| a recent study | Yeni bir çalışma |
| You need to identify your priorities. | Önceliklerinizi belirlemeniz gerekir. |
| mostly happy | Çoğunlukla mutlu |
| I am healthy | sağlıklıyım |
| If people eat well, | İnsanlar iyi yerse |
| When he exercises regularly, | Düzenli egzersiz yaptığında, |
| many ways to eat healthily | Sağlıklı yemenin birçok yolu |
| weekly farmers' markets | haftalık çiftçi pazarları |
| fresh vegetables | taze sebzeler |
| food store | yiyecek dükkanı |
| I am physically active | Fiziksel olarak aktifim |
| walking paths | Yürüyüş Yolları |
| throughout the city | şehir boyunca |
| I like getting around | Etrafta dolaşmayı seviyorum |
| on foot | yürüyerek |
| by bike | bisiklet ile |
| The city is surrounded by mountains | Şehir dağlarla çevrilidir |
| natural beauty | doğal güzellik |
| Rocky mountains which are great for hiking | Dağ yürüyüşü için harika olan Rocky dağları |
| The weather is rarely bad | Hava nadiren kötü |
| fresh air | temiz hava |
| Sunshine can greatly improve health | Güneş ışığı sağlığı büyük ölçüde iyileştirir. |
| They live in a friendly community | Dostça bir toplulukta yaşıyorlar |
| They socialize regularly | Düzenli olarak sosyalleşiyorlar |
| many residents | Birçok sakin |
| He greeted me at the door. | Beni kapıda selamladı. |
| in a friendly way | dostça bir şekilde |
| There is hardly any crime | Neredeyse hiç suç yok |
| You can walk safely in streets | Sokaklarda güvenli bir şekilde yürüyebilirsiniz |
| We lived comfortably in London. | Londra'da rahatça yaşadık. |
| Many jobs pay well | Birçok iş iyi öder |
| I occasionally go to the theatre. | Bazen tiyatroya gidiyorum. |
| We're taking a vacation in Florida. | Florida'da tatil yapıyoruz. |
| Things are changing fast, though. | Yine de işler hızla değişiyor. |
| until recently | Yakın zamana kadar |
| top tips on how to travel cheaply | Ucuz nasıl seyahat edeceğinize dair en iyi ipuçları |
| cost of living | yaşam maliyeti |
| It increased dramatically | Dramatik bir şekilde arttı |
| as a result | sonuç olarak |
| I feel stressed more frequently. | Daha sık stresli hissediyorum. |
