önemli bir figür | a key figure |
büyük miktarda para | large sums of money |
İşsizlere kayıtsızlar. | They are indifferent to unemployed. |
Oldukça rahat bir yaşam | a reasonably comfortable life |
Komutanlarından onay kazandı. | He won approval from his commanders. |
Belli bir başarı | a certain amount of success |
Herhangi bir başarıya ulaşamadı. | He was unable to attain any achievements. |
Steve tutkusunı gerçekleştirdi (ulaştı) | Steve achieved his ambition. |
Herhangi bir ayrıcalık kabul etmedi. | He didn't accepted any privileges. |
O baştan çıkartıldı. | He was tempted |
Bir rakip/muhalif | An opponent |
Yasal belgeler belirsizlik içermemelidir. | Legal documents must be free of ambiguity. |
Bir takma adla yazıyor. | He writes under a pseudonym. |
Kült Film | a cult movie |
hayatını vergilerden, avukatlardan ve faturalardan kaçınmaya adadı | he devoted his life to avoiding taxes, lawyers, and bills |
yerel nüfus | native population |
Savunma açısından | in terms of defence |
Ülke ekonomisine çok katkıda bulunur. | It contributes much to country's economy. |
bağımsızlıklarını verme | granting their independence |
Yerlileri kovdular. | They expelled the natives. |
Yararlı etkiler | beneficial effects |
ekonomik sömürü | economic exploitation |
Samurların nesli tükenmek üzere. | the sables are about to become extinct. |
Tehlikeyi göze aldı | He ventured. |
Çobanlar ve avcı-toplayıcılar | herders and hunter-gatherers |
sistematik köle | systematic slavement |
Soğuk algınlığına maruz kaldı. | He is subject to colds. |
Tufanda yüzlerce insan öldü. | Hundreds of people perished in the flood. |
Felakete gidiyorlar | They're heading for disaster |
sıcak kanlı omurgalılar | warm-blooded vertebrates |
görsel ifade | visual expression |
masal geleneği | the fable tradition |
1. Dünya Savaşı'na zemin hazırlayan (yol açan) olaylar | the events leading up to the First World War |
cazip zenginlikler | the tempting riches |
rahatlıkla kullanılabilir | conveniently available |
bir çok denizci | scores of sailors |
Kuzey Amerika seferi | The North America expedition |
öncüler, girişimciler, organizatörler | promoters |
Açılma ihtimali | prospect of opening up |
Güzel havadan tam olarak yararlandık. | We took full advantage of the fine weather. |
Caydırılmayacaklardı. | They would not be deterred. |
Ben kararlıyım. | I am determined. |
İspanyol denizciler Yeni Dünyayı sömürdü. | The Spanish sailors exploited the New World. |