Buscar
🇪🇸
MEM
O
RY
.COM
4.37.48
Invitado
Iniciar sesión
Página de inicio
0
0
0
0
0
Crear curso
Cursos
Último juego
Panel
Notificaciones
Clases
Carpetas
Exámenes
Exámenes personalizados
Ayuda
Marcador
Tienda
Premios
Amigos
Asignaturas
Modo oscuro
Identificador de usuario: 999999
Versión: 4.37.48
www.memory.es
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar
MEM
O
RY
Inicia sesión para empezar
Index
»
Selman's English Academic Vocabulary
»
Chapter 1
»
6th May-2
level: 6th May-2
Questions and Answers List
level questions: 6th May-2
Question
Answer
wooded environment
ormanlık ortam
diverse range of foods
çok çeşitli gıdalar
occasional finds of plant material
ara sıra bulunan bitki materyalleri
They obtained food.
Yiyecek elde ettiler.
a number of local plants
bir takım yerel bitkiler
He cultivates mushrooms.
Mantar yetiştiriyor.
European settlers
Avrupalı yerleşimciler
Her appearance at the party
Partide görünmesi
mass migration
toplu göç
Food shortage resulted from the lack of rainfall.
Gıda sıkıntısı yağış eksikliğinden kaynaklandı.
In some cases
Bazı durumlarda
many different causes
Birçok farklı neden
economic opportunities
Ekonomik Fırsatlar
a ruthless individual
Acımasız bir birey
A figure emerged from the shadows.
Gölgelerin arasından bir figür çıktı.
internal conflicts
iç çatışmalar
recipient region
alıcı bölge
The building was affected by the fire.
Bina yangından etkilendi.
political unrest
Siyasi huzursuzluk
large-scale movements
büyük ölçekli hareketler
Getting the job has boosted my confidence.
İşi almak güvenimi artırdı.
economic productivity
ekonomik verimlilik
labour force
işgücü
efficient manner
verimli bir şekilde
Contrary to the common view
Ortak görüşün aksine
opportunities as well as challenges
zorlukların yanı sıra fırsatlar
The books are categorized according to subject.
Kitaplar konuya göre kategorize edilmiştir.
He has experience as well as knowledge.
Bilginin yanı sıra tecrübeye sahip.
We use gestures as well as words to communicate.
iletişim kurmak için sözcüklerin yanı sıra jestleri de kullanıyoruz.
I'll go as soon as possible.
Mümkün olan en kısa sürede gideceğim.
I don’t eat as much as he eats.
Yemek yediği kadar yemek yemiyorum.
You can play football as long as you do your homework first.
Önce ödevinizi yaptığınız sürece futbol oynayabilirsiniz.