Annem soba için odun keser. | My mom cuts wood for the stove. |
Bugünlerde çok cesurum. | Nowadays, I am very courageous. |
maaşımı aldığımda | when i get my salary |
Umurumda değil. | I don't care about it. |
ay yeni yılı | lunar new year |
ne demek, hiç de değil | not at all |
Bebek emekliyor. | The baby is crawling. |
başka bir deyişle | in order words |
birine çekmek | (to) take after someone |
30 kez, 30 kere, 30 defa | 30 times |
Eve gelirken,... | While I was coming home, ... |
Kitabımı okurken, ... | While I was reading my book, ... |
Telefonumun camı kırıldı. | The glass of my phone was broken. |
Bu duruma sinirlendim. | I got angry about this situation. |
Bu duruma üzüldüm. | I got upset with this situation. |
Gözümü kontrol ettiğimde,... | When I controlled my eye, ... |
aniden | suddenly |
Hastaneye gitmem gerekiyordu | I needed to go to the hospital immediately. |
Doktor gözümü tedavi ettiğinde, ... | When the doctor treated my eye, ... |
Çok korktum. | I was afraid a lot. |
O zamandan beri hiç iş yerinize gittiniz mi? | Since then, have you ever been to your workplace? |
Verdiğin sadaka var. | You have alms that you have given. |
Uyuyamazsam bu duruma kızarım. | If I can't sleep, I get angry with this situation. |
Ekranı hala kırık olduğu için cep telefonumu kullanamıyorum. | Because its screen is still broken, I can't use my mobile phone. |
Çalışırken zamanımı boşa harcamak istemiyorum. | I don't want to waste my time when I work. |
Benden daha deneyimli olan menajerime soruyorum. | I ask my manager who is more experienced than me. |
Nergiz'in yanındayken kendimi daha iyi hissediyorum. | When I am with Nergiz, I feel better. |