Buscar
🇪🇸
MEM
O
RY
.COM
4.37.48
Invitado
Iniciar sesión
Página de inicio
0
0
0
0
0
Crear curso
Cursos
Último juego
Panel
Notificaciones
Clases
Carpetas
Exámenes
Exámenes personalizados
Ayuda
Marcador
Tienda
Premios
Amigos
Asignaturas
Modo oscuro
Identificador de usuario: 999999
Versión: 4.37.48
www.memory.es
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar
MEM
O
RY
Inicia sesión para empezar
Index
»
Language Improvement
»
Chapter 1
»
Level 1
level: Level 1
Questions and Answers List
level questions: Level 1
Question
Answer
her ne olursa olsun, her durumda
no matter what
kapmak, yakalamak
grab
gittikçe, daha da
is getting more (adj)
acele ettirmek
rush
dışarıda tutmak, dışarıda bırakmak
keep out
bir şeye veya birine işaret etmek
pointing to something or someone
alışmak
get used to
yoğun çalışmak
intensive work
düşmek
fall
doldurmak
fill
hayal kırıklığına uğramak
to be disappointed
şımartmak, berbat etmek, bozulmak
spoil
bozulmuş yemek
spoiled food
binmek
get on (car, bus, train)
zorunda olmak
have/has got to (verb) - have/has to (verb)
yaymak, göndermek
send out
yüksek ses
loud
cezalandırmak
punish
bakanlık
ministry
devlet
government
mahkeme
court
infaz, idam
execution
daha az
fewer
daha olası
more likely to
büyük ihtimalle
most likely
kısmen
slightly
sınırlama
Limitation
Başlangıçta
In the beginning
emekli olmak
retire
konuya geri dönmek
return to the subject
Neyse ki
luckily
hiç, asla
at all
neredeyse, yaklaşık olarak
nearly
neredeyse
almost
katılmak, girmek
come into
minnettar
grateful
erişim, giriş
access
ulaşmak
reach
yaklaşmak, yaklaşım
approach
kabiliyet, yetenek, beceri
ability
sağ (yön), doğru, hak
right
yönetme hakkı
right to manage
doğru
accurate
sürmek, ısrar etmek
persist
ısrar etmek
insist on
izin vermek,itiraf etmek (birine)
admit to
izin vermek
allow
itiraf etmek
confess
kurban
victim
adli, sabıkalı
criminal
başarmak, elde etmek
achieve
hedefe ulaşmak
achieve the goal
başarıyla tamamlamak, sonuçlandırmak
accomplish
sonuç almak, sonuç elde etmek
accomplish the result
hedefe ulaşmak
accomplish the objective
harika şeyler başarmak,büyük şeyler başarmak
accomplish great things
belli, bazı
certain
-nın bir sonucu olarak
As a result of
elde etmek, edinmek
acquire
elde etmek, edinmek
obtain
mülk, sahip olma, sahiplik
possession
biriktirmek
accumulate
koleksiyon, toplama
collection
sırasıyla
respectively
-e bakmaksızın
irrespective of
-e bakmaksızın
regardless of
nedeni ne olursa olsun
irrespective of the reason
çeşitli, türlü
various
zamanla
by the time of progress
zaman içinde, zamanla
over time
mesai
overtime
oysa, oysa ki
whereas
garantiye almak, sağlama almak, emin olmak
ensure
uygunluk, uyum
compatibility
ilerlemek
move over
ilerlemek
advance
alıştırmak, ilişki kurmak, tanıtmak
familiarise
işte burada yanılıyorsun
there you are out!
tartışmaya açık bir şekilde
arguably
daha da fazla, hatta daha fazla
even more
-sa bile,buna rağmen
even though
sa da, olsa bile, hatta
even if
derinlemesine, tam olarak
in depth
özellikle
not least
sürekli,sürekli olarak
consistently
bir şeyi sırayla yapmak
take turns
aracılığıyla iletişim kurmak
communicate through
hareket
movement
anlamsızca mantıklı olmak
making sense through nonsense
palyaço
clown
tıbbi
medical
atasözü
adage
kahkaha
laughter
ilaç
medicine
ötesinde
beyond
ötesine geçmek, aşmak
go beyond
ilişkilendirmek
link with
ciddi
serious
ciddi anlamda
seriously
yürütmek, yönetmek
conduct
-mektense,-maktansa
rather than
çalışma arkadaşı, meslektaş
colleague
acilen
promptly
anlık
instant
aniden
suddenly
bil bakalım ne oldu
guess what
tahmin et ne oldu
guess what happened
etkili, etkileyici
effective
etkileyici
impressive
... kadar etkili
as effective as
yan etki
side effect
eşlik etmek
accompany
sevimli
adorable
rahat
comfortable
rahatsız
uncomfortable
düzenli
regular
düzensiz
irregular
prosedür
procedure
çok küçük
tiny
rıza, razı olmak
consent
raslantı, karşılaşmak
encounter
hasta
patient
seçmek
pick
gidip getirmek
fetch
iğne
needle
garip, tuhaf
odd
dikkatini dağıtmak
distract
oyalama, dikkatini dağıtma
distraction
harcamak
spend
zaman harcamak
spend time
boşa zaman harcamak
waste time
para harcamak
spend money
bulmak, keşfetmek
find out
keşfetmek
explore
kurtarmak, iyileşmek
recover
iyileşme
recovery
iyileşme
healing
korumak
protect
on yıl
decade
zevk almak
enjoy
sevindirmek
delight
hasta
ill
hasta
sick
hastalık
illness
ölümcül
terminally
aramak
seek
ne öğrendim biliyor musun?
you know what I've learned?
canını yakmak, incinmek
hurt
canı yanmak
get hurt
belirsiz
uncertainly
keder
grief
tükenmişlik
burnout
bakım
care
sağlık çalışanları
health care workers
ile ilgili olarak, hakkında, konusunda
as to
farzedelim, ya... ise
what if
hem.. hem de
both.. and
ölmek
pass away
il
province
bozulma
disruption
asansör
elevator
temiz
steril
büyümek
grow
tanık, tanık olmak
witness
müdahale
intervention
belirtmek
indicate
yol açmak, neden olmak
lead to
memnuniyet
satisfaction
öğretmek
teach
hormon
hormone
verimli
efficent
kilo vermek
lose weight
yolculuk, seyahat
journey
basitçe
simply
basit
simple
basitleştirmek
simplify
sökmek, parçalamak
tear down
meydan okumak
challenge
inanç
belief
inanç ve şüphe
belief and doubt
örnek
example
tüm dünyada
all over the world
bundan şu sonuca varılır ki
from which it's concluded that
aramak
seek
çözüm
solution
çözmek
solve
bir sözcüğün kökü
root of a word
kavga, kavga etmek, dövüşmek
fight
azaltmak
reduce
belirti, semptom
symptom
etki
impact
etkilemek
affect
zorlukla
hardly
zar zor
barely
sınır
border
on yıl
decade
aşmak, üstesinden gelmek
overcome
kırma, bozma
breaking
kırmak, bozmak, mola
break
kızdırmak, sinirlendirmek
upset