| Ben bir bebekken, ben sevimli bir bebektim. | When I was a baby, I was a cute baby. |
| Ben bugün okuldayken, | When I was at school, I saw Yusuf. |
| Ben eve geldiğim zaman, | When I came home, |
| Ben eve geldiğim zaman yemek yedim. | When I came home, I ate dinner. |
| Ben okula gittiğim zaman, hava yağmurluydu. | When I went to school, the weather was rainy. |
| Ben kitap okuduğumda, telefonum çaldı. | When I read a book, my phone rang. |
| Ben ödevimi yaptığımda, babam geldi. | When I did my homework, my father came. |
| Dışarı baktığımda, bir adam gördüm. | When I looked out, I saw a man. |
| O parkta yürüdüğünde, annem onu çağırdı. | When she walked in the park, my mom called her. |
| - Biz tatildeyken, Ayşe bizi ziyaret etti. | When we were on holiday, Ayşe visited us. |
| - O alışverişe gittiğinde, bir kazak satın aldı. | When he went shopping, he bought a jumper. |
| Film heyecan vericiydi. | The movie was exciting. |
| Kuzenim zamanında geldi | My cousin came on time |
| Kitaplara bir baktı. | She had a look books. |
| Annem güle güle dedi! | My mum said good bye! |
| Bir hikaye kitabı buldum. | I found a story book. |
| Ona baktım. | I looked at her. |
| Eve döndüğünde ...... | When she came back home, ...... |
| Elbisesini değiştirdi. | She changed her dress. |
| Annesi pişirdiğinde ... | When her mum cooked, .... |
| Mutfağa gitti. | He went to kitchen. |
| Saat: 3:30 du. | It was 3:30. |
| Mary annesine hediye verdi. | Mary gave her mum a present. |
| Babasının bir saate ihtiyacı vardı. | His father needed a watch. |
| Masayı birlikte kurdular. | They set the table together. |
| Kardeşim satranç getirdi. | My brother brought chess. |
| Sarıldılar. | They hugged. |
| İnternette gezdi. | She surfed the Net. |
| İyi oynadı. | She played well. |
| Yeşil salata yaptık. | We made green salad. |
| Yeni bir elbiseye ihtiyacı yoktu. | She didn't need a new dress. |
| Hiçbir şey almadı. | She didn't buy anything. |
| Evden ayrıldı. | She left home. |
| Duş aldım. | I had a shower. |
| Geçen Cumartesi çok güzeldi! | Last Saturday was very nice! |
| Sabah erken kalktı. | She got up early in the morning. |
| Kahvaltı hazırladı. | He prepared a breakfast. |
| Tereyağı ve reçel yediler. | They ate butter and jam. |
| Ahmet bir bardak süt içti. | Ahmet drank a glass of milk. |
| Hava güneşli ve sıcaktı. | The weather was sunny and warm. |
| Portakal suyu | orange juice |
| Alışveriş merkezine yürüdük. | We walked to shopping mall. |
| İrem en iyi arkadaşı ile buluştu. | İrem met her best friend. |
| Alışverişe gittiler. | They went shopping. |
| Ali babası için bir saat aldı. | Ali bought a watch for his father. |
| Ayşe annesi için bir eşarp satın aldı. | Ayşe bought a scarf for her mother. |
| Bir çift ayakkabı aldı. | She bought a pair of shoes. |
| Yorgun ve açlardı. | They were tired and hungry. |
