çiğ balık | raw fish |
okula otobüsle gittim | I took(take) a bus to school |
Okula otobüsle gittim. | I went to school by bus. |
Ata binmeyi severim | I like to ride a horse. |
Sınıf arkadaşlarım var | I have classmates |
Beyin rahat | brain is relaxed |
İngilizce Matematikten daha ilginç. | English is more interesting than Math. |
İngilizce en ilginç derstir. | English is the most interesting lesson. |
Mercedes en pahalı otomobildir. | Mercedes is the most expensive car. |
İstanbul EN büyük şehirdir. | İstanbul is THE biggest city. |
Ben sınıfımızdaki en uzun öğrenciyim. | I am the tallest the student in our classroom. |
Cherry temiz olmak zorunda. | Cherry has to be clean. |
Hiç koyun eti yediniz mi? | Have you ever eaten mutton? |
İki kere gondola bindim. | I've rode gondola twice. |
Birçok kez gondola bindim. | I have rode gondola many times. |
Gerçek yılanı iki kez gördüm. | I have seen real snake twice. |
Hayvanat bahçesini bir kez ziyaret ettim. | I have visited zoo once. |
Birçok kez otellerde kaldım. | I have stayed in hotels many times. |
Bir keresinde yerçekimi oyuncağı kullandım. | I have used a gravity toy once. |
Sana oyuncaklarımı göstermek istiyorum. | I want to show you my toys. |
Bir şeyler yemek istiyorum. | I want to eat something. |
Boğulacağım. | I will drown. |
İstediğin şeyi biliyorum. | I know what you want. |
Seni tekrar göreceğim. | I will see you again. |
Seni tekrar göreceğim, değil mi? | I will see you again, won't I. |
Ne yediğini görebiliyorum. - yediğin şeyi görebiliyorum. | I can see what you are eating. |
Benim hatamdı. | It was my mistake. |
son bir kez, son kez, son olarak | for the last time |
Bütün öğretmenler başka okula geçti. | All the teachers went to a different school. |
Seni hissedebiliyorum. | I can feel you. |
Kürküm yok. - Tüylerim yok. | I don't have fur. |
Melek'in evi | Melek's house |