Limitimiz tükeniyor. | We run out of limit. |
çöp kutusu | rubbish bin |
Geri dönüşüm kutusu | recycle bin |
Ankara'ya geldim. | I came to Ankara. |
bunun dışında | except for this |
Yeni bir şey yok. | There is nothing new. |
20 yıldır arkadaşız. | We are friends for twenty years. |
Almanya'da yaşamak ister miydiniz? | Would you like to live in Germany? |
Biraz çay içmek ister misiniz? | Would you like to have some tea? |
tanrı seni korusun! | God bless you! |
İsviçre'de yaşamak isterdim. | I would like to live in Switzerland. |
Ben uçmak isterdim | I would like to fly. |
Doğada yürümeyi severim. | I like to walk in nature. |
yürüyüş | trekking |
Yumurtalar kötü kokuyor. | Eggs smell badly. |
Kızgınım ve bu hoşuma gitmiyor. | I am angry, and I don't like this. |
bu arada, lafı açılmışken | by the way |
benim şehrim, benim kasabam, benim semtim | my town |
Şehirde yaklaşık on bin insan var. | There are about ten thousand people in the city. |
yaklaşık elli kişi | about fifty people |
halı sahası | astro pitch |
haftada iki kez | twice a week |
haftada en az bir kez | at least once a week |
haftada dört kez | four times a week |
daha sıcak bir iklim | a warmer climate |
Eğitim sistemini değiştirirdim. | I would change the education system. |
Politikacıları değiştirirdim. | I would change the politicians. |
O pahalı arabayı satın almazdım. | I wouldn't buy that expensive car. |
Atça'da çok fazla şeyi değiştirmezdim. | I wouldn't change too many things in Atça. |
Ev yemeklerini tercih ederim. | I prefer home meals. |
Evde yemeyi tercih ederim. | I prefer eating at home. |
Çok daha iyi olurdu. | It would be much better. |
Yağmurlu havalar kasvetlidir. | Rainy weather is gloomy. |
Saz çalmak isterdim. | I would like to play saz. |
sevmediğim bir elbise | a dress that I don’t like |
satın almak istediğim bir araba | a car that I want to buy |
geçen yıl okuduğum kitap | the book that I read last year |
dün gördüğüm ev | the house that I saw yesterday |
Dün gördüğün ev | the house that you saw yesterday |
ali'nin dün gördüğü ev... | the house that Ali saw yesterday |