babamdan | from my father |
Karda oynarsam hasta olurum. | If I play in snow, I get sick. |
Eğer babamdan para alırsam, | If I get money from my father, |
Erken kalksam, bir sürü kitap okurum. | If I get up early, I read a lot of books. |
Babamdan para alırsam çikolata alırım. | If I get money from my father, I buy chocolate. |
Çikolata aldım. | I bought chocolate. |
Erken kalkarsam, bir sürü kitap okuyacağım. | If I get up early, I am going to read a lot of books. |
Karda oynarsam, hastalanacağım. | If I play in snow, I am going to get sick. |
Eğer babamdan para alırsam, çikolata alacağım. | If I get money from my father, I am going to buy chocolate. |
Daha iyi hissedersem, bir roman yazacağım. | If I feel better, I am going to write a novel. |
Daha iyi hissedersem voleybol oynayacağım. | If I feel better, I am going to play volleyball. |
insanlar saygılı | people are respectful |
kustu | he threw up |
Rico uçağa binirse kusacak | If Rico gets on a plane, he will throw up. |
yaptığım karışıklık | the mess I made |
bana ödünç verdiğin CD | the CD you lent me |
Zamanında gelemediğim için özür dilerim. | I apologise for not coming on time. |
Bir daha olmayacağından emin olacağım. | I will make sure it doesn't happen again. |
Zararı ödeyeceğim. | I will pay for the damage. |
Yarın seni arayacağım. | I will give you a ring tomorrow. |
Evinde kapılar camdan yapılmıştır. | In his house, doors are made of glass. |
bildiklerinin çoğu | most of what she knows |
Çocuklar ne yapmayı bıraktı? - bırakmış durumda | What have kids stopped doing? |
Çoğu insan ya e-posta ya da cep telefonu ile konuşur. | Most people talk by either e-mail or cellular phone. |
Hadi biraz dedikodu yapalım. | Let's gossip a little bit. |
üzerinde | over |
Diş ağrım var | I have a tooth ache |
Rico için bir giyinme evi almak isterdim. | I would like to buy a dressing house for Rico. |
din | religion |
Kabus görüyorum. | I have a nightmare. |
Müzik huzur verici | Music is soothing(peaceful). |
hangi ülke sizinkine benzer | which country is similar to yours |
göç | immigration |
yarışma | competition - contest |
insan saçı ile aynıdır | it is the same with human hair |
Eğer kar yağarsa. | If it snows |
Islanmayı severim. | I like to get wet |
Üç kar kürem var. | I have three snow globes |
çayır | meadow |
acı | bitter |
ahududu | raspberry |
yenidünya | loquat |
Hapşırdım | I sneezed |
çekirdeksiz karpuz alıyoruz | we buy seedless watermelon |
Gümüş Küpe | silver earrings |
takı | jewelry |
Oruç tutmadım. | I didn't fast. |
açlık nedeniyle | because of hunger |
kötüleşiyor | it is getting worse |
alışacak | he will get used to it |
hiçbir yere gitmedik | we didn't go anywhere |
dışarı çıkmama izin vermiyor | she doesn't let me go out |
kuyumcu | jeweller |
Bir salıncağa bindi | he got on a swing |
anlamlı | meaningful |
hangi kuzeninle iyi geçiniyorsun | which cousin do you get along with |
baba tarafı | father's side |
tulum | overall |
halhal | Anklet |
başka bir ülkede okula gitmemi istiyor | she wants me to go to school in another country |
Kesin değil. | It is not certain |
birinci ve ikinci | first and second |
Başım ağrıyor. | I have a headache. |
maceracı | adventurous |