü adında bir köprü var.	which is called
It’s a little bit different ………………. the Turkish Börek. — Türk böreğinden biraz farklı.	from
There was some yogurt …………. the Börek. — Böreğin üzerinde yoğurt vardı.	on
The meatballs were …………….. . — Köfteler yağlıydı.	oily
There’s a ……………… of 10 degrees between the two areas. — İki bölge arasında 10 derecelik bir sıcaklık farkı var.	difference
The other area has …………… number of mountains. — Diğer bölgede ise dağ sayısı daha azdır.	less
One of the areas is ……………….. . — Bölgelerden biri dağlıktır.	mountainous
She went there at the …………. of June. — Haziran ayının sonunda oraya gitti.	end
She ………………. about this country. — Bu ülkeyi tanıyordu.	knew
There was a war ……………… two countries. — İki ülke arasında savaş çıktı.	between
It’s on Unesco’s World Heritage …………….. list. — UNESCO Dünya Mirası Koruma Listesi’nde yer alıyor.	Conservation
It’s …………….. expensive than Turkey. — Türkiye'den daha pahalı.	more
I ………………. you to travel there. — Oraya gitmenizi tavsiye ederim.	recommend
This sport ……………….. you feel very well. — Bu spor insana kendini çok iyi hissettiriyor.	makes
I used to watch “………….. Yoga” series on YouTube. — Youtube'da "Toprak Yogası" serisini izliyordum.	Soil
I don’t go …………… gym to do Yoga. — Yoga yapmak için spor salonuna gitmiyorum.	to the
It’s not ……………. to go to the gym for yoga. — Yoga için spor salonuna gitmeniz gerekmiyor.	necessary / essential
Do I need to buy any …………..…? — Herhangi bir ekipman satın almam gerekiyor mu?	equipments
All of them ……….. confusing for me. — Hepsi benim için kafa karıştırıcı.	are
I ……………….. games every day when I was a child. — Çocukluğumda her gün oyun oynardım.	used to play
It’s very ………………. for me. — Benim için çok keyifli.	enjoyable
He …..…. interested in football. — Futbola meraklıdır.	is
I usually wake up at ………………… 7 pm. — Ben genelde akşam 7 buçukta uyanırım.	half past
I’ve …………….. woken up. — Az önce uyandım.	just
I have ………………. eaten breakfast. — Ben kahvaltımı yaptım bile.	already
I haven’t ……………… anything yet. — Henüz hiçbir şey yemedim.	eaten
I’m not a tea ……………. . — I don’t like tea very much.	person
I ……………… my job two years ago. — İki yıl önce işimden ayrıldım.	quit
I drink coffee ………………… . — Her iki günde bir kahve içiyorum.	every other day
I wasn’t curious ……………. it. — Meraklı değildim.	about
I ……………. curious about it. — Meraklı değildim.	wasn’t
I didn’t want to buy it …………….. . — Ben de almak istemedim.	either
You should spend money ……………… . — Paranızı mantıklı bir şekilde harcamalısınız.	logically
This is not about being ……………… . — Burada cimrilik söz konusu değil.	stingy
A couple of weeks ………………. . — Birkaç hafta önce	ago
I was so …………… at home. — Evde çok sıkılmıştım.	bored
I ……………… stay at home. — Evde kalamadım.	couldn’t
I ………………. used to that situation. — Ben bu duruma alışık değildim.	wasn’t
I want to go out …………. the weekend. — Hafta sonu dışarı çıkmak istiyorum.	on
I don’t do anything except ………… cooking. — Yemek pişirmek dışında hiçbir şey yapmıyorum.	for
I have some time …………. cooking after 6 pm. — Akşam saat 6'dan sonra yemek pişirmeye biraz zamanım oluyor.	for
I hope ……………… experiences it. — Umarım kimse böyle bir şey yaşamaz.	no one
Both of them ………….. so traumatic. — İkisi de çok travmatik.	are
I sometimes …………… disconnected. — Bazen bağlantım kopuyor.	get
I ………………. working for six months. — Altı aydır çalışıyorum.	have been
I’m home every day ………………… the weekends. — Hafta sonları hariç her gün evdeyim.	except for
I still have …………………. opinion. — Benim görüşüm hala aynı.	the same
This is ………….. biggest disadvantage. — En büyük dezavantajı budur.	the
I meet people ……… the weekends. — Hafta sonları insanlarla tanışıyorum.	on
I work ………………… . — Uzaktan çalışıyorum.	remotely
I feel …………………. . — Kendimi daha rahat hissediyorum.	more relaxed
The manager isn’t just ……………… me. — Yönetici yanımda değil.	beside
I can rest when I’m on ……………….. . — Adetliyken dinlenebiliyorum.	my period
I used to go ……………. hospital on my period. — Ben adet dönemimde hastaneye gidiyordum.	to the
It’s very …………………. . — Çok can sıkıcı.	annoying
We ………………. so busy. — Çok meşguldük.	were
I’m always ……………….. on the chair. — Ben hep sandalyede oturuyorum.	sitting
I can take my laptop with me if I want to go to …………………. places. — Başka yerlere gitmek istersem dizüstü bilgisayarımı da yanıma alabilirim.	the other
I don’t have enough ………………………. . — Yeterince fiziksel aktivitem yok.	physical activity
We get along well with …………………. . — Biz birbirimizle iyi geçiniyoruz.	each other
I have two ……………… friends. — İki yakın arkadaşım var.	close
I sometimes feel …………… in Istanbul. — İstanbul'da bazen kendimi yalnız hissediyorum.	lonely