Bir şeyler içiyorlar. | They are drinking something. |
Onlardan ikisi kız. | Two of them are girls. |
Onlardan ikisi erkek. | Two of them are boys. |
Kızlardan biri çok güzel. | One of the girls is beautiful. |
Bir kahve içmek isterdim, lütfen. | I would like to have some coffee, please. |
Bir kuş satın almak ister miydiniz? | Would you like to buy a bird? |
Bir kuş satın almak istemezdim. | I wouldn't like to buy a bird. |
Casper bir yaşında. | Casper is one year old. |
Evcil hayvanın var mıydı? | Did you use to have a pet? |
10 yıl önce Ankara'da yaşardım. | I used to live in Ankara ten years ago. |
Ankara'da yaşarken, eskiden çalışmazdım. | When I used to live in Ankara, I didn't use to work. |
Çocukken evcil hayvanım yoktu. | When I was a child, I didn't use to have a pet. |
Evde bir köpek olmasını istemezdim. | I wouldn't like to have a dog in the house. |
Köpekler evde olmamalı. | Dogs shouldn't be in the house. |
Köpekler kirlidir. | Dogs are dirty. |
Hayvanat bahçesine gitmedim. | I didn't go to a zoo. |
Beş yıl önce Avustralya'ya gittim. | I went to Australia five years ago. |
Asla geri dönme! | Never return! |
Hiç İstanbul'da bulundun mu? | Have you ever been to İstanbul? |
Moskova'ya hiç gitmedim. | I have never been to Moscow. |
Ben zaten öğle yemeği yedim. | I have already eaten lunch. |
Henüz Sems Tomb'u ziyaret etmedim. | I haven't visited Sems Tomb yet. |
İşimi kaybettim.- Kaybetmiş durumdayım. | I've lost my job. |
Kitabın yarısını okudum.- okumuş durumdayım. | I have read half of the book. |
Geç kalacağım, otobüsü kaçırdım. - kaçırmış durumdayım. | I'll be late, I've missed the bus. |
Ali geç kalacak. | Ali will be late. |
Oğlumu almaya gideceğim. | I will go to take my son |
Bir bakacağım. | I will see |
Dinlendim. | I rested |
Devam etmeyi seviyorum. | I like to keep going |
Geçen sene izlemiştim. | I watched it last year |
o balede iyidir | she is good at ballet |
Bence bale ayaklar için zararlı. | I think ballet is harmful for feet |
Gözlük takmıyorum. | I don't wear glasses |
Çiçekler beni mutlu ediyor. | Flowers make me happy. |
düşüncesiz insanlar beni rahatsız ediyor | thoughtless people irritate me |
düzensizlik beni rahatsız ediyor | irregularity irritates me |
her yeri temizlemek yorucu | cleaning everywhere is tiring |
2 saat sürüyor | it takes 2 hours |
ne zaman başlarsınız? | when do you start |
bu cevabı bekliyordum | I was expecting this answer |
noel anlamsız | christmas is meaningless |
Et ve sebzeleri severim. | I like meat and vegetables |
yusuf mumları üflemeyi sever | Yusuf likes to blow out the candles |
Ben evdeyken, (geçmişte) | When I was at home, |
Ankara'dayken, (geçmişte) | When I was in Ankara, |
Oğlum eve geldiğinde birlikte ödev yaparız. | When my son comes home, we do homework together. |
Dün oğlum eve geldiğinde, | When my son came home yesterday, |
Ev ödevi yaptık. | We did homework. |
Kiminle? | With whom? |
Matematikte iyi misin? | Are you good at Maths? |
Matematikte iyi miydin? | Were you good at Maths? |
Çocukken matematikte iyi miydin? | Were you good at Maths, when you were a child? |
Yusuf en çok İngilizceyi sever. | Yusuf likes English the most. |
Dün bugünden daha iyiydi. | Yesterday was better than today. |
Dün bugünden daha kötüydü. | Yesterday was worse than today. |
Benim fikrimdi. | It was my idea. |
Harika olacak. - Muhteşem oladak | it’s going to be brilliant. |
Eve erken gideceğiz. | We are going to go home early. |