Ich muss früh schlafen. | Erken uyumak zorundayım. |
Ich muss Buch lesen. | Bir kitap okumak zorundayım. |
Ich muss viel Wasser trinken. | Çok su içmek zorundayım. |
Ich muss meinen Vogel füttern. | Kuşumu beslemek zorundayım. |
Ich muss mich an die Regeln halten. | Kurallara uymak zorundayım. |
Ich muss mir die Zähne putzen. | Dişlerimi fırçalamak zorundayım. |
Ich muss eine Reise machen. | Yolculuk yapmak zorundayım. |
Ich muss ohne Salz essen. | Tuzsuz yemek zorundayım. |
Ich muss meinem Großvater helfen. | Dedeme yardım etmek zorundayım. |
Ich muss neue Schuhe kaufen. | Yeni bir ayakkabı almak zorundayım. |
Ich muss sauber sein. | Temiz olmak zorundayım. |
Ich muss Verantwortung übernehmen. | Sorumluluk almak zorundayım. |
Ich muss fleißig sein. | Çalışkan olmak zorundayım. |
Ich muss viel arbeiten. | Çok çalışmak zorundayım. |
Ich muss dieses Projekt beenden. | Bu projeyi bitirmek zorundayım. |
Ich muss pünktlich sein. | Dakik olmak zorundayım. |
Ich muss reich sein. | Zengin olmak zorundayım. |
Ich muss ein guter Mensch sein. | İyi bir insan olmak zorundayım. |
Ich muss hilfreich sein. | Yardımsever olmak zorundayım. |
Ich muss eine gute Tochter sein. | İyi bir kız evlat olmak zorundayım. |
Ich muss gut kochen. | Güzel yemek yapmak zorundayım. |
Ich muss Obst und Gemüse kaufen. | Meyve ve sebze almak zorundayım. |
Ich muss meinem Bruder bei den Hausaufgaben helfen. | Kardeşimin ödevine yardım etmek zorundayım. |
Ich muss pünktlich zum Unterricht kommen. | Derse vaktinde gelmek zorundayım. |
Ich muss zur Universität. | Üniversiteye gitmek zorundayım. |
Musst du schlafen? | Uyumak zorunda mısın? |
Musst du schnell fahren? | Hızlı sürmek zorunda mısın? |
Müssen wir das essen? | Bunu yemek zorunda mıyız? |
Müssen wir diesen Film sehen? | Bu filmi izlemek zorunda mıyız? |
Er muss seine Hausaufgaben machen. | O ödevini yapmak zorunda. |
Dein Bruder muss ein guter Mensch sein. | Kardeşin iyi biri olmak zorunda. |
Wir müssen das Haus heizen. | Evi ısıtmak zorundayız. |
Sie muss für die Kinder kochen. | Çocuklara yemek yapmak zorunda. |
Sie müssen das Gehalt bezahlen. | Maaşı ödemek zorundalar. |
Er muss zum Nachbarn gehen. | Komşuya gitmek zorunda. |
Ihr müsst zu uns kommen. | Siz bize gelmek zorundasınız. |