Buscar
🇪🇸
MEM
O
RY
.COM
4.37.48
Invitado
Iniciar sesión
Página de inicio
0
0
0
0
0
Crear curso
Cursos
Último juego
Panel
Notificaciones
Clases
Carpetas
Exámenes
Exámenes personalizados
Ayuda
Marcador
Tienda
Premios
Amigos
Asignaturas
Modo oscuro
Identificador de usuario: 999999
Versión: 4.37.48
www.memory.es
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar
MEM
O
RY
Inicia sesión para empezar
Index
»
Baki's Vocabulary
»
Chapter 1
»
15th March
level: 15th March
Questions and Answers List
level questions: 15th March
Question
Answer
emin olmak
to make sure
suni, sahte saldırganlık
make-believe aggression
-nın yerine
instead
birlikte
together
neredeyse
almost
birbirini
each other
o kadar erken
that early
okyanusbilimci
oceanographer
Konut, mesken
Residence
dalga
wave
sefer
expedition
liderlik etmek, sebep olmak, yol açmak
to lead - led - led
rekor kırmak
to set a record
açıklamak, betimlemek, tanımlamak
to describe
devirmek
to knock over
kesinlikle
certainly
Dikkat!
attention!
gerilim filmleri
thriller movies
Heyecan verici, gerilim verici
thrilling
Korkutucu
frightening
büyülemek hayran bırakmak
to fascinate
vakti zamanında
formerly
Türkiye'nin kurucusu
founder of Turkey
Yönetim Kurulu Başkanı
chairman
yapı temeli, temel
foundation
teşebbüs etmek
to venture
sonsuzluk
infinity
bir şeymiş gibi görünmek
to appear to be something
serseri
tramp
yoldaş serseri
fellow tramp
öğrenci gösterisi
student demonstration
sıkı organizasyon
strict organization
-e rağmen
despite + noun
fırsat
opportunity
bir problemin farkına varmak
to realize a problem
Bir rüyayı gerçekleştirmek
to realize a dream
birbirlerini
each other
değer vermek
to value
değerli- değersiz
valuable- unvaluable
hayrete uğramak
to be astonished
memnun olmak, lezzet almak
to delight
birinden farklı olmak
to differ from someone
bir açıdan farklı olmak
to differ in one aspect
emekli olmak
to retire
tüm akrabalarım
all my relatives
endüstriyel tasarımcı
industrial designer
haline gelmek
to become - became - become
omuz silkmek
to shrug shoulders
gözlerdeki yaş
tears in the eyes
birini bir şeyler yapması için zorlamak
to bring someone to do something
fısıldamak
to whisper (-ed)
kendine gelmek, toparlanmak, iyileşmek
to recover (-ed)
yüksek sesli bir şekilde
loudly
Peki ya başkan!
what about the President!