Eğer Zeynep çok yemek yerse, | If Zeynep eats much, |
Eğer iyi hissedersem, | If I feel good, |
Kendimi iyi hissedersem, basketbol oynacağım. | If I feel good, I will play basketball. |
Eğer alışveriş merkezine gidersem, kot satın alacağım. | If I go to shopping mall, I will buy jeans. |
Eğer otobüsü kaçırırsam, okula yürüyerek gideceğim. | If I miss bus, I will walk to school. |
Eğer sıkı çalışırsam, sınavımı geçeceğim. | If I study hard, I will pass my exam. |
Eğer sınıfı geçersem, babam bana para verecek. | If I pass the class, my dad will give money. |
Eğer Zeynep mont giyerse, o üşümeyecek. | If Zeynep wears coat, she won't be cold. |
Eğer param olursa, kırmızı bir araba alacağım. | If I have money, I will buy a red car. |
Eğer hastaysan, sana yardım edeceğim. | If you are sick, I will help you. |
Eğer onlar geç kalırsa, treni kaçıracaklar. | If they are late, they will miss the train. |
Eğer hava yağmurlu olursa, evde kalacağım. | If it is rainy, I will stay at home. |
Eğer yağmur yağarsa, biz evde kalacağız. | If it rains, we will stay at home. |
Eğer yardım edersem, Zeynep ödevi bitirecek. | If I help, Zeynep will finish homework. |
Eğer Zeynep gürültü yaparsa, uyuyamayacağım. | If Zeynep makes noise, I will not sleep. |
Eğer dikkatli dinlersem, anlayacağım. | If I listen carefully, I will understand. |
Eğer fazla yemek yersen, hasta olacaksın. | If you eat much, you will be sick. |
Eğer o bıçakla oynarsa, parmağını kesecek. | If he plays with knife, he will cut his finger. |
Eğer başım ağrırsa, doktora gideceğim. | If I have headache, I will go to the doctor. |
Eğer yemek kötüyse, dışarıda yiyeceğim. | If the meal is awful, I will eat out. |
Eğer iyi hissetmezsem, alışverişe gitmeyeceğim. | If I don't feel good, I will not go shopping. |
Eğer sınavı geçersem, mutlu olacağım. | If I pass the exam, I will be happy. |
Eğer o geç kalırsa, uçağı kaçıracak. | If he is late, he will miss the plane. |
Eğer Ayşe ceketini giyerse, o üşümeyecek. | If Ayşe puts on jacket, she will not be cold. |
Bir kaseye biraz şeker koyarım. | I put some sugar into a bowl |
Bir kaseye üç yumurta kırarım. | I crack three eggs into a bowl. |
Onları karıştırırım | I mix them |
Sonra bir bardak süt eklerim. | Then I add a glass of milk. |
Bir bardak ayçiçek yağı koyarım. | I put a glass of sunflower oil. |
Bir yemek kaşığı kakao eklerim | I add a tablespoon of cocoa |
Bunların hepsini tekrar karıştırırım. | I mix them all up again. |
Biraz un ve kabartma tozu koyarım. | I put some flour and baking powder.. |
Karışımı kek kalıbına dökerim. | I pour the mixture into the cake pan. |
fırında 40 dakika pişiririm. | I bake it in the oven for 40 minutes. |