Buscar
🇪🇸
MEM
O
RY
.COM
4.37.48
Invitado
Iniciar sesión
Página de inicio
0
0
0
0
0
Crear curso
Cursos
Último juego
Panel
Notificaciones
Clases
Carpetas
Exámenes
Exámenes personalizados
Ayuda
Marcador
Tienda
Premios
Amigos
Asignaturas
Modo oscuro
Identificador de usuario: 999999
Versión: 4.37.48
www.memory.es
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar
MEM
O
RY
Inicia sesión para empezar
Index
»
Academy T1 - English Cloze - Writing
»
SNOW
»
293 PH - 2
level: 293 PH - 2
Questions and Answers List
level questions: 293 PH - 2
Question
Answer
I don’t have ____who I want to meet.
anyone
I watch movies if I ___ (denk gelirse) on TV.
come across
I am ___of a reader. (ben daha çok okuyucuyumdur)
more
He is ___his lawn. (Çimlerini biçiyor).
mowing
They are waiting for the bus at the ___ (otobüs durağı).
bus stop
I ___ to the market. / Markete gittim.
went
I ___ my friends. / Arkadaşlarımla buluştum.
met
I ___ my friend. / Arkadaşıma yardım ettim.
helped
I helped my ___ was moving. / Taşınan arkadaşıma yardım ettim.
friend who
I don’t ___ easily. / Kolay kolay sıkılmam.
get bored
I ___ to Bursa twice. / Bursa’ya iki kez gittim.
have been
I ___ lied. / Hiç yalan söylemedim.
have never
Our house ___. / Evimiz satılacak.
will be sold
Our house ___ tomorrow at 2 PM. / Evimiz yarın saat 14.00'te satılacak.
is going to be sold
Ali ___ for ten minutes. / Ali on dakikadır uyuyor.
has been sleeping
Ali ___ at 1 PM yesterday. / Ali dün saat 13.00'te uyuyordu.
was sleeping
Your order ___ yesterday. / Siparişiniz dün hazırlandı.
was prepared
That’s ____. / Hepsi bu kadar.
all
I _____ in watching movies. / Film izlemekle ilgilenmiyorum.
am not interested
I don’t have a lot of time ___ movies. / Film izlemek için çok zamanım yok.
to watch
I ___ to the cinema since 2020. / 2020'den beri sinemaya gitmedim.
haven’t been
It is very ___. They are very boring. / Bu çok sıkıcı. Onlar çok sıkıcı.
boring
I ___ the series called Gassal. / Gassal adında bir dizi duydum.
have heard
I ___ this series yet. / Bu diziyi henüz izlemedim.
haven’t watched
I ____ for watching these kinds of movies or series. / Bu tür film veya dizileri izlemeye olan ilgimi kaybettim.
lost my interest
Old movies were much ___ quality. / Eski filmler çok daha kaliteli idi.
higher
I have a lot of books ____. / Okuyacak çok kitabım var.
to read
I bought flowers ___ my mother. / Anneme çiçek aldım.
for
I need a phone ___ my mother. / Annemi aramak için bir telefona ihtiyacım var.
to call
I ___ Ankara for ten years. / On yıldır Ankara'ya gitmedim.
haven’t been to
I haven’t been to the cinema ___ five years. / Beş yıldır sinemaya gitmedim.
for
It ___ boring. / Sıkıcıydı.
was
I ___ of this book before. / Bu kitabı daha önce duymuştum.
have heard
I haven’t read this book ___. / Bu kitabı henüz okumadım.
yet
I ___ go to the cinema. / Eskiden sinemaya giderdim.
used to
I ___ after the lesson. / Dersten sonra dışarı çıkabilirim.
might go out
I ___ drive for two hours yesterday. / Dün iki saat araba kullanmak zorunda kaldım.
had to
___ in Germany / Almanya’da yaşayan insanlar
People who live
A ___ in Germany / Almanya’da yaşayan bir kişi
person who lives
The ____ in Germany are happy. / Almanya’da yaşayan öğrenciler mutlular.
students who live
The ___ yesterday was delicious. / Dün aldığım baklava çok lezzetliydi.
baklava which I bought
Today, we ate the ____ yesterday. / Bugün, dün aldığım baklavayı yedik.
baklava which I bought
Books in the library ___ from the luxurious book store by the teachers. / Kütüphanedeki kitaplar, öğretmenler tarafından lüks bir kitabevinden satın alındı.
were bought
Books in the ____ a lot were bought from the luxurious book store by the teachers. / Çok sevdiğim kütüphanedeki kitaplar, öğretmenler tarafından lüks bir kitabevinden satın alındı.
library which I like
Books in the library which I like a lot were bought from the luxurious book store by the ___ responsible for purchase. / Çok sevdiğim kütüphanedeki kitaplar, satın alımdan sorumlu öğretmenler tarafından lüks bir kitabevinden satın alındı.
teachers who are
I agree ___ you. / Sana katılıyorum.
with
I ___ breakfast yet. / Henüz kahvaltı yapmadım.
haven’t had
I ___ his last book yet. / Henüz onun son kitabını okumadım.
haven’t read
I have a lot of time ___ books. / Kitap okumak için çok vaktim var.
to read
___ books are happy. / Kitap okuyan insanlar mutludur.
People who read
In the park, I saw some ___ books. / Parkta kitap okuyan bazı insanlar gördüm.
people who read
In the park, I saw some ___ books. / Parkta kitap okumakta olan bazı insanlar gördüm.
people who were reading
My wife wants to live in İstanbul, I ___ to live there. / Eşim İstanbul’da yaşamak istiyor, ben orada yaşamak istemiyorum.
don’t want
I ___ to live in İstanbul. / İstanbul’da yaşamak istemezdim.
wouldn’t like
I ___ my friend yesterday. / Dün arkadaşımı arayamadım.
couldn’t call
Everyone ___ angry. / Herkes sinirli.
is
When I got up, my wife ___ a book. / Kalktığımda eşim kitap okuyordu.
was reading
Until I go to Ankara, I ___ this book. / Ankara’ya gidene kadar bu kitabı bitirmem gerekiyor.
need to finish
After I got in the car, I realized that I ___ fuel. / Arabaya bindikten sonra benzinin bittiğini fark ettim.
ran out of
After ___ in the car, I realized that I ran out of fuel. / Arabaya bindikten sonra benzinin bittiğini fark ettim.
getting
After ___ the car, we realized that I ran out of fuel. / Eşim arabaya bindikten sonra benzinin bittiğini fark ettik.
my wife got in
After my wife got in the car, we realized that we ___ fuel. / Eşim arabaya bindikten sonra benzinin BİTMİŞ OLDUĞUNU fark ettik.
had run out of
When I came home, my wife ___ dinner for us. / Eve geldiğimde eşim bizim için yemeği çoktan hazırlamıştı.
had already prepared
If I have time today, I ____ the tap. / Bugün vaktim olursa musluğu tamir edeceğim.
am going to repair
If I were rich, I ___ shopping in Migros. / Zengin olsaydım Migros’ta alışveriş yapardım.
would do
I wish I ___ in Germany. / Keşke Almanya’da yaşasaydım.
lived
I wish I ___ in Germany. / Keşke Almanya’da yaşayabilseydim.
could live
If I could speak French, I ___ in France. / Fransızca konuşabilseydim Fransa’da yaşardım.
would live
I have ____ in the city center. / Şehir merkezinde yapmam gereken bir iş var.
something to do
I am going to ___ the bus to the city center. / Şehir merkezine otobüsle gideceğim.
take
My bus ride to Ankara takes almost one hour. / Ankara’ya otobüs yolculuğum yaklaşık bir saat sürüyor.
were
If she studied more, she ___ better grades. / Eğer daha çok çalışsaydı, daha iyi notlar alırdı.
would get
If they ____ more organized, they would finish their work on time. / Daha düzenli olsalardı, işlerini zamanında bitirirlerdi.
were
If I were you, I ___ the opportunity. / Senin yerinde olsam, bu fırsatı değerlendirirdim.
would take
If we had a bigger house, we ___ more friends over. / Daha büyük bir evimiz olsaydı, daha fazla arkadaşımızı davet ederdik.
would invite
If he were more confident, he ___ in public more often. / Daha özgüvenli olsaydı, daha sık halka konuşma yapardı.
would speak
If I ___ more free time, I would learn a new language. / Daha fazla boş vaktim olsaydı, yeni bir dil öğrenirdim.
had
If it were sunny tomorrow, we ___ to the beach. / Yarın hava güneşli olsaydı, plaja giderdik.
would go
If I ___, I would travel around the world. / Uçabilseydim, dünyayı dolaşırdım.
could fly
If they had more support, they ___ in their business. / Daha fazla destekleri olsaydı, işlerinde başarılı olurlardı.
would succeed