level: 13rd June-2
Questions and Answers List
level questions: 13rd June-2
| Question | Answer |
|---|---|
| recent example | Son örnek |
| public agency | Kamu kurumu |
| ecotourism practices | ekoturizm uygulamaları |
| learning tool | öğrenme aracı |
| tourism entrepreneurs | turizm girişimcileri |
| the benefits of a healthy diet | Sağlıklı bir diyetin faydaları |
| Scientists coined a word for the new process. | Bilim insanları yeni süreç için bir kelime türettiler. |
| They underlined the distinctive qualities | Ayırt edici niteliklerin altını çizdiler |
| Scientists have dated the bones to 10,000 BC. | Bilim insanları kemikleri MÖ 10.000 yılına tarihlendirdi. |
| imperial capital | imparatorluk başkenti |
| Her parents favoured her brother. | Ailesi kardeşini tercih etti. |
| native tongue | ana dil |
| This book deals with methods of teaching English. | Bu kitap İngilizce öğretme yöntemleri ile ilgilidir. |
| every aspect of his life. | hayatının her yönü. |
| overall historical developments | Genel tarihsel gelişmeler |
| Major finds | Önemli bulgular |
| It fuelled public interest. | Halkın ilgisini artırdı. |
| as a whole | bir bütün olarak |
| Most sessions last about an hour. | Çoğu seans yaklaşık bir saat sürer. |
| great discoveries | büyük keşifler |
| perceptions of key issues | temel konulara ilişkin algılar |
| reign of Quenn Elizabeth | Quenn Elizabeth'in hükümdarlığı |
| bring | getirmek |
| They are likely to die. | Muhtemelen ölecekler. |
| or else | ya da başka, yoksa |
| even if they are poor | fakir olsalar bile |
| another speaker | başka bir konuşmacı |
| Given that there is an economical crisis, ... | Ekonomik bir kriz olduğu göz önüne alındığında, ... |
| at least | en azından |
| distinctive markings | ayırt edici işaretler |
| the public's affection | halkın sevgisi |
| on behalf of my dad | babamın adına, onun yerine |
| except for | haricinde, dışında |
| transmit | iletmek |
| throughout the body | vücut boyunca |
| at this precise moment | tam da bu anda |
| visualise | görselleştirmek |
| extraordinary relationship | olağanüstü ilişki |