Buscar
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

   Inicia sesión para empezar

level: Level 1

Questions and Answers List

level questions: Level 1

QuestionAnswer
sonradan gelen [s.]subsequent
-den daha [s.]more than
halindeto the extent that
hakkında ise [ed.]as to
ilişik [s.]relating to
karşı [ed.]versus
-in aksine olarak [ed.]as opposed to
cevaben [ed.]in response to
amacıyla [ed.]so as to
-in büyük bölümü [s.]the majority of
in tarafında [ed.]on the part of
tercihen [ed.]rather than
sonuna kadar [ed.]by the end of
-da olduğu gibi [ed.]as in
belli [s.]evident
aşikar [s.]explicit
onat [s.]straightforward
belirsiz [s.]unclear
formülleştirmek [f.]formulate
belirlemek [f.]specify
ayırım [i.]distinction
intibak [i.]adaptation
sınıflandırma [i.]classification
sözde [s.]so-called
çoğu [zf.]predominantly
ahlak sistemi [i.]ethic
ahlaka uygun [s.]ethical
tersine [ed.]in contrast to
yaygın [s.]widespread
konu dışı [s.]irrelevant
yerine getirmek (plan vb'ni) [f.]implement
kullanım [i.]usage
eşik [i.]threshold
altında yatan [s.]underlying
deneysel olarak [zf.]empirically
önem [i.]significance
anlam çıkarmak [f.]infer
manidar [s.]meaningful
ters düşmek [f.]differ
aktarmak [f.]cite
firma kurmak [f.]incorporate
araya girme [i.]intervention
orta seviye [s.]intermediate
keşif [i.]exploration
araştırmacı [i.]researcher
çözümlemeci [i.]analyst
müfettiş [i.]investigator
faaliyet alanı [i.]scope
araya girmek [f.]intervene
aracılık etmek [f.]mediate
evrim [i.]evolution
arttırmak [f.]enhance
hiyerarşi [i.]hierarchy
doğasında var olan [s.]inherent
yoğun [s.]intensive
aşırılık [i.]excess
haddinden fazla [s.]excessive
modernite [i.]modernity
kimlik saptama [i.]identification
eş zamanlı [zf.]simultaneously
eşzamanlı [s.]simultaneous
teker teker [zf.]individually
sırasıyla [zf.]respectively
bundan başka [zf.]additionally
fark gözetme [i.]discrimination
farklılaştırmak [f.]differentiate
küçültmek [f.]minimize
istikrarsız [s.]inconsistent
istikrarlı [s.]consistent
veren kimse [i.]donor
çerçevesinde [ed.]as part of
akraba olmayan [s.]unrelated
gözetilmeksizin [zf.]regardless of
açık bir şekilde [zf.]explicitly
yani [zf.]in other words
önderlik [i.]leadership
bağımlı [s.]dependent
gelişmiş [s.]developed
bazı bakımlardan [zf.]in some ways
uygulayan kimse [i.]practitioner
uzmanlaşmış [s.]specialized
galibaI would say
benzerlik [i.]similarity
betimsel [s.]descriptive
önceki [i.]the former
sıfat [i.]adjective
sadaka [i.]handout
haberdar [s.]informed
bir dakikada hemen [zf.]in a minute
yani [zf.]that is to say
intibak [i.]orientation
kısmen [zf.]in part
kadarıyla [zf.]in so far as
bir bakıma [zf.]in a sense
odaklanmak [f.]focus on
bir yere kadar [zf.]to some extent
bir şekilde [zf.]in some way
birkaç [s.]a number of
önyargı [i.]bias
diğer taraftan [zf.]on the one hand
koordine etmek [f.]coordinate
birbirini etkileyen [s.]interactive
biriktirmek [f.]accumulate
bütünleme [i.]integration
bütünleşmiş [s.]integrated
sırasında [ed.]in the course of
boyut [i.]dimension
bunun anlamı şudur kithis means that
demek ki [zf.]in this case
şöyle [zf.]in this way
dolayısıyla [zf.]accordingly
sonuç olarak [zf.]consequently
esneklik [i.]flexibility
üstelik [zf.]furthermore
hücceten [zf.]as a whole
bir bütünün ayrılmaz bir parçası olan [s.]integral
çağdaşlaştırma [i.]modernization
makbul [s.]desirable
kadro [i.]framework
çeşitlilik [i.]diversity
tehlikeli olarak [zf.]critically
cins [i.]gender
projeksiyon [i.]projection
coğrafya ile ilgili [s.]geographical
çabucak [zf.]in a moment
uzun zamandan beri [zf.]for a long time
tahlili [s.]analytical
kararlılık [i.]resolution
teklif etmek [f.]proposition
bileşen [i.]component
-den daha az [zf.]less than
bilahare [zf.]later on
hayatta kalma [i.]survival
dayanılarak [ed.]on the basis of
bağlamak [f.]attribute
istikrarsızlık [i.]instability
işbirliği [i.]cooperation
değerlendirme [i.]evaluation
eşitsizlik [i.]inequality
çeşit çeşit [s.]diverse
tamlamak [f.]modify
değişiklik [i.]variance
değişken [s.]variable
geçiş [i.]transition
değişiklik [i.]alteration
deneysel [s.]experimental
ihtibari [s.]empirical
söz konusu olduğundawhen it comes to
bakış açısı [i.]perspective
ders kitabı [i.]textbook
saniye [i.]second
müddet [i.]duration
hareketli [s.]dynamic
seçici [s.]selective
yönetim şekli [i.]regime
kompozisyon [i.]composition
dış [s.]external
koruma [i.]conservation
belirme [i.]emergence
ilave olarak [zf.]as well
tasdik [i.]validation
doğuya doğru yapmak [f.]orient
yapıcı [s.]constructive
içerik [s.]implicit
küre [i.]sphere
dürtü [i.]stimulation
geçerlilik [i.]validity
verilmiş [s.]given
kaide [i.]norm
muhakeme [i.]reasoning
duyusal [s.]sensory
yöntem [i.]mechanism
baskın [s.]dominant
bakmak (birine) [f.]tend to
eğitsel [s.]educational
elemek [f.]eliminate
çevre [s.]ecological
ekonomik biçimde [zf.]economically
bükülgen [s.]flexible
elbette [zf.]of course
kullanılmış [s.]used
yetersiz [s.]inadequate
güvenilirlik [i.]reliability
ideal olarak [zf.]ideally
asgari [s.]minimal
uygun [s.]optimal
yükseltmek [f.]maximize
menetme [i.]prevention
esasen [zf.]fundamentally
eşitlik [i.]equivalence
klasik [s.]classical
ihtisas [i.]domain
etnik yapı [i.]ethnicity
evrimci [s.]evolutionary
eskiden [zf.]in the past
sefalet [i.]poverty
hipotetik [s.]hypothetical
algılamak [f.]perceive
farkındalık [i.]awareness
nitelendirmek [f.]characterize