uçuş görevlisi | flight attendant |
Hayattaydı. | He was alive. |
Balkonu kullanmıyor. | He doesn't use the balcony. |
Yeni komşularım 2 hafta sonra taşınacak. | My new neighbors will move 2 weeks later. |
Küçük Kırmızı Başlıklı Kız | Little Red Riding Hood |
tam olarak bilmiyorum | I don't know exactly |
gözlük taktık | We wore glasses. |
Kendini filmdeymiş gibi hissediyorsun. | You feel like you are in the movie. |
Boğaz ağrım var | I have a sore throat. |
Nadiren hastalanırım. | I rarely get ill. |
Bu ilk değil. | This is not the first time |
Onu kurtarmaya çalışıyorum. | I am trying to save it. |
Süslemeler yaptım. | I made decorations. |
bu ciddi bir ameliyat değil | This is not a serious surgery. |
Onu ilk gördüğümde. | When I first saw her |
onu dışarı bırakmıyor | He doesn't let him out |
kırtasiye | stationery |
çok seçiciyim | I am very picky. |
portakal ekşi | orange is sour |
Kahve acıdır. | Coffee is bitter. |
İlk bölümleri hatırlıyorum. | I remember the first episodes |
başka bir gösteri için çalışıyoruz | we are studying for another show |
birinci,1. | first,1st |
yedinci, 7. | seventh, 7th |
kendisi gerçekten küçük | himself is really small |
Sahip olduğumda köpeklere alışıyorum. | I get used to dogs when I have it. |
ayrı ayrı | separately |
arkadan çekiş | Rear drive |
önden çekiş | front drive |
ağır uyuyan | heavy sleeper |
ara sıra | once in a while |
hiçbir yere gitmiyorum | I am not going anywhere. |
Doğum günüm 24 Şubat'ta. | My birthday is on February 24th. |
Kreş | nursery |
Çok tatlı bir çocuk. | He is a lovely boy. |
100 matematik sorusu çözdüm. | I solved 100 math questions |
soru çözmeyi seviyorum | I love solving questions |
Duştan sonra | After shower |
temizliyoruz | we clean it |
Eğer birisi düşerse, zarar görebilirler | if someone falls, they could get hurt |
karamelli | with caramel |
armut | pear |
En çok voleybolu anlarım. | I understand volleyball the most |
Üç kardeş var. | There are three siblings. |
Minnoş adında bir kedim vardı. | I had a cat called Minnoş. |
köpek kulübesi | kennel |
Pençe, pati | paw |
Elinde bir kitap tutuyor. | She is holding a book in her hand |
herkes kendi evini sever | everybody likes their own house |
Dönüyor. | It is spinning. |
Çabanı takdir ediyorum. | I appreciate your effort. |
Bir tatili hak ediyorsun. | You deserve a holiday. |
Kendini çok geliştirdi. | She has improved herself a lot. |
Bu dersler dışında,... | Except these lessons, ... |
bu kısa bir özet | this is a short summary |
geçen gün | the other day |
Parmağımı ısırdı | he bit my finger |
Çok acımadı | it didn't hurt much |
köpekler kediler gibi değildir | dogs are not like cats |
kediler kendilerini yalar | cats lick themselves |
patileri üşür | their paws get cold |
yanlışlıkla | by mistake |
Bunun bir oyun olduğunu sanıyor. | he thinks it is a game |
çok düşük ihtimalle | Very unlikely |
Trene bineceğim. | I will get on the train. |
parkur oyunu | parkour game |
Roblox'ta parkour oyunumu göstereceğim. | I will show my parkour game in Roblox. |
Yurtdışına gitmek istiyorum. | I want to go abroad. |
Sonsuza kadar kalmak istiyorum. | I want to stay forever. |
köpekler doğduklarında yüzmeyi bilirler | dogs know how to swim when they are born |
çiğ balık | raw fish |
şarj aletlerimi yanıma alıyorum | I take my chargers with me. |
Belirtilerim varsa | If I have symptoms |