Buscar
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

   Inicia sesión para empezar

level: Sentences-3

Questions and Answers List

level questions: Sentences-3

QuestionAnswer
yılda bir kezonce a year
İndirimdeydi.It was on sale.
kar erimeye başladısnow started melting
Batıl inançsuperstition
Annem pazarlık edebilir.My mother can bargain.
kötü şansbad luck
tek sayılarodd numbers
çift sayılareven numbers
sayıları eklemekadd the numbers
Merdiven Altında YürümekWalking Under a Ladder
insanlar hayalet olduklarını düşündüpeople thought they were ghosts
yanlış algımisconception
Onu engelli gösteriyorlar.They show him disabled.
yakalanmadıhe was not caught
Boş zamanlarımdaIn my spare time
türk gelenekleriturkish customs
Çay misafirperverliğin bir işaretidir.Tea is a sign of hospitality.
Ev sahibinize her zaman bir hediye getirinAlways bring a gift to your host
teleferikCable car
bir mola vermek(to) have a break
Sınavlarda yüksek puan alırlar.They score high in exams.
Bildiğim kadarıyla, genellikle zeki ve eğitimli insanlardır.As far as I know, they are generally smart and educated people.
Tarihi kalıntılar restore edildi.Historical remnants were restored.
antik yerlerancient places
eve giderken,...when going home, ...
çekingen bir adama reserved man
Lütfen birbirinizle konuşun.Please talk to one another.
eve gelirken,...when coming home, ...
bir film izlerken,...when watching a movie, ...
en yaygın biçimthe most common form
yakın arkadaşlarınızı selamladığınızdawhen you greet close friends
yanaktanon the cheek
Bana sarılmadı.She didn't give me a hug.
örneklendirme gibisisuch as
Elma ve muz gibi meyveler aldım.I bought some fruits like apple and banana.
Gücenme.Don't be offended.
gizlilikprivacy
ayak üstü konuşmasmall talk
Eve geç gelmekten kaçının.Avoid coming home late.
medeni durummartial status
kabul edilebilir ayaküstü konuşmaacceptable small talk
tabii ki, elbetteof course
Zamanında geldin.You are on time.
Lütfen zamanında orada olacağınızdan emin olun.Please make sure that you will be there on time.
.... kadar yüksekas high as
O da babası kadar kaba.He is as impolite as his father.
ev sahiplerinizyour hosts
bir demet çiçeka bunch of flowers
İstediğin zaman uğrayabilirsin.You can drop in any time.
Popüler miydiler?Were they popular?
bir dizi insan - bir sürü insana number of people
bir dizi sorua number of questions
iflas ettiler.They went bankrupt.
iflas edecekler.They will go bankrupt.
en iyi yatırımthe best investmet
en başarılıthe most successful
Bir kutu için 94 TL ödedim.I paid 94 TL for one box.
ayçiçek yağısunflower oil
Yollar geniştir.Roads are broad.
Yollar dar değil.Roads are not narrow.
Ortağım yok.I don’t have a partner.
başka bir şey yapmadımI didn't do anything else.
birçok yetkileri vardıthey had many authorities
adaletlifair
erdemlivirtuous
sabırlı olmalısınyou have to be patient
başarı kişiden kişiye değişirsuccess changes from one person to another
başarı insanları değiştirirsuccess changes people
zaten paran varyou already have money
Çok kitap okurdum.I used to read a lot.
Spor yapmazdım.I didn't use to do sports.
Eskiden Gölbaşı'da yaşardımI used to live in Gölbaşı
Sevmediğim bir öğretmen vardı.There was a teacher whom I didn't like.
Kavga ettiğim bir öğretmen vardı.There was a teacher whom I had a fight with.
Üniversite öğretim görevlileri akademi öğretmenlerinden daha kötüdür.University lecturers are worse than academy teachers.
Onları duyamadım.I couldn’t hear them.
Okulumu bitiremedim.I couldn't finish my school.
Dün gece iyi uyuyamadım.I couldn't sleep well last night.
Çalışmak zorundaydım.I had to work.
Bir çok avukat var.There are many lawyers.
Avukatlar çok para kazanıyor.Lawyers earn a lot of money.
Avukatlar çok para kazanır.Lawyers earn a lot of money.
Çok para kazanıyorum.I make a lot of money.
Zaten birçok dersi biliyordum.I already knew many lessons.
Baklava seksen kattan yapılır.Baklava is made with eighty layers.
Bu firmada birçok kapı üretilmektedir.Many doors are produced here in this company.
ilham verici öğretim görevlisiinspiring lecturer
Ağaçlar kesildi.Trees were cut.
Duvarlar boyandı.Walls were painted.
Duvarlar boyanacak.Walls will be painted.
Bina yıkıldı.The building was destroyed.
Bina yıkılacak.The building will be destroyed.
Eve geldiğimde ayakkabılarımı çıkarırım.When I come home, I take off my shoes.
(geçmişte) Okuldayken,...When you were at school, ...
(geçmişte) Hala okurken, ...When you were still studying, ...
Eve geldiğimde ellerimi yıkarım.When I come home, I wash my hands.
Üniversitede okurken avukat olmak istiyordum.When I was studying at the uni, I wanted to be a lawyer.