Bu, en zor soruydu. | This was the most difficult question. |
Bu, en iyi çözüm. | This is the best solution. |
O, en kötü öğretmen. | He is the worst teacher. |
Bu, en ucuz otel. | This is the cheapest hotel. |
Bu, en pahalı araba. | This is the most expensive car. |
Bu, en büyük başarı. | This is the biggest achievement. |
Bu, en küçük köpek. | This is the smallest dog. |
Eğer yağmur yağarsa, dışarı çıkmayacağım. | If it rains, I will not go outside. |
Eğer çalışırsan, sınavı geçersin. | If you study, you will pass the exam. |
Eğer erken kalkarsan, kahvaltı yapabilirsin. | If you get up early, you can have breakfast. |
Eğer susadıysan, su içebilirsin. | If you are thirsty, you can drink water. |
Eğer yorgunsan, dinlenmelisin. | If you are tired, you should rest. |
Eğer hasta hissediyorsan, doktora gitmelisin. | If you feel sick, you should go to the doctor. |
Eğer paran varsa, yeni bir araba alabilirsin. | If you have money, you can buy a new car. |
Eğer zamanım olursa, seni ziyaret edeceğim. | If I have time, I will visit you. |
Onlar gittiklerinde, ben yalnız hissettim. | When they left, I felt lonely. |
Alarm çaldığında yataktan kalkarım. | When the alarm rings, I get out of bed. |
Onu gördüğümde ona haberi söyleyeceğim. | When I see him, I will tell him the news. |
O şarkı söylediğinde herkes dinler. | When she sings, everyone listens. |
Seyahat ettiğimizde çok fotoğraf çekeriz. | When we travel, we take lots of photos. |
Yağmur durduğunda dışarı çıktık. | 19. When the rain stopped, we went outside. |
Yorgun olduğumda şekerleme yaparım. | 20. When I am tired, I take a nap. |
Kim geldi? | Who came? |
Ne yapıyorsun? | What are you doing? |
Nereye gidiyorsun? | Where are you going? |
Bu hafta sonu babaannemi ziyaret edeceğim.-planlı gelecek | I’m going to visit my grandma this weekend. |
O (Ahmet) gelecek ay yeni bir araba satın alacak.(planlı gelecek) | He’s going to buy a new car next month. |
O (Saliha) üniversitede tıp okuyacak.(planlı gelecek) | She’s going to study medicine at university. |
Doğum günüm için pasta yapacağız.(planlı gelecek) | We are going to make a cake for my birthday. |
Yazın Avrupa'ya seyahat edecekler.(planlı gelecek) | They’re going to travel to Europe in the summer. |