Etkinliğe kesinlikle katılacağım. | I will definitely attend the event. |
Bu senin kazanma şansın. | This is your chance to win. |
Soruya yanıt verdi. | He gave a response to the question. |
Yarın müsaitim/uygunum. | I am available tomorrow. |
Yeni diller öğrenmekle ilgileniyorum. | I’m interested in learning new languages. |
Gelecek hafta doğum gününü kutlamayı planlıyoruz. | We plan to celebrate his birthday next week. |
Sürerken kaskını takmayı unutma. | Don’t forget to wear your helmet while riding. |
Kurallara uymak gereklidir. | It’s necessary to follow the rules. |
Davetli, partiye katılamayacağını söyledi. | The invitee said they couldn’t attend the party. |
Geç kalmasının nedenini açıklamak zorundaydı. | He had to give a reason for being late. |
Arkadaşım teklifi geri çevirdi. | My friend refused the offer. |
Size yardım etmeyi teklif ediyorum. | I offer to help you. |
Haftaya dağ yürüyüşüne gitmeyi planlıyoruz. | We are planning to go trekking next week. |
Pikniğe gelirken içecek getirmeyi unutma. | Don’t forget to bring drinks to the picnic. |
O, yönünü bulmak için bir pusula getirdi. | He brought a compass to find his way. |
Projenin detaylarını bana açıkladı. | He explained the details of the project to me. |
Bu sabah bir hediye aldım. | I received a gift this morning. |
Piknik için bolca yiyecek aldık. | We bought plenty of food for the picnic. |
Maalesef planlarımız değişti. | Unfortunately, our plans changed. |
Aynı tür filmleri izlemeyi seviyoruz. | We enjoy watching the same type of movies. |
Zor durumlarda hep sakin kalır. | He always stays calm in difficult situations. |
Cevabı hemen vermedi. | He didn’t give a response right away. |
O, kitap okumaya çok düşkün. | He is very fond of reading books. |
Çok naziksin, teşekkür ederim. | That’s very kind of you, thank you. |
Bu ders, görsel materyallerle daha ilgi çekici hale geldi. | This lesson became more engaging with visuals. |