Babam beni sirke götürdü | My father took me to the circus |
Çok şey gördük. | We saw lots of things. |
Patlamış mısır yedik | We ate the popcorn |
Aslanlar numara/oyun yaptılar. | The lions did tricks |
Çocuk komik palyaçolara güldü | The child laughed at the funny clowns |
Hepsi harika zaman geçirdi. | They all had a wonderful time. |
Ali alışveriş sepetlerini aldı | Ali took his shopping baskets |
Bizi oraya arabayla götürdü. | He drove us there in the car. |
Araba çok paraya mal oldu. | The car cost a lot of money. |
Dışarıda bir masaya oturdum. | I sat on a table outside. |
O bir mektup yazdı. | She wrote a letter. |
Kışın buraya hep kar yağar. | It always snows here in winter. |
Soğuk havayı seviyorum. | I love cold weather. |
Peter her zaman arkadaşına bir balık getirir. | Peter always brings his friend a fish. |
Çok garip. | It is so strange. |
Harika bir rüya gördüm. | I had a wonderful dream. |
Rüyamda gördüğüm şey buydu. | This is what I dreamt. |
Londra'ya bir gezi yapıyordum. | I was taking a trip to London. |
Ailemle birlikteydim. | I was with my family. |
Gemide bir havuz vardı. | There was a pool on the ship. |
Annem rahat bir kanepede oturuyordu. | My mom was sitting on a comfortable sofa. |
Müzik yüksek sesle çalıyordu. | The music was playing loudly. |
Uçak İstanbul'a geldi. | The plane arrived in İstanbul. |
Otelim plajın yanındaydı. | My hotel was by the beach. |
Sahilde insanlar | the people on the beach |
Siyah şapkalı adam | the man with black hat |
Gemideki kadın | the woman on the ship |
Odadaki çocuk | The boy in the room |
Kırmızı elbiseli kız | The girl in red dress |
Kulaklarımda bir zil sesi duydum. | I heard a ringing in my ears. |
Kalkma zamanı gelmişti. | It was time to get up. |
Akıllı telefonum çaldı. | My smartphone rang. |
Bugün yağmur yağıyor. | It is raining today. |
Şimdi havuzda yüzüyorum. | I am swimming in the pool now. |
Arkadaşlarını bekliyor. | She is waiting for her friends. |