Buscar
🇪🇸
MEM
O
RY
.COM
4.37.48
Invitado
Iniciar sesión
Página de inicio
0
0
0
0
0
Crear curso
Cursos
Último juego
Panel
Notificaciones
Clases
Carpetas
Exámenes
Exámenes personalizados
Ayuda
Marcador
Tienda
Premios
Amigos
Asignaturas
Modo oscuro
Identificador de usuario: 999999
Versión: 4.37.48
www.memory.es
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar
MEM
O
RY
Inicia sesión para empezar
Index
»
Aydın's Classroom, Professional Development
»
Chapter 1
»
3rd-28th oct
level: 3rd-28th oct
Questions and Answers List
level questions: 3rd-28th oct
Question
Answer
bir hastalıkla mücadele etmek
to combat a disease
revir
infirmary
ihmal etmek
to neglect
sömürmek, kötüye kullanmak
to exploit
ısırmak
to bite
elimizi taşın altına sokmak
to get to grips with
yumurta kapıya dayanmadan
before it comes back to bite us.
söylemek istemek
to mean
ne demek istiyorsun?
what do you mean?
gıcık bir insan
a mean person
çok gıcıksın
you are so mean.
kişisel temas eksikliği
lack of personal contact
ara ki bulasın
who-knows-where
biri ile tesadüf eseri karşılaşmak
to bump into somebody
How do you do?
“Howdy,
bir şeye ulaşmak
to get at something
harcamak
to expend
genişletmek
to expand
hey millet!
hey folks!
bir şeyin üstündeyiz, bir şeye ulaşmak üzereyiz (soyut)
we’re onto something
meydan okuma, üstesinden gelinmek istenen zorluk
a challenge
belirtelim
let’s state
bir servet harcamak
to spend a fortune
neyse ki, şans eseri
fortunately
dişimize göre bir şey
something we can really sink our teeth into.
kusmak
to throw up
yumuşatıcı
softener
bilimsel/sayısal bölümlerden üniversite mezuniyeti
master of science
sanatsal/sözel alanlardan üniversite mezuniyeti
bachelor of arts
işbirliği yapmak
to collaborate
gerçekleştirmek, başarmak
to realize
eyvah, kahretsin
alas
sorumluluk almak
to take charge
işte başlıyorsun
Here you go
süslü şekli
fancy way
elimden gelenin en iyisini yapacağım
I'll do my best.
toplanmak
to gather
zamanı geldi
it's time
bir şeyden sorumlu olmak
in charge of sth
birisine bir şeyi tedarik etmek
to supply sb with sth
dalga geçmek
to tease
şaka yapıyorum
I'm just kidding
personel sayısı
headcount
tazminat, telafi
compensation
teşvik
incentive
“belirli” bir hedef
a "particular" target
önemli bir “pozisyon (iş konumu)”
an important "post"
şirketimize “uyarlanmış (özel olarak tasarlanmış)”
"tailored" to our company
hiç de değil
Not at all
aday
candidate
ilgili alakalı
relevant
süslü
fancy
bir şeyi yapabilmek
to be capable of doing sth
hemencecik, doğrudan
straight away
çok küçük, minicik
"tiny" house
daha fazla (zaten olanın üzerine ilave)
further
çoğunlukla, daha çoğunlukla
mostly
staj
internship
başka bir iş yerinde kısa süreli çalışma
placement
pul koleksiyonculuğu "topluluğu"
stamp collecting "society"
açıkça gözüktüğü şekilde
obviously
uzmanlığınızı paylaşmak
to share your expertise
abartmak
to exagerrate
harcama
expenditure
ikilem
dilemma
acelem var
I'm in a hurry.
lehte ve aleyhte olanlar
pros and cons
küre, boyut
sphere
KDV
VAT
zafer meydanı
Zafer Square
tanımlamak, belirlemek
to define
aşama
phase
çevik, hızlı
agile
çoğunluğa uymak
to go with the majority
çok naziksin
That's so nice of you.
kırsal
countryside
sabırsızlanıyorum
I can't wait.
ipucu
clue
belgesel
documentary
miras
heritage
ulaşılabilir
accessible
bir şey ile çıkagelmek
to come up with
bir şeyler yapmak için ayarlanmak/planlanmak
to be set to do something
bileşen
component
terleme
perspiration
şehir merkezinin dışında kalan yaşam alanı
shire
müthiş bir şekilde
tremendously
istekli
willing
biraz
somewhat
katkı
contribution
etki
influence
öngörülebilir
predictable
baskılayıcı
suppressive
tehdit
threat
tam olarak
precisely
farklılaştırmak, ayırd etmek
to differentiate
istikrarlı, stabil
stable
mücadele
struggle
fazla mesai yok
No more overtime
beni ağırladığınız için teşekkürler
Thanks for having me