Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

level: 17th March

Questions and Answers List

level questions: 17th March

Question	Answer
toz	powder
sıvı	fluid
seyahat kuruluşu	travel agency
düzenlemeler	arrangements
kendi ulaşımın	your own transport
sistemdeki kusurlar	flaws in the system
Tercih edilir	preferable
oy vermeye uygun	eligible to vote
sınavlarda başarısız olmak	to fail exams
bir şey yapamamak	to be unable to do something
iyi tasarlanmış	well-designed
hissetmek	to feel - felt- felt
o zamanlarda, o zaman	at the time
Bir şeyler yapmaya değer.	it's worth doing something.
açık kanıt	clear evidence
güvenli-güvenlik	safe-safety
yeni önlemler almak	to introduce new measures
işsiz	out of work
öngörmek	to foresee
gerçekleşmek, meydana gelmek	to happen
bitkin olmak	to be exhausted
takılmak (arkadaşlarla vs.)	to hang out
Yapacak çok şey	too much to do
ertelemek	to procastinate
bir şey yapmaya (sürekli) devam etmek	to keep doing something
konuyu tartışmak	to discuss the matter
ek dil	additional language
orada var	there is
okul dersi (fen bilgisi)	school subject
ne kadar küçük olursa olsun ...	However small, ...
rakamlar, istatistikler	figures
düşündük ....	we thought ....
uzun sürmek	to last long
ortaya çıkarmak	to reveal
olmasın diye, olursa diye	lest
oturmak	to sit - sat - sat
birini rahatsız etmek, kızdırmak	to annoy someone
korkmuş	frightened
bebek	infant
rahatsız etmek	to disturb
taşımak, taşınmak, hareket etmek	to move
bir şeyden yoksun olmak	to lack something
-e doğru	towards
bir şeye güvenmek, dayanmak, bel bağlamak	to rely on something
özünde yanlış	intrinsically wrong
Yediğimiz şey	what we eat ...
telafi etmek	to compensate
beslenme alışkanlıkları ile ilgili	dietary
yetersizlik	inadequency
hafif yemekler	light meals
fındıklı tatlı	a dessert with nuts
sindirimi daha kolaydır.	It is easier to digest.
daha az	less
önemli, kapsamlı öğle yemeği	substantial lunch
yağ yüklü akşam yemeği	dinner loaded with fat
belki, muhtemelen	perhaps
oturmak	sit - sat - sut
sonrasında	afterwards
acele etmek	to rush off
olmaksızın, olmadan	without
Sindirim sistemleri	digestive systems
düşmek	to fall - fell - fallen
alışkanlık	habit
zorlanma	strain
daha fazla insan	more people
daha kolay soru	easier question
en kolay soru	the easiest question
sokaktaki kırmızı şapkalı adam	the man in the street with a red hat
köpekli adam	the man with a dog
herhangi bir şey söyleyebilirsin.	you can say anything.
Hiçbir şey söyleyemezsin.	you can't say anything.
istikrarlı kan şekeri seviyesi	stable blood sugar level
meyve ve fındık atıştırmalıkları ile günde birkaç hafif yemek	Several light meals a day with fruit and nut snacks
meyveli hafif yemekler	light meals with fruit
günde iki öğün	two meals a day
günde birkaç hafif yemek	several light meals a day
çizim sanatı	the art of drawing
bütün	whole
hazırlama ve tüketmenin tüm performansı, gösterimi	The whole performance of preparing and consuming
paylaşılan bir değer	a shared value
pazardan alınan marul	lettuce bought from the market
herhangi bir sorun olmadan	without any problems
kaptansız bir takım	a team without a captain
en az bir öğün	at least one meal
dikkat etmek	to pay attention
iş yerinde	at work
bir şeyler yapma eğiliminde olmak	to tend to do something
yaptırım uygulamak	to impose a sanction
- dığı sürece	as long as
orta derece miktarlarda	in moderate amounts
bir şeyi bir şeye dönüştürmek	to turn something into something
yemekleri sosyal olaylara dönüştürmek	turning meals into social events