Buscar
Estás en modo de exploración. debe iniciar sesión para usar MEMORY

   Inicia sesión para empezar

Volkan S's English Vocabulary


🇬🇧  »  🇹🇷
Learn Turco From Inglés
Creado:
Volkan S's English Vocabulary


Public


0 / 5  (0 calificaciones)



» To start learning, click login

1 / 25

🇬🇧


I am on a diet.
🇹🇷


Ben diyetteyim. - Rejimdeyim.

Practique preguntas conocidas

Manténgase al día con sus preguntas pendientes

Completa 5 preguntas para habilitar la práctica

Exámenes

Examen: pon a prueba tus habilidades

Pon a prueba tus habilidades en el modo de examen

Aprenda nuevas preguntas

Modos dinámicos

InteligenteMezcla inteligente de todos los modos

Modo manual [beta]

El propietario del curso no ha habilitado el modo manual
Modos específicos

Aprende con fichas
elección múltipleModo de elección múltiple

Volkan S's English Vocabulary - Marcador

0 usuarios han completado este curso. ¡sé el primero!

Ningún usuario ha jugado este curso todavía, sé el primero


Volkan S's English Vocabulary - Detalles

Niveles:

Preguntas:

357 preguntas
🇬🇧🇹🇷
I am on a diet.
Ben diyetteyim. - Rejimdeyim.
I have a healthy diet.
Sağlıklı bir beslenme düzenim var.
I play computer games.
Bilgisayar oyunları oynarım.
I don't smoke.
Ben sigara içmem.
Every day
Her gün
It is my breakfast
Bu benim kahvaltım.
Eggplant
Patlıcan
I slept
Uyudum
I ate my breakfast
Kahvaltımı yaptım
Catch
Yakalamak
Naughty
Yaramaz
It doesn't hurt
Acımıyor
Travel
Seyahat etmek
I'm travelling to Madrid.
Madrid'e seyahat ediyorum.
So,where are you flying?
Ee, nereye uçuyorsun?
Just a week.
Sadece bir hafta.
Sounds good.
Kulağa hoş geliyor.
Something smelled different.
Değişik bişey koktu.
How long are you going to stay there?
Orada ne kadar kalacaksın?
I'm going to swim tomorrow.
Yarın yüzeceğim.
I'm going to buy some clothes.
Birkaç kıyafet alacağım.
I am going to go to swimming.
Yüzmeye gideceğim.
I'm just going to meet a friend for coffee.
Sadece kahve içmek için bir arkadaşımla buluşacağım.
I'm going to go to school on Monday.
Pazartesi okula gideceğim.
I'm going to play games with my friends on the weekend.
Haftasonu arkadaşlarımla oyun oynayacağım.
I'm going to buy a present for my mum.
Anneme bir hediye alacağım.
I'm going to walk my dog.
Köpeğimi gezdireceğim.
I'm going to visit my grandfather.
Dedemi ziyaret edeceğim.
We're going to go on a picnic.
Biz pikniğe gideceğiz.
My dog licked me.
Köpeğim beni yaladı.
My dad made the food.
Yemekleri babam yaptı.
Asylum
Tımarhane
Social Media
Sosyal Medya
It is windy today.
Bugün hava rüzgarlı.
I will swim in the pool.
Havuzda yüzeceğim.
I will swim.
Yüzeceğim.
I will not eat broccoli.
Brokoli yemeyeceğim.
I didn’t drink tea.
Çay içmedim.
She doesn’t speak English.
İngilizce konuşmaz.
Tom will hop into the sea.
Tom denize atlayacak.
I wake up early in the morning
Sabah erkenden uyanıyorum
Becky will hop into the sea
Becky denize atlayacak
Volkan swam yesterday
Volkan dün yüzdü
Tom delivers a pizza
Tom pizza teslim eder
I will sell tickets
Bilet satacağım
She will fish
O balık tutacak
Some of them
Bazıları
Oppurtunities
Fırsatlar, imkan
Loki is not ill
Loki hasta değil
Exciting
Heyecan verici
I was a student.
Ben öğrenciydim.
I was a child.
Ben bir çocuktum.
They were rich.
Zengindiler.
They were our friends.
Onlar bizim arkadaşlarımızdı.
I was busy.
Meşguldüm.
I was sleepy.
Uykuluydum.
We were in İstanbul.
İstanbul'daydık.
We were busy.
Biz meşguldük.
I will be a doctor.
Ben doktor olacağım.
They will be happy.
Mutlu olacaklar.
She wasn't happy.
Mutlu değildi.
Ali was very tall.
Ali çok uzundu.
Ayşe wasn't very tall.
Ayşe çok uzun değildi.
They were with us.
Bizimle birlikteydiler.
Ali and Veli were friends.
Ali ve Veli arkadaştı.
Ali and Veli weren't friends.
Ali ve Veli arkadaş değildi.
My mom was at home.
Annem evdeydi.
My dad wasn't in London.
Babam Londra'da değildi.
There is a cat in the car.
Arabada bir kedi var.
There is a pan on the table.
Masada bir tava var.
There are people in the kitchen.
Mutfakta insanlar var.
There are students at school.
Okulda öğrenciler var.
There is a bird on the table.
Masada bir kuş var.
There are cats in the garden
Bahçede kediler var
There are toys in my room.
Odamda oyuncaklar var.
I have books in my room.
Odamda kitaplarım var.
Ayşe has five cats in her room.
Ayşe'nin odasında beş kedi var.
I am tired
Yorgunum
Breathe underwater
Su altında nefes almak
No gravity
Yerçekimi yok
It is so boring
Çok sıkıcı
I am not tired.
Ben yorgun değilim.
I was not tired.
Yorgun değildim.
Swimming is tiring.
Yüzmek yorucudur.
Yesterday, we were in Kocaeli.
Dün Kocaeli'ndeydik.
Now, we are in Kocaeli.
Şimdi Kocaeli'ndeyiz.
We were happy yesterday, and we are happy today.
Dün mutluyduk, ve bugün mutluyuz.
He is a very famous writer.
Çok ünlü bir yazar.
They kidnapped the boy.
Çocuğu kaçırdılar.
I don't remember the rest of the story.
Hikayenin geri kalanını hatırlamıyorum.