level: Level 1
Questions and Answers List
level questions: Level 1
Question | Answer |
---|---|
to have an exam | sınava girmek |
to practice reading | okuma pratiği yapmak |
welcome | hoşgeldiniz |
sample question | örnek soru |
keep going! | Devam et! |
Entrepreneur | girişimci |
subsequently | sonradan, akabinde, |
Ali became a doctor. | Ali doktor oldu. - haline gelmek |
one of the wealthiest men | en zengin adamlardan biri |
I have dedicated myself to art. | Kendimi sanata adadım. |
low-income communities | düşük gelirli topluluklar |
My investor invested a lot of money. | Yatırımcım çok para yatırdı. |
Mr. Gates announced that ... | Bay Gates açıkladı ki... |
Ali will step down from chairman. | Ali başkanlıktan istifa edecek. |
charity - charitable | sadaka - hayırsever |
despite her father | babasına rağmen |
Ali conducts scientific research. | Ali bilimsel araştırmalar yapar. |
universities located in Central Anatolia | İç Anadolu'da bulunan üniversiteler |
Veli carries out research. | Veli araştırma yapıyor. |
enough funds | yeterli fon |
Ali who was graduated from Ankara University | Ankara Üniversitesi'nden mezun olan Ali |
the most promising start-ups | en umut verici start-up'lar |
Coffee is brewed | Kahve demlendi (damıtmak) |
dating back | tarihlenen |
throughout the day | gün boyunca |
social fabric | sosyal doku |
Overall, | genel anlamda, genel olarak |
a major source of income | ana gelir kaynağı |
beverage | meşrubat |
a strong emphasis | güçlü bir vurgu |
as well as | nın yanısıra |
the social aspect of sharing | paylaşımın sosyal yönü |
essential | zaruri |
a more just and equitable world | daha adil ve eşit bir dünya |
dignity and respect | şeref (onur) ve saygı |
on a global scale | küresel ölçekte |
(to) advocate for human rights | insan haklarını savunmak |
crucial | hayati öneme sahiptir |
(to) promote human rights | insan haklarını savunmak, reklamını yapmak |
oppression | baskı |
injustice | haksızlık |
to violate human rights | insan haklarını ihlal etmek |
free from discrimination | ayrımcılıktan azade, ayrımcılıktan uzak |
(to) take action | harekete geçmek |
inherent to | içkin olan |
regardless of | gözetilmeksizin, bakılmaksızın |