Buscar
🇪🇸
MEM
O
RY
.COM
4.37.48
Invitado
Iniciar sesión
Página de inicio
0
0
0
0
0
Crear curso
Cursos
Último juego
Panel
Notificaciones
Clases
Carpetas
Exámenes
Exámenes personalizados
Ayuda
Marcador
Tienda
Premios
Amigos
Asignaturas
Modo oscuro
Identificador de usuario: 999999
Versión: 4.37.48
www.memory.es
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar
MEM
O
RY
Inicia sesión para empezar
Index
»
Academy T1 - English Cloze - Writing
»
HOPE
»
158 FE-2
level: 158 FE-2
Questions and Answers List
level questions: 158 FE-2
Question
Answer
I "______" my lessons for the exams yesterday. __Dün sınavlar için derslerimi "tekrar gözden geçirdim".
revised
"_______" the ending, it’s a really good film. __Sonu "dışında", gerçekten iyi bir film.
Apart from
I have to relax a little, "______" I’m revisingTekrar yapıyor ol"sam bile" biraz rahatlamalıyım.
even if
Wasn’t that an "______" one?Bu "önemli" değil miydi?
important
I’ll "_______" have to retake the whole course. __"Muhtemelen" tüm dersi tekrar almam gerekecek.
probably
I’ll probably have to "_____" the whole course. __Muhtemelen tüm kursu "tekrar almam" gerekecek.
retake
I don’t know how I can "_____" it. __Bunu nasıl "karşılayabilirim" bilmiyorum.
afford
Things are "_______" as it is. ___ _İşler zaten "yeterince zor".
difficult enough
Not feeling "_____" good. __"Pek" iyi hissetmiyorum.
too
_____ your time!.____Acele etmeyin!
Take
The ball went "_____" the hedge into the roadTop çitin "üzerinden" yola düştü.
over
He "_____" by a car. __Ona araba "çarptı".
got hit
This window "______". __Bu cam "kırıldı".
got broken
She "______" by her mom every day. __Her gün annesi tarafından "uyandırılır".
gets woken up
We should leave "______". __"Hemen" gitmeliyiz.
immediately
I know "______" he meant to you. __Senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum.
how much
"______", you will have wait an hour. __En azından bir saat beklersin.
At least
I’ll "______" and see you later. __Sonra "uğrayıp" seni göreceğim.
come round
He was "______" to her grief. __Onun üzüntüsüne karşı "duyarsızdı".
insensitive
The second season isn’t ………………. yet. — İkinci sezon henüz yayınlanmadı.
released
It was ………………. 400 episodes. — Yaklaşık 400 bölümdü.
about
What do you ……………… me to watch? — Bana ne izlememi önerirsiniz?
recommend
He …………………. me to watch this anime. — Bana bu animeyi izlememi önerdi.
suggested
Many people ………………. me are interested in watching animes. — Çevremde anime izlemeye meraklı çok insan var.
around
My ……………. are very interested in animes. — Yaşıtlarım animelere çok meraklı.
peers
It …………….. on the movie. — Filmine göre değişir.
depends
…………………………, it’s not boring to watch animes. — Genel olarak anime izlemek sıkıcı değildir.
Generally speaking
You might ………………… of watching animes. — Anime izlemekten sıkılabilirsiniz.
get bored
I like how Japanese language ………………… . — Japoncanın kulağa hoş geldiğini düşünüyorum.
sounds
You feel this way in the ………………… . — Başlangıçta böyle hissediyorsunuz.
beginning
After a ………………… you will realize the difference between anime and cartoons. — Bir süre sonra anime ile çizgi film arasındaki farkı anlayacaksınız.
while
After a while you will realize the ………………… between anime and cartoons. — Bir süre sonra anime ile çizgi film arasındaki farkı anlayacaksınız.
difference
I had a plan to do my homework ……………… . — Bu gece ödevimi yapmayı planlamıştım.
tonight
My parents went to the ………………. . — Annem ve babam havaalanına gittiler.
airport
He will stay with us until ……………….. . — Noel'e kadar bizimle kalacak.
Christmas
I have never …………….. a Christmas party. — Hiç Noel partisine katılmadım.
been to
Turkish people don’t celebrate Christmas in …………….. areas. — Türkler Noel'i kamusal alanlarda kutlamazlar.
public
He is learning ……………… language. — Felemenkçe dilini öğreniyor.
Dutch
The questions were …………………. . — Sorular saçmaydı.
nonsense
They haven’t announced the ……………….. yet. — Henüz sonuçlar açıklanmadı.
results
He was famous for his ……………… . — Buluşuyla ünlüydü.
invention
I want to be famous ………….. being successful. — Başarılı olduğum için ünlü olmak istiyorum.
for
He is a successful ………………… . — Başarılı bir siyasetçidir.
politician
I am …………………. in some topics. — İlgimi çeken bazı konular var.
interested
I am interested in ………………… . — Ben siyasetle ilgileniyorum.
politics
I like to read ……………….. politics. — Siyaset okumayı severim.
about
I like what ………………. . — Yaptığını beğendim.
he did
He is a successful …………………… . — Başarılı bir Türk adamıdır.
Turkish man
I don’t like ……………….. . — Ben plan yapmayı sevmem.
planning
They …………….. their food very loudly. — Yiyeceklerini çok sesli çiğniyorlar.
chew
People ………………….. about how busy they are. — İnsanlar ne kadar meşgul olduklarından şikayet ederler.
complain
I don’t go to these ……………………. places. — Ben bu tarz yerlere gitmiyorum.
kind of
I was waiting in a ……………….. . — Sırada bekliyordum.
queue / line
I hate it when people make so much ……………… . — İnsanların bu kadar gürültü yapmasından nefret ediyorum.
noise
He was standing ……………… me. — Yanımda duruyordu.
near
It …………………… me when they interrupt me. — Sözümü kesmeleri beni rahatsız ediyor.
annoys
I can get ………………….. by their behaviour. — Davranışlarından dolayı sinirlenebiliyorum.
annoyed
I am …………………….. them. — Onlardan korkuyorum.
afraid of
I will go to school fresh and …………………. . — Okula dinç ve enerjik gideceğim.
energetic
The doctor ………………….. some medicine. — Doktor bir ilaç yazdı.
prescribed
The teacher gives us a ………………. to talk about. — Öğretmen bize konuşacağımız bir konu veriyor.
topic
We had to talk about his ………………. . — Onun hayatı hakkında konuşmamız gerekiyordu.
life
We searched ………………… his life. — Hayatını araştırdık.
about
We had to ………………. it. — Bunu ezberlememiz gerekiyordu.
memorize
I didn’t study ………. home. — Evde ders çalışmıyordum.
at
I wasn’t ………………… with the result. — Sonuçtan memnun kalmadım.
satisfied
I wasn’t satisfied with the ……………………. . — Sonuçtan memnun kalmadım.
result
The questions were ………………….! — Sorular saçmaydı!
nonsense
We ………………… any exams yet. — Henüz sınavımız olmadı.
haven’t had
We will not go to school on 29th of …………………. . — 29 Ekim'de okula gitmeyeceğiz.
October
They ………………. the Republic. — Cumhuriyeti ilan ettiler.
declared
They declared the …………………. . — Cumhuriyeti ilan ettiler.
Republic
I haven’t ………………. them yet. — Henüz kontrol etmedim.
checked
……………………… cousins live in Bulgaria. — Kuzenlerimin bir kısmı Bulgaristan'da yaşıyor.
Some of my
We go there ……………… car. — Biz oraya arabayla gidiyoruz.
by
We passed the Bulgaria’s ………………… . — Bulgaristan sınırını geçtik.
border
We should wait there ………………………. . — Orada uzun süre beklememiz gerekiyor.
for a long time
You can go there ………… 4 hours if there’s no traffic. — Trafik yoksa 4 saatte gidebilirsiniz.
in
They have some ………………… to run. — Yapmaları gereken bazı işler var.
errands
They will come back to Turkey in ……………….. days. — Birkaç gün içinde Türkiye'ye geri dönecekler.
a couple of / a few
I will go there for ………………… . — Noel'de oraya gideceğim.
Christmas
I feel ………….. . — Kendimi güçsüz hissediyorum.
weak
I feel ……………… . — Sıkıldım.
bored
I like to …………….. books. — Kitap okumayı severim.
read
I don’t like to ……………. reading the book. — Kitaba hemen başlamayı sevmiyorum.
start
…………..…. I start reading the book. — Kitabı okumaya başlamadan önce
Before
The story ……………. about two mice. — Hikaye iki farenin hikayesini anlatıyor.
is
In the …………………. — Başlangıçta
beginning
She was ………………..! — Şaşırmıştı!
amazed
It’s not as good as they …………………. . — Anlattıkları kadar iyi değil.
describe
A cold glass of water from the ……………….. — dereden bir bardak soğuk su
stream
I ………………. know. — Bilmiyordum.
didn’t
…………………. he was talking. — Bu arada konuşuyordu.
Meanwhile
The dog loves to _______ when we go to the park. / Köpek parka gittiğimizde "yakalama oyunu" oynamayı sever.
play fetch
We decided to try _______ on our weekend hike. / Hafta sonu yürüyüşümüzde "yeni bir şey" denemeye karar verdik.
something new
The trail led us along a _______ in the forest. / Patika ormanda "dolambaçlı bir yol" boyunca bizi götürdü.
winding path
There was a big _______ over there. / Orada büyük bir “tarla” vardı.
field
We saw a small cabin _______. / Ufukta bir kulübe "uzakta" gördük.
in the distance
"Look at that view!" she _______. / "Şu manzaraya bak!" diye "haykırdı" etti.
exclaimed
They started walking _______the mountain to reach the summit. / Zirveye ulaşmak için dağa “doğru" yürümeye başladılar.
toward
The cat began to _______ the carpet when it was nervous. / Kedi endişelendiğinde halıyı "tırmalamaya" başladı.
scratch
The penguin used its _______ to swim gracefully. / Penguen zarif bir şekilde yüzmek için "yüzgeç" kullandı.
flipper
It was hard to keep his _______ on the slippery log. / Kaygan kütüğün üzerinde "denge" sağlamak zordu.
balance
They ran _______ the tunnel to escape the rain. / Yağmurdan kaçmak için tünelden "geçerek" koştular.
through
We …………… ice skating with my brother. — Kardeşimle buz pateni yapmaya gittik.
went
They started ………………… the cathedral. — Katedralin inşasına başladılar.
building
……… the New Year’s day — Yeni yıl gününde
On
We went to a ………………. neighborhood. — Bir Japon mahallesine gittik.
Japanese
We drank …………….. tea. — Yasemin çayı içtik.
Jasmin
The road wasn’t ……………….. . — Yol asfalt değildi.
paved
There’s a 2-hour time ………………… between the two countries. — İki ülke arasında 2 saatlik zaman farkı var.
difference
I forgot it the ………….. day. — Ertesi gün unuttum.
next
I …………. always stayed at home in the New Year’s eve. — Ben yılbaşı gecelerini hep evde geçirirdim.
had
I ……………. a video of the fireworks. — Havai fişek gösterisinin videosunu çektim.
took
They couldn’t understand my ……………. . — Aksanımı anlayamadılar.
accent
He didn’t …………… a Dutch course. — Hollandaca kursuna gitmedi.
take
He ………………..…. Dutch for a year. — Bir yıldır Hollandaca öğreniyor.
has been studying
That was the first time I traveled ………………. . — İlk defa yurtdışına çıkıyordum.
abroad
I ……………….. seen my cousin for a long time. — Uzun zamandır kuzenimi görmüyordum.
hadn’t
I can ……………. the exam later. — Sınava daha sonra girebilirim.
take
I ……………… talked about it yet. — Henüz bundan bahsetmedim.
haven’t
I should talk to the …………………….. . — Müdür yardımcısıyla konuşmam gerek.
vice principal
I haven’t ……………….. my suitcase yet. — Henüz bavulumu hazırlamadım.
packed
I need my mom …………… help me. — Annemin bana yardım etmesine ihtiyacım var.
to
It’s always ………………….. . — Sürekli değişiyor.
changing
We celebrate the new year ………… home. — Yeni yılı evde kutluyoruz.
at
We …………….. the room with Christmas accessories. — Odayı yılbaşı aksesuarlarıyla süslüyoruz.
decorate
We wait for the ………………… . — Gece yarısını bekliyoruz.
midnight
It will be …………………. than the previous years. — Önceki yıllara göre daha eğlenceli olacak.
more fun
We will come back home on October …………………… . — 1 veya 2 Ekim'de memleketimize döneceğiz.
first or sencond
My mom ……………………… on Christmas. — Annem Noel'de çalışmayacak.
won’t be working
I will take a …………………. from school. — Okuldan izin alacağım.
permission
I ………………. some of my exams when I was at fifth grade. — Beşinci sınıfta bazı sınavlarımı kaçırdım.
missed
I will ask …………… for a solution. — Çözüm için ona danışacağım.
her
She is the ……………..’s assistant. — O, müdürün yardımcısıdır.
principal
Everything was so ……………… around me. — Etrafımda her şey çok sıkıcıydı.
boring
I was much more …………..…. last year. — Geçen yıl çok daha enerjiktim.
energetic
I’m not as energetic as ……………… years. — Önceki yıllara göre enerjik değilim.
previous
You should …………………. teaching position. — Öğretmenlik pozisyonuna başvuruda bulunmalısınız.
apply for
Many teachers are in the waiting list for the job …………………. . — Birçok öğretmen iş görüşmesi için bekleme listesindedir.
interview
This game is …………….. to Mortal Kombat. — Bu oyun Mortal Kombat'a benziyor.
similar
I’m not sure ………….. it’s a robot. — Robot olduğundan emin değilim.
if
I couldn’t ………………. to the next level. — Bir sonraki seviyeye geçemedim.
progress
I ……………….. play volleyball more often. — Eskiden daha çok voleybol oynardım.
used to
These days I don’t play volleyball very ………………. . — Bu aralar pek voleybol oynayamıyorum.
often
I …………………. play volleyball at school. — Bazen okulda voleybol oynuyorum.
sometimes
I have so ……………. time during the exam. — Sınavda çok vaktim var.
much
I have no ……………….. . — Hiçbir beklentim yok.
expectation
It’s ……………. . — Saçmalık.
nonsense
He has a nice …………………. . — Kendine güveni çok iyi.
self-esteem
She goes to ………….. at 9 AM. — Sabah 9'da işe gidiyor.
work
She works in a ……………. . — O fabrikada çalışıyor.
factory
I feel more ……………… nowadays. — Artık kendimi daha rahat hissediyorum.
relaxed
I’m not ……………. . — Ben stresli değilim.
stressed
I don’t have enough ……………. about this. — Bu konuda yeterli bilgiye sahip değilim.
information
I can come back to the classroom very ……………… . (Çok kısa sürede sınıfa dönebiliyorum.)
quickly
I joined the lesson with ……………. phone. (Derse kendi telefonumdan katıldım.)
my own
…………….. 3 new students in my class. (Sınıfıma 3 yeni öğrenci katıldı.)
There are
My phone is not very …………………. . (Telefonum çok pahalı değil.)
expensive
I wanted to go to school ………….. bus. (Okula otobüsle gitmek istiyordum.)
by
You don’t need ……………. the bus. (Otobüsü kullanmanıza gerek yok.)
to use
…………………. a bus station near our home. (Evimizin yakınında otobüs durağı yok.)
There is not
It takes about …………………. . (Yaklaşık yarım saat sürüyor.)
half an hour
I can’t ………………. the school because it’s so far. (Okula yürüyerek gidemem çünkü çok uzak.)
walk to
I don’t eat at the ………………. anymore. (Artık kantinde yemek yemiyorum.)
canteen
She can’t ……………….. lunch for me. (Bana öğle yemeği pişiremez.)
cook
I don’t like …………………. breakfast. (Kahvaltı hazırlamayı sevmiyorum.)
to make / making
The food is not ……………….. anymore. (Yiyecekler artık taze değil.)
fresh
I don’t like the food at school ……………….. . (Okuldaki yemekleri pek beğenmiyorum.)
very much
I …………………….. at the canteen. (Ben kantinde yemek yiyordum.)
used to eat
I …………………… more energetic at 6th grade. (Altıncı sınıfta daha enerjiktim.)
used to be
Sometimes I don’t ………………….. doing anything. (Bazen hiçbir şey yapmak istemiyorum.)
feel like
The lessons are more ………………… this year. (Bu yıl dersler daha zorlayıcı.)
challenging
……………….. I go to the Netherlands, I have to attend the exam. (Hollanda'ya gitsem bile sınava girmem gerekiyor.)
Even if
My mom is working …………….. . (Annem burada çalışıyor.)
here
We ……………….. to the Netherlands a couple of years later. (Birkaç yıl sonra Hollanda'ya gidebiliriz.)
might go
We might go to the Netherlands …………………… later. (Birkaç yıl sonra Hollanda'ya gidebiliriz.)
a couple of years
He ……………………… the University. (Üniversiteye başlaması lazımdı.)
should have started
…………………….. I went to the Netherlands was last year. (Hollanda'ya ilk gidişim geçen seneydi.)
The first time
It’s so different …………………. Turkey. (Türkiye'den çok farklı.)
from
Rainy days in the Netherlands are so …………………. Turkey. (Hollanda'daki yağmurlu günler Türkiye'dekinden çok farklı.)
different from
I feel ………………… in the rainy days. (Yağmurlu günlerde canım sıkılıyor.)
bored
I bought my school ……………… . (Okul üniformamı aldım.)
uniform
It’s better ……………. my school. (Benim okulumdan daha iyi.)
than
I will start the ……………… grade. (Yedinci sınıfa başlayacağım.)
seventh
I’m ……..……… about the seventh grade. (Yedinci sınıf için heyecanlıyım.)
excited
………………. my classmates like our math teacher. (Sınıf arkadaşlarımın çoğu matematik öğretmenimizi sever.)
Most of
I went ……………… with my mom. (Annemle alışverişe gittim.)
shopping
There is a basketball ……………. . (Basketbol sahası var.)
court
There is a football …………….. in our school. (Okulumuzda bir futbol sahası var.)
field
I like all of the seasons …………………. Autumn. (Sonbahar hariç tüm mevsimleri severim.)
except for
It doesn’t …………….. in English. (İngilizcede bir anlamı yok.)
make sense
It ……………… in Gebze last Winter. (Geçtiğimiz kış Gebze'ye kar yağmadı.)
didn’t snow
It’s because of the …………………… . (Küresel ısınmadan dolayı.)
global warming
There are many ………………… in Kocaeli. (Kocaeli'nde çok sayıda fabrika bulunmaktadır.)
factories