Have you heard of the news? | Haberleri duydun mu? |
people who lived in eastern Turkey | Doğu Türkiye'de yaşayan insanlar |
She wore a gold necklace and brooch. | Altın kolye ve broş giydi. |
Fatih conquered Istanbul in 1453. | Fatih 1453'te İstanbul'u fethetti. |
My dad allowed me to go out. | Babam dışarı çıkmama izin verdi. |
She continued to rule. | Yönetmeye devam etti. |
I bought this land and property. | Bu araziyi ve mülkü satın aldım. |
They rebelled against the Romans. | Romalılara karşı isyan ettiler. |
Slaves were treated badly. | Kölelere kötü davranılırdı. |
Atatürk defeated Greek army. | Atatürk Yunan ordusunu yendi. |
They destroyed the cars. | Arabaları yok ettiler. |
the temple built for Caesar | Sezar için inşa edilen tapınak |
the temple which was built for Caesar | Sezar için inşa edilen tapınak |
freedom of speech | konuşma özgürlüğü |
Let the people live as free. | İnsanların özgür olarak yaşamasına izin verin. |
Thieves ran away. | Hırsızlar kaçtı. |
Her body has never been found. | Cesedi hiç bulunamadı. |
She killed herself with poison. | Kendini zehirleyerek öldürdü. |
They turned the factory into a nightclub. | Fabrikayı bir gece kulübüne dönüştürdüler. |
He led an armed rebellion | Silahlı bir isyanı yönetti |
It was so shocking to me. | Benim için çok şok ediciydi. |
They withdrew from the competition. | Yarışmadan çekildiler. |
I treat people fairly | İnsanlara adil davranıyorum |
Let me introduce you to my mother. | Seni annemle tanıştırayım. |
They increased the tax. | Vergiyi artırdılar. |
It is a significant event. | Önemli bir olay. |
the heroine of the film 'Alien' | "Yaratık" filminin kadın kahramanı |
My lessons occupy all my time. | Derslerim tüm zamanımı alıyor. |
His trip was the inspiration for him. | Gezisi onun için ilham kaynağıydı. |
the desert tribes of Africa | Afrika'nın çöl kabileleri |
Cities offer a wide range of shopping options | Şehirler çok çeşitli alışveriş seçenekleri sunar |