Ayşe mavi bir tişört giyiyor. | Ayşe is wearing a blue t-shirt. |
Veli ayakta duruyor. | Veli is standing. |
Elif pasta yiyor. | Elif is eating a cake. |
Elif ayakta dikiliyor. | Elif is standing. |
Ben oturuyorum. | I am sitting. |
Biz oturuyoruz. | We are sitting. |
Onlar oturuyor. | They are sitting. |
Sandalyede oturuyorum. | I am sitting on the chair. |
Sandalyede oturuyorlar. | They are sitting on the chair. |
Masanın üzerinde bir elma var. | There is an apple on the table. |
Sandalyenin üstünde bir elma var. | There is an apple on the chair. |
Sınıfta bir elma var. | There is an apple in the classroom. |
biraz para | a little bit of money |
Bana biraz para ver. | Give me some money. |
Bana sözlüğü ver. | Give me the dictionary. |
Bana bir kalem ver. | Give me a pencil. |
Ali'ye bir kitap ver. | Give Ali a book. |
Ali'ye bir defter ver. | Give Ali a notebook. |
Bana biraz daha para ver. | Give me more money. |
kütüphaneye giden otobüs | the bus to the library |
Konya'ya giden otobüs | the bus to the Konya |
şehir merkezine giden otobüs | the bus to the city center |
Kütüphaneye gidiyorum. | I am going to the library. |
Şehir merkezine gidiyorum. | I am going to the city center. |
Biraz daha portakal suyu içelim. | Let's drink more orange juice. |
Biraz daha su kullanalım. | Let's use more water. |
Arabanı kullanabilir miyim? | Can I use your car? |
Sabah kahvaltı yaptın mı? | Did you eat breakfast in the morning? |
Öğle yemeği yedin mi? | Did you have lunch? |
ailemle vakit geçirmek | I spend time with my family |
Annem için | for my mother |
Babam için. | for my father |
Sen asla hazır değilsin. | You are never ready. |
Asla geri gelme! | Never come back! |
Ben asla satranç oynamam. | I never play chess. |
Ders iki saat sonra başlar. | The lesson starts in two hours. |
Otobüs beş dakika sonra hareket edecek. | The bus will leave in five minutes. |
sınıfımda | in my classroom |
Hafta sonu pikniğe gideceğim. | I will go to a picnic at the weekend. |
Önümüzdeki hafta pikniğe gideceğim. | I will go to a picnic next week. |
Gelecek hafta | next week |
çok yaşa! | God bless you! |
Şimdi başlayabiliriz. | Now, we can start. |
Şimdi, Hadi başlayalım | Now, let's start. |
bizim evimiz | our house |
Alışveriş merkezine gittim. | I went to shopping center. |
Bir kuş gördüm. | I saw a bird. |
Ayakkabı giydin mi? | Did you wear shoes? |
Ayakkabı giydim. | I wore shoes. |
Bugün İngilizce konuşmadım. | I didn't speak English today. |
Bugün İngilizce konuştum. | I spoke English today. |
Bugün kahvaltı yaptım. | I had breakfast today. |
Bugün öğle yemeği yedim. | I had lunch today. |
Öğle yemeği yemedim. | I didn't have lunch. |