Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

level: 17th Feb

Questions and Answers List

level questions: 17th Feb

Question	Answer
kibrit	match
cömert	generous
dürüst arkadaş	honest friend
ciddi bir öğretmen	a serious teacher
eğlenceli oyun	amusing game
nazik bir beyefendi	a kind gentlemen
birine ihtiyaç duymak	to need somebody
birini desteklemek	to back up somebody
bir bilgisayarı yedeklemek	to back up a computer
bir takımı desteklemek	to support a team
"komik" olay	"funny" event
bir “şaka” yapmak	to make a "joke"
ancak	However
hemen hemen hiç (olumsuz)	rarely
birine güvenmek	to count on somebody
bir toplantıya katılmak	to attend a meeting
ne yazık ki, malesef	unfortunately
kulağa harika geliyor	That sounds awesome.
bir daveti “reddetmek”	to "refuse" an invitation
olmadan, olmaksızın	without
bahane	excuse
bir konuk, misafir	a guest
“aynı” tip	the "same" type
gezegen	planet
zor durumlar	difficult situations
tartışmak, hakkında bahsetmek	to discuss
lezzetli yemek tarifleri	Tasty Recipes
zorlu/challenging bir soru	a Challenging question
Sanat Sergisi	art exhibition
aynı gün	the same day
bir hata için özür dilemek	to apologise for a mistake
gemi enkazı	shipwreck
endişeli baykuş	worried owl
gizlenmek, kılık değiştirmek	to disguise
düşman ülke	enemy country
bir işe ihtiyaç duymak	to need a job
Topkapı Sarayı	Topkapı Palace
Birisi	somebody
daha, daha fazla	more
katılmak	to attend
etkinlik	event
para ödemek	to pay money
parlamak	to shine
birini gülümsetmek	to make somebody smile
Beni hep güldürüyorsun.	you always make me laugh.
görüş	opinion
dikkatli - dikkatli ol	careful - be careful
bir şey hakkında yorum yapmak	to comment on something
üç saatten fazla	more than three hours
internet bağımlısı	internet addict
telefon görüşmesi	phone conversation
uçuşun varış noktası	destination of the flight
seyahat için "neden"	"reason" for travelling
Uçuş rezervayonu yapmak	to book a flight
rezerve etmek, yer ayırtmak	to reserve
masayı kurmak	to set the table
neden	why
ne zaman	When
uygun yanıt	Appropriate reply
öğleden sonra	afternoon
favori müzij grubu	favourite band
otobüsü kaçırmak	to miss a bus
bir şeye düşkün olmak	to be fond of something
ancak	However,
dayanılmaz, katlanılamaz	unbearable