level: 6 March
Questions and Answers List
level questions: 6 March
| Question | Answer |
|---|---|
| to come up with an idea | bir fikir ile ortaya çıkmak |
| to cope with | ile başa çıkmak |
| to keep up with | ayak uydurmak |
| evil - mean - wicked | kötülük - gıcık/kötü - kötü |
| fiery | ateşli |
| to invest in stocks | hisse senetlerine yatırım yapmak |
| stock market/exchange market | borsa |
| shareholder | hissedar |
| landmark | nirengi noktası, Kulesite |
| omni - omnipotent | omni - her şeye gücü yeten |
| omni - omnipresent | omni - her yerde hazır ve nazır olan |
| to narrate - narrator | anlatmak - anlatıcı |
| discourse | söylem, nutuk |
| livestock | çiftlik hayvanları |
| Real estate, realty | gayrimenkul |
| to retire - retirement - retiree | emekli olmak - emeklilik - emekli |
| petitioner | emekli |
| veteran | eski asker, eskiden bir şeyi meslek olarak vs. yapan |
| formally | resmi bir şekilde |
| a-four-year-old student | dört yaşında bir öğrenci |
| to inspect - inspector | incelemek - müfettiş (komiser) |
| to place a bottle on the table | masanın üzerine bir şişe yerleştirmek |
| to assemble lego parts | lego parçalarını birleştirmek |
| to collaborate - collaboration | işbirliği yapmak - işbirliği |
| substantial pay rise | önemli maaş artışı |
| to deal | anlaşmak |
| to have a seat | oturmak |
| to drop out a lesson | bir dersi bırakmak |
| to execute a decision | bir kararı uygulamak |
| executive | yönetici |
| ambitious | hırslı, iddialı |
| mischievous- naughty | Yaramaz |
| to fall short of doing something | bir şey yapmaktan geri kalmak (yapamamak) |
| to set a target | bir hedef belirlemek |
| to set a deadline | bir son tarih belirlemek |
| the absolute "minimum wage" | mutlak "asgari ücret" |
| to pay peanuts | olabilecek en az tutarı ödemek |
| spare - a spare tyre | Yedek - yedek lastik |
| cubicle | iş yerlerindeki vs. kabin |
| invoice | fatura |
| different aspects of a problem | Bir problemin farklı yönleri |
| to litter | çöp atmak |
| to pollute environment | çevreyi kirletmek |
| undernourished people | yetersiz beslenen insanlar |
| to nourish | beslemek, beslenmek |
| considerable steps | önemli adımlar |
| unpredictable | Öngörülemeyen |