| I swam in the sea on holiday. | Ben tatilde denizde yüzdüm. |
| My dad took me to shopping center | Babam beni alışveriş merkezine götürdü. |
| My mum bought chocolate. | Annem çikolata satın aldı. |
| I looked outside. | Ben dışarıya baktım. |
| I kissed Şans. | Ben Şans’ı öptüm. |
| I arrived my aunt at 3 o’clock. | Saat 3 te teyzeme vardım. |
| My brother laughed at me | Kardeşim bana güldü. |
| Her cat jumped. | Onun kedisi zıpladı. |
| I saw my mum. | Ben annemi gördüm. |
| My dad opened window. | Babam pencereyi açtı. |
| My mum closed window | Annem pencereyi kapattı. |
| Yesterday my family and I visited my grandparents. | Dün ailem ve ben büyükanne ve büyükbabamı ziyaret ettik. |
| My mother helped my grandmother in the garden. | Annem büyükanneme bahçede yardım etti. |
| My father cleaned the windows. | Babam pencereleri temizledi. |
| My brother and I watched cartoons on television with my grandmother. | Kardeşim ve ben büyükannemle televizyonda çizgi film izledik. |
| We played outside in the garden. | Dışarıda bahçede oynadık. |
| We climbed the tree to my tree-house. | Ağaçta ağaç evime tırmandık. |
| We stayed there all afternoon. | Biz orada bütün öğleden sonra kaldık. |
| Then my mother called me. | Sonra annem beni çağırdı. |
| Because it was time to go home. | Çünkü eve gitme zamanı gelmişti. |
| My grandparents kissed me and we went back home. | Büyükannem ve büyükbabam beni öptü ve eve döndük. |
| We arrived home at 8 o’clock. | saat 8 de eve vardık. |
| Father looked for the key. | Baba anahtarı aradı. |
| He opened the door and we walked into home. | Kapıyı açtı ve biz eve girdik. |
| Last Saturday my father took my friends and me to the circus. | Geçen cumartesi babam arkadaşlarımı ve beni sirke götürdü. |
| We saw a lot of things. | Bir çok şey gördük. |
| My father bought me some popcorn and orange juice. | Babam bana biraz patlamış mısır ve portakal suyu aldı. |
| I ate the popcorn and drank the orange juice. | Patlamış mısır yedim ve portakal suyu içtim. |
| We laughed at funny clowns. | Komik palyaçolara güldük. |
| There were lions. | Aslanlar vardı. |
| The lions did trick. | aslanlar oyunlar yaptı. |
| They jumped. | Atladılar. |
| A girl rode an elephant. | Kız bir file bindi. |
| We all had a wonderful time. | Hepimiz harika zaman geçirdik. |
| "There was a cat. | "Bir kedi vardı. |
| There were cats. | Kediler vardı. |
| An elephant is wild. | Fil, vahşidir. |
| I don't want ride an elephant. | File binmek istemem. |
| Because an elephant is big and wild. | Çünkü fil büyük ve vahşidir. |
| did you miss school | okulu özledin mi |
| she is wearing a swimsuit | mayo giyiyor |
