Tenis oynardım. | I used to play tennis. |
Yüzmeye giderdim. | I used to go swimming. |
Ablam eskiden kitap okurdu. | My sister used to read book. |
Ali kahvaltı yapardı. | Ali used to have breakfast. |
Ben geç kalkardım. | I used to get up late. |
Tarkan Türkiye de yaşardı. | Tarkan used to live in Turkiye. |
Hepsini seviyorum. | I love all of them. |
Hepsi bugün burada. | All of them are here today. |
Hepsini bitirdim. | I finished all of them. |
Hiçbiri doğru değil. | None of them is correct. |
Hiçbiri gelmedi. | None of them came. |
Hiçbiri kolay değil. | None of them is easy. |
Onlara pizza söyledim, ama onların hiçbiri aç değildi. | I ordered pizza for all of them, but none of them were hungry. |
Onların hepsi sınava katıldı, ancak onların hiçbiri kazanamadı. | All of them joined the exam, but none of them passed. |
Onların hepsi aynı kitabı okudu, ancak onların hiçbiri bitirmedi. | All of them read he same book, but none of them finished it. |
Onların hepsini davet ettim, ama onalrın hiçbiri gelmedi. | I invited all of them, but none of them came. |
Eğer erken kalkarsan, okula zamanında gidersin. | If you wake up early, you will get to school on time. |
Eğer çalışmazsan, sınavı geçemezsin. | If you don't study, you won't pass the exam. |
Eğer hava güzel olursa, pikniğe gideriz. | If the weather is nice, we will go for a picnic. |
Eğer çok yemek yersen, karnın ağrır. | If you eat too much, your stomach will hurt. |
Eğer bana yardım edersen, işi bitiririz. | If you help me, we will finish the work. |