Televizyonu açabilir misin? | Can you turn on the TV? |
Öğretmenlerin kameraları açıktı. | Teachers' cameras were on. |
Öğrencilerin kameraları kapalıydı. | Students' cameras were off. |
bazı öğrenciler | some of the students |
Öğrencilerin bir kısmı tembeldi. | Some of the students were lazy. |
Bazı öğrenciler kopya çekti. | Some of the students cheated. |
Hile yapamadım.- Kopye çekemedim. | I couldn't cheat. |
birbirlerini | each other |
Birbirlerini tanıyorlardı. | They knew each other. |
Eğitimli değiller. | They are not educated. |
Onlar cahil değil. | They are not illiterate. |
Yeni bir araba satın almak isterdim. | I would like to buy a new car. |
Almanya'da yaşamak isterdim. | I would like to live in Germany. |
Hiç kutup ayısı gördün mü? | Have you ever seen a polar bear? |
Titanik'i hiç izledin mi? | Have you ever watched the Titanic? |
Hiç at eti yedin mi? | Have you ever eaten horse meat? |
Hiç Londra'ya gittiniz mi? | Have you ever been to London? |
Hiç Almanya'ya gittin mi? | Have you ever been to Germany? |
Hiç Topkapı Sarayı'na gittin mi? | Have you ever been to the Topkapı Palace? |
Hiç orada küçük köye gittin mi? | Have you ever been to small village there? |
Bir kere kitap yazdım. - yazmışlığım vardır. | I have written a book once. |
İki kere kitap yazdım. - yazmışlığım vardır. | I have written books twice. |
Üç kere at gördüm. - görmüşlüğüm vardır. | I have seen horses three times. |
Hiç at eti yemişliğim yoktur.-yemedim | I have never eaten horse meat. |
Hiç Londra'da bulunmuşluğum yoktur.-gitmedim | I have never been to London. |
Hiç helikopterebinmişliğim yoktur.-binmedim | I have never got on a helicopter. |
Hiç sigara içmişliğim yoktur.-içmedim | I have never smoked. |
Hiç gerçek yılan görmüşlüğüm yoktur.görmedim | I have never seen a real snake. |
Hiç Almanya'da bulunmuşluğum yoktur.-gitmedim | I have never been to Germany. |
Hiç çilek yemişliğim yoktur.-yemedim | I have never eaten strawberry. |
Projemi yeni bitirdim. | I have just finished my project. |
Ev ödevimi şimdi bitirdim. | I have just finished my homework. |
Annem yerleri yeni paspasladı. - paspaslamış durumda | Mum has just mobbed the floors. |
Eve daha şimdi geldik. | We have just come home. |
Elif öğle yemeğini daha yeni yedi. | Elif has just eaten her lunch. |
Öğle yemeğini henüz yemedim. yememiş durumdayım. | I haven’t eaten lunch yet. |
Ödevimiz yapmadım henüz. yapmamış durumdayım. | I haven't done my homework. |
Tarkan ile henüz tanışmadım. - tanışmamış durumdayım. | I haven’t met Tarkan yet. |